08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Biz Onu Çaldık
Biz Onu çaldık
Büyük din bilginlerinden Mâlik bin Dinârın evine, bir gece hırsız girdi
Sağa bakar, sola bakar, köşe bucak her yanı yoklar, ama evde çalacak bir şey bulamaz
Evden savuşup gitmeyi düşünür Ev sahibi Mâlik, onun bütün hareketlerini izlemiştir Hırsız kapıdan çıkarken, ardından seslenir:
-Ziyaretçi kardeşim, nedir bu acelen?
Hırsız bu sesleniş karşısında şaşırır, ürperir Ancak Malikin ses tonundaki yumuşaklık ve okşayıcılık, onun korkusunu giderir
Mâlik bin Dinâr:
-Kusura bakma! Bizden bir dünyalık edinemedin,
âhiretin için bir şey kazanmak ister misin? diye sorar hırsıza
Hırsız, gizemli bir hava içinde hisseder kendini İlk defa birisi ona suçlu muamelesi yapmamakta, insan yerine koymaktadır Bu duygular içinde: -İsterim elbette, der
Mâlik, şefkatle seslenir:
-Öyle ise, korkma, beni kendine dost bil
Şu su ile abdest al da, iki rekat namaz kıl şuracıkta! 
Hırsız, derhal abdest alır, iki rekat namaz kılar Bunun üzerine Mâlik:
-Dostum! Sabaha kadar burada kal, hiçbir endişe duyman gerekmez, der
Hırsız da sabaha kadar o evde kalır Sabah olunca, Mâlik ile hırsız,
sabah namazını cemaat ile kılmak üzere mescide giderler
Mâliki yanında biri ile birlikte görenler: Efendi hazretleri, bu yanınızdaki adam kimdir? Daha önce hiç buralarda görmedik, diye sorarlar
Mâlik:
-O bizi çalmaya gelmişti, ama biz onu çaldık ve şimdi de dost ve kardeş olduk
|
|
|