Konu
:
Hayırlısını Ver Allah'ım..
Yalnız Mesajı Göster
Hayırlısını Ver Allah'ım..
08-05-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Hayırlısını Ver Allah'ım..
"Kim Allâh'tan korkarsa Allâh ona bir çıkış yolu ihsân eder ve ona beklemediği yerden rızık verir
Kim Allâh'a güvenirse O ona yeter
Şüphesiz Allâh emrini yerine getirendir
Allâh her şey için ölçü koymuştur
" (Talak 2-3)
Fatma hanım sırtına ekin destesini aldı ve düşünceyle ilerlemeye başladı
Birden kayınvâlidesinin sesiyle kendine geldi:
"-Kız Fatma çabuk buraya gel
Sarı inek doğuruyor yardım et!
"
Can havliyle sırtındaki destesini indirdi ve ahıra koştu
Aman Yâ Rabbi… Hayvan da olsa ne kadar acı çekiyordu
Fatma hanım kayınvâlidesiyle birlikte hayvanın doğum yapmasına yardım ediyordu
Kayınvâlidesi:
"-Bir hayli zor olacak galiba!
" dedi
"-Evet zora benziyor
Dana toplu herhâlde
" diye mırıldandı Fatma hanım da…
Fatma hayvan acı çekmesin diye şifâ âyetlerini ardından bildiği bütün sûreleri okumaya başladı
Kayınvâlidesi:
"-Deli kız ineğe de okunur mu?" dedi
Fatma ise:
"-Ana bak çok acı çekiyor yüreğim dayanmıyor
" diye cevap verdi gözyaşlarıyla
Bir saat zorlu bir çabanın ardından sarı kızın bir tosunu oldu
Sarı kız hemen şefkatle onu yalayıp kokladı
Fatma'nın bütün merhameti sanki gözlerinden yaşlarla ılık ılık akıyordu
Kayınvâlidesi:
"-Bak ineğin bile yavrusu oldu
Dört senedir bu kapıdasın bir torun veremedin kucağımıza!" dedi
Fatma ise:
"-Allâh hayırlı evlat versin ana
" dedi
Kayınvâlidesi ise:
"-Hayırlı hayırsız!
Bir evlâdın olsun
Bizi ele güne dil ettin ya!
" dedi öfkeyle…
Fatma ikindi namazından sonra duâ için secdeye vardı ve:
"Rabbim dört yıldır senden hayırlı evlâd istiyorum
Olmuyor Rabbim! Hep hayırlı istiyorum ben âciz hâlimle nasıl hayırsız bir evlâtla baş edebilirim
Ben kendimi ıslâh edemezken onu nasıl ıslâh edeyim
" diye gözyaşlarıyla yıkanan salavâtlarla taçlanan duâsını bitirdi
* * *
Dört kez hâmile kalmış ama hepsini kaybetmişti
Ve ısrarla "hayırlı evlat ver" diye duâ etti etti
Birkaç ay sonra rüyasında bir ses:
"-Kızım hayırlı bir kız evlâdın olacak adını Hediye koy
" dedi
O yine hep "hayırlısını" istedi
Nihâyet Allâh'ın lutf u keremiyle yavrucuğuna kavuştu
İsmini Ayşe Hediye koydu
Yalnız Ayşe durmadan hasta oluyor her gece doktora götürüyorlardı
Fatma hanım geceleri nefes alıyor mu diye sürekli onu dinliyordu
Uyku nedir bilmez oldu
Bir gece yine doktora götürdüler
Doktor:
"-Kızım sen bu çocuğa köyün zor imkânlarında bakamazsın bünyesi çok zayıf ve hassas ölür! Benim de yıllardır çocuğum olmuyor onu bana ver!" dedi
Fatma'yı bu teklif iyice bunalttı ve:
"-Aslâ!" dedi
Ve çocuğuyla birlikte eve döndüler
O gece iki rekat hâcet namazı kıldıktan sonra Rabbine yalvardı duâ etti:
"-Rabbim bu evlât hayırlı olacaksa onu bana nasip edip sevindir
Bende büyüsün bir yetimle evlendirip onu sevindireyim
" diye duâ etti
Seccâdesini toplarken:
"-Veren de O alan da O bize sadece duâ düşer
" dedi
Ayşe günden güne iyi oluyordu ve gün geçtikçe büyüdü şirin bir kız oldu
ALLAH Fatma hanıma ardı ardına dört evlat daha ihsân etti
O hep:
"-Hayırlı olursa nasip et hayırsızsa ben nasıl onu ıslâh ederim ben kendimi bile ıslâh edememişken!
" diye duâ etmeye devam etti
Ayşe ilkokulu bitirince Kur'ân Kursuna verdiler
Orada çok başarılıydı
Edebiyle ahlâkıyla çalışkanlığıyla kendini sevdirmişti hocalarına
Hocaları hâfızlığa başlatmak için ısrar ediyorlardı
Çünkü hıfzı çok kuvvetliydi
Ayşe ise "ya onun hakkını veremezsem Rabbimin huzûruna nasıl çıkarım" diye iç hesapları yapıyordu
Ve nasiptir bu düşünce sebebiyle hıfzına başlamadı
16 yaşındaydı güzelliği ve edebi onu akranlarından ayırıyordu
Yaşı küçüktü ama çok tâlibi vardı
Bir gün bir genç talip oldu âilesi oldukça varlıklıydı
Diğer taraftan da fakir anasız babasız bir genç tâlipti:
"-Öğretmenlik imtihanlarına girdim
Kazanırsam elimde tek hünerim o… Başkaca verecek hiçbir şeyim yok
" dedi
İki taraf için de zaman istediler
Fatma hanım kızına:
"-Ben çok yokluk gördüm sen görme kızım
Fakir olan çocuk kendine başkasını bulsun
Seni böyle göz göre göre yokluğa atamam
" dedi
Karar verildi
Ertesi gün zengin gencin âilesine haber verilecekti
Fatma hanım o gece rüyâsında Kâbe'nin duvarlarını sıvıyordu
Fakir genç de sırtında harç taşıyıp ona yardım ediyordu
Böylece Kâbe'yi sıvayıp bitirdiler
Uzaktan bir ses duydu:
"-Bir yetimi sevindirmek Kâbe'yi inşâ etmek gibidir
Kızım verdiğin sözü unutma yetimi sevindir
Allâh onu mübârek kılsın
"
Bu sesi tanımıştı
16 yıl önce yine rüyâda kendine çocuğunun olacağını müjdeleyen sesti
Uyandı ve rüyâsını kızına anlattı
Ayşe ise:
"-Anneciğim sen her zaman en hayırlısını istersin Rabbimden
Bu apaçık bir rüya!
Rabbim gönül evlerimizi lutfuyla zengin kılsın
" dedi
Kur'ân sadâları içinde düğün yapıldı
Her şeyin en sâdesi seçilmişti evi için
Bir takısı yoktu Ayşe'nin ama gönlü îmân dolu bir hazineye sahip olduğu için Allâh'a duâ ediyordu
Unutmayalım biz insanoğlu çok âciziz
Neyin hayır neyin şer olduğunu bilemiyoruz
Âyet-i kerimede buyurulduğu üzere bazen: "Hayır ister gibi ısrarla şerri istiyoruz
" Onun için Rabbimizden her zaman her şeyin en hayırlısını isteyelim
"Ey Rabbimiz! Bizi Sana boyun eğenlerden kıl neslimizden de Sana itaat eden bir ümmet çıkar bize ibâdet usûllerimizi göster tevbemizi kabul et
Zîrâ tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhametli olan ancak Sen'sin
" (Bakara 128)
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul