08-05-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dualarınız Olmasa Rabbim
inanmış, sana yönelmiş, seni ilâh kabul etmiş ve kıyamete kadar sana iman edecek; tüm Mü’minlerin ruhlarına hediye eyledik, vasıl eyle ya Rabbi
Ana ve babalarımızın, onlarında ana ve babalarının, bizleri yetiştirmede, büyütüp beslemede az veya çok emeği geçenlerin, senin sevdiklerinin ve seni sevenlerinin ruhlarına hediye eyledik ulaştır ya Rabbi
Kıldığımız namazları ve yaptığımız her tür ibadetleri dergâhı izzetinde kabul eyle Ya Rabbi
Ya Rabbel Âlemin ve ya Erhem-er Rahimin! “Bildiğimiz ve bilmediğimiz her türlü hayırları senden istiyor ve yine bildiğimiz ve bilmediğimiz her türlü şerlerden sana sığınıyoruz ”
İlâhi! ente maksûdi ve rızake matlûbi, maksadımız sensin ve senin rızanı talep ediyoruz Bizleri senin rızan için yaşayan ve senin rızan için canını ve malını harcayan kullarından eyle
Ya Malik-ül Mülk olan ’ım! Bizi ve neslimizi kovulmuş şeytanın şerrinden koru ve ona götüren bütün yolları kapat Biz Ümmeti Muhammedi, sana ulaşan bütün yolların yolcusu eyle
Ey kullarına yakın olan ’ım! bizleri kendine yakın kıl
Ey dualara icabet eden ’ım! ellerimizi boş çevirme
Ey bütün yolları yaratan ’ım! bizleri dosdoğru olan yoldan, “sıradel müstakim”den ayırma Kendilerine nimet verdiklerinin yollarına ulaştır! Peygamberlerin, sıddıkların, salihlerin, alimlerin, şehidlerin ve sevdiklerinin yollarından ayırma Gazaba uğramışların, delâlete düşmüşlerin, azgın ve zalimlerin yollarına düşürme ya Rabbi
Ey imanın sahibi! ey kalplerdekini bilen, ey kalpleri istediği gibi evirip çeviren, ey kâinatı idare eden, ey her zerreye hitap eden, ey her mahlûkatın ihtiyacına cevap veren, ey her canlının rızkını veren, ey beynimizdeki damarlara hükmeden, ey küçücük mikro organizmalarla devleri dize getiren! ve ey kudreti sonsuz olan ’ım! 
“Azabından affına, gazabından rızana sığınıyoruz Ya Rabbi senin korkundan yine sana iltica ediyoruz Sen yücelerden yücesin Seni lâyık olduğun şekilde medh-ü senâ edemiyoruz, seni ne kadar övsek yine övemiyoruz, sana lâyık bir şükürle şükredemiyoruz, ancak biliyoruz ki; sen kendini senâ ettiğin (övdüğün) gibi yücesin
|
|
|