08-05-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Zaman Artık Dua Vakti.......
kimsesizlerin kimsesidir Bilin ki dosttur: Dost istersiniz yeter!
Hani en soluksuz deminizde hayallerinizin kıyısına çömelip başınız ellerinizin arasında sevginize ağıt yakarsınız ya
Hani çözümsüzlüğe çaresizliğe tıkanır da uçan kuştan teselli arar hale gelirsiniz ya bazen
Hani yıllarınızı verdiğiniz yerde soluksuz kalıp yıllara kurban olursunuz da bir türlü anlaşılamamanın hicranına düşersiniz ya
Hani kuşlar şen çığlıklarla uçup geçerken üstünüzden bir Zümrüd-ü Anka olup onlarla birlikte uçmak istersiniz ya: Uçmak değil, kendinizden kaçmak
Hani kendi garipliğinizden, yalnızlığınızdan kaçmak istedikçe yalnızlığınıza, garipliğinize saplanırsınız ya boylu boyunca
YALNIZ DEĞİLSİNİZ:Herkesin ve her şeyin bittiği anlarda da var!
Öyle bir an gelir ki, koca kainatın içinde ufalıp zerreleştiğinizi idrak edersiniz Bir yanınızda acziniz, bir yanınızda zaafınız, bir yanınızda fakrınız ve dolu dolu çaresizliğinizle baş başa kalırsınız
İşte o an insanca iradenin çözüldüğü ve insanoğlunun kendinde vehmettiği gücün ayaklarına dolaştığı andır: O an gerçekten kulluk anıdır
İradeniz çözülüp kendinizde vehmettiğiniz güçler ayağınıza dolandıkça derin aczinizle birlikte kulluğunuzu idrak edip Külli İrade Sahibine yönelin
" Duanız olmasaydı ne ehemmiyetiniz olurdu" buyuran Yaratıcı ya iltica vakti   
Bütün kapıların kapandığını sandığınız anda dua kapısı ardına kadar açılır önünüzde, çarelerin bittiği yerde dua tek çare olarak karşınıza çıkar
Çözümsüzlüğe tıkanıp uyuyamadığınız uzun gecelerden bir gece kalkın Şebnemlerin sabah meltemiyle kucaklaştığı bu hasret vaktinde rahmetin ve şefkatin tecellisini yatakta bekleyin tembelliğinizi sürüyerek dirilin
Uykusuz geçirdiğiniz koca bir elem gecesinde hangi problemi çözdüğünüzü düşünün Kendinizi hırpalamanın dışında neye yaramış ki kuruntularınız, dertlenmenizle neyi halletmişsiniz?
Vah zavallı ben! Kendimde bir güç ve kudret vehmettikçe kudretim aczime çarpıp tuz-buz oluyor Eğer idrak edebilseydim varlık sebebimi, gerçekten anlayabilseydim Rabbim gemisinde bir yolcu olduğumu, sırtımda dünya yüküyle kendime işkence eder miydim?
İstesek de, istemesek de dünya dönüyor, güneş doğuyor, yağmur yağıyor, rüzgar esiyor, çiçek açıyor İstesek de, istemesek de yaşlanıyoruz
Bir saniye öncesi kaybımız, bir saniye sonrası ise meçhulümüz: Elimizde sadece yaşadığımız an var Ne kadar çaresisiz!
Öyleyse bırakalım her şeye hükmeden versin hakkımızda en hayırlı hükmü
Atın sırtınızdan dünya elemini, durun ın huzuruna; sonra diz çökün önüne, boyun bükün
YALNIZ DEĞİLSİNİZ:Herkesin ve her şeyin bittiği anlarda da var!
|
|
|
|