08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Üç Küçük Hikaye
Yaşamın anlamını kavramak için dünyayı dolaşmaya çıkan bir genç,
gezdiği ülkelerden birinde ünlü bir bilgeyi ziyarete
gitmişti
Gezgin genç, bilgenin yaşadığı evde, tüm duvarların kitaplarla kaplı
olduğunu gördü Fakat evi dikkatle gözden geçirdikten sonra , yerde bir
kilim, duvar dibinde yatak olarak kullanılan bir sedir, ortada ise bir
masa ve sandalyeden başka evde hiçbir eşyanın olmadığını
gördü ve merakla sordu: "Neden hiç eşyanız yok?" dedi
"Koltuklarınız, kanepeleriniz, büfeleriniz  Onlar nerede?"
Bilge, bu soruya karşılık olarak kendi bir soru sordu gezgin gence;
"Senin de yalnızca, sırtında taşıdığın küçük bir çantan var, yavrum"
dedi "Peki, senin eşyaların nerede?"
Gezgin genç, kendini savunurcasına yanıtladı bu soruyu:
"Ama görüyorsunuz  Ben yolcuyum "
Ünlü bilge, hak verircesine güldü:
"Ben de öyle, yavrum" dedi "Ben de öyle    "
HZ ALI'NIN ağabeyi Cafer b Ebu Talib'in oğlu Abdullah, sıcak bir
günde, bir kabilenin hurmalığına inmişti
Abdullah burada dinlenirken, hurmalıkta çalışan köleye, yemek vakti üç
parça ekmek geldiğini gördü Adam ekmeklerden birini
ağzına götürmek üzereydi ki, birden önünde açlığı her halinden belli
bir köpek belirdi
Köle elindeki ekmeği köpeğin önüne attı Köpek ekmeği derhal yedi
Köle ekmeğin ikinci parçasını da attı Köpek bunu da
bir kerede sildi süpürdü
Köle bunun üzerine üçüncü parçayı da köpeğe verdi Kalkıp, yeniden
işine dönmek üzereydi ki, olup biteni uzaktan seyreden
Abdullah, yaklaşıp sordu: "Ey köle, bugünkü yiyeceğin ne kadardı?"
Köle sıkılarak cevap verdi:
"Işte bu üç parça ekmek "
"O halde neden kendine hiç ayırmadın?"
"Baktım ki, hayvan çok aç O halde bırakmak istemedim "
"Peki sen ne yiyeceksin şimdi?"
"Oruç tutacağım "
Bunun üzerine, Abdullah b Cafer, köleden sahibini, evinin nerede
olduğunu sordu Sonra da gidip adamdan bu hurmalığı
içindeki köleyle birlikte satın aldı
Sonra döndü, köleye bu tarlayı ve onu sahibinden satın aldığını
söyledi ve ekledi:
"Seni azad ediyorum Bu hurmalığı da sana hediye ediyorum "
Cömertliğiyle meşhur Abdullah b Cafer, kendisinden daha cömert birini
tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, bu olayı anlatır
ve:
"Ama o köpeğe topu topu üç parça ekmek vermiş;
sense ona koskoca bir hurmalığı ve hürriyetini vermişsin"
dediklerinde, şu karşılığı verirdi:
"Ama o elindeki herşeyi verdi; ben ise elimdekinin bir kısmını 
Avrupa'nın ünlü sanat merkezilerinden birinde,
çocuğun biri, vitrinde çok hos bir tablo görür
Tablonun bedeli oldukça yüksektir Çocuk bu tabloyu bir
sonraki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve
bir is bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm
para ile mağazaya gider Sanslıdır, tablo hala satılmamıstır İçeri
girer, tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi
yapan sanatçıyı bulur ve;
"Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm param da
bu kadar" der
Ressam bir süre düsündükten sonra resmi paketler ve çocuğa satar
Çocuk paketini alır ve tesekkür ederek çıkar
Mağazada adamın arkadasları da vardır ve saskın
saskın sorarlar:
"Sen ne yaptın, o resmin değeri
milyonlar ederdi Neden bu kadar düsük bir rakama sattın?"
Ressam cevap verir: "Evet, ben bu resme
milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim,
ancak tüm
servetini bu resme verecek kaç kisi bulabilirdim?  "
Sözün Özü: Günümüzde insanlar her seyin fiyatını biliyor, fakat hiçbir
seyin değerini bilmiyorlar
Oscar WILDE
|
|
|