Konu
:
Sudanlı Gencin Mübarek Vefatı..
Yalnız Mesajı Göster
Sudanlı Gencin Mübarek Vefatı..
08-05-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Sudanlı Gencin Mübarek Vefatı..
Sudanlı gencin mübarek vefatı
Merhum Mehmet Âkif Ersoy hayatının son günlerinde tüm ıslam coğrafyasını dolaşmaya çalışır
Resulü Ekrem'e duyduğu sevgiden dolayı o kutsal beldelerde dolaşır durur
Mısır'dan Suriye'ye ve oradan da Medine'ye gider; Müslümanların dertleriyle dertlenir ıstırap duyar
Bir gün Medine'dedir
Peygamberimizin kabrinin huzurunda
Orada müthiş bir hadiseye şahit olur
Ravda-i Tahire'nin yanı başında duruyordum ki birdenbire bir ses yükseldi:
-Ya Nebi! şu halime bak diyordu bu ses
Sağıma döndüğüm zaman parmaklıklar üzerine abanmış bir Sudanlı gördüm
Kendi kendine Efendimize (sav) şunları söylüyordu:
-Nasıl ki çöle güneş vurduğu zaman bağrı yanar ben de senin hicranınla senelerce yandıkça yandım Ya Rasulullah! Senelerce arzu ettiğim halde harem-i pakine gelip başımı ayaklarının dibine koymayı düşündüğüm halde memleketim evladı iyalim karşıma çıktı bu ziyaretimi geciktirdi
Nihayet hepsini yıktım çevremi terk ettim
Sudan diyarından ayrıldım Tihame Çölü diye üç çölü teptim durdum
Senin çölün diye
Senin çölünde gezerken burcu burcu senin kokunu duydum
Eğer senin kokun imdada yetişmeseydi ben bu yolu kat edemezdim Ya Rasulullah! Elli üç yaşına kadar senin hicranının azabını sinemde taşıdım yanına geldiğim zaman şu başımı çarptığım demir kafes de nedir Ya Rasulullah!
Hâlâ vuslat olmayacak mı? Tihame Çölü'nü kat ettim gözlerime uyku girmedi
Arzu edersen yıldızlara sor
Sor ki şu üç aylık zaman içinde bu gözler bir kere uyudu mu? Uyumadı diyecekler Ya Rasulullah! Derdimi geceye döktüm Ya Rasulullah! Nihayet huzuruna geldim
Resulü Ekrem'in (sav) kabrinin parmaklıklarından tutan bu aşık son sözlerini söylerken bitkinleşmiştir titremektedir
Akif şöyle bitiriyor:
Kısa bir sessizlikten sonra adam şöyle diyordu:
- Şu kadar mesafeyi geçip huzuruna geldim bu hasta gönlümü bir daha ayak ucundan ayırma Ya Rasulullah! Tahammülüm yoktur artık senin ayrılığına
Sonra bir sessizlik oldu bir “ah” feryadı duydum
Döndüğüm zaman parmaklıkların dibine yıkılıp gitmişti
Sudanlı gözlerini kapatıyordu bu âleme
Birkaç dakika sonra da bir iki ölü yıkayıcısı ve bir iki taşıyıcı geldi
Cennetül Baki'ye kaldırdılar mübarek cenazesini
Fakat ruhu muhtemelen Ravda-i Tahire'nin parmaklıklarına takılıp kalmıştı
Resulullah'a (sav) yürekten aşık olan bu genç:
“Artık bu hasta gönlümü hak-i payinden ayırma Ya Rasulullah!” diyordu
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul