08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Kıssa, Bin Hisse . .
Bir Kıssa, Bin Hisse
Abdullâh bin Ömer -radıyallâhu anh-, arkadaşlarıyla birlikte Medîne civârında bir yere çıkmıştı Onun için bir sofra kurdular Bu sırada yanlarına bir koyun çobanı uğradı ve selâm verdi İbn-i Ömer:
“–Gel ey çoban, sofraya buyur ” dedi Çoban:
“–Ben oruçluyum ” cevâbını verdi İbn-i Ömer:
 
“–Bu şiddetli ve boğucu sıcakta oruç mu tutuyorsun, bir de bu hâlde koyun güdüyorsun?” dedi Daha sonra çobanın verâ ve takvâ duygusunu denemek için:
“–Şu süründen bize bir koyun satsan, parasını sana ödesek, etinden de iftar edeceğin kadarını sana versek olmaz mı?” teklîfinde bulundu Çoban:
“–Benim sürüm yok, bu koyunlar efendimindir ” cevâbını verdi İbn-i Ömer -radıyallâhu anh-:
“–Kayboldu, dersin, efendin nereden bilecek ki?” dedi Çoban ondan yüzünü çevirdi ve parmağını semâya kaldırarak:
“–Allâh nerede?” dedi
İbn-i Ömer -radıyallâhu anh-, çobanın bu ihsân ve murâkabe hâlinden çok duygulandı Bu düşünceler içinde çobanın sözünü kendi kendine tekrar ederek; “Çoban dedi ki: Allâh nerede? Çoban dedi ki: Allâh nerede?” deyip durdu
Medîne’ye geldiğinde, çobanın efendisine bir elçi göndererek sürüyü ve çobanı satın aldı Çobanı âzâd ettikten sonra sürüyü de kendisine bağışladı (İbn-i Esîr, Üsdü’l-Gâbe, III, 341)
İşte ihsân ve murâkabe duygusunun güzelliği ve bu güzelliklerin daha dünyâdaki bereket ve mükâfâtı… Kim bilir âhiretteki mükâfâtı nasıl olacaktır?!
|
|
|