08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bana Seni Sevmeyi Öğret Rabbim
Bana Seni Sevmeyi Öğret Rabbim
Bilmektesin içimin matemini Yavrusunu diri diri gömen anaların ahıdır damarlarımda yürüyen En çok neyi sakındıysam önce onu aldılar ellerimden Aklımı zayi ettiler Hele yüreğim… Ah! Hele yüreğim… Kırdılar onu koruyan kafesi İçimde büyüyen çocuklara sorma sabahın hükmünü? Nereden bilecekler ki! Güneşimi çaldılar Rabbim? Emanet aydınlıklarla aradım yüreğimi Körlere yol sorar oldum Gözbebeklerim döküldü avuçlarıma Karanlığın hükmünün geçtiği yerlerde Nuruna sığındım Rabbim Bulduğumda paramparçaydı, kırgındı, ağlamıştı Ne kadarda acımasızdılar; yüreğimi yetim bıraktılar Rabbim!
Şimdi yüreğim kör, yüreğim sağır, yüreğim dilsiz… Şüphesiz ki bu apaçık bir hüsrandır biliyorum Yüreğimi sensiz bıraktılar Rabbim!
Gönül verdiğim tüm sevgililer ansızın terk edip gitti ey Vefiyy! Anladım bir sendin en vefalı, anladım yalnızca sendin biricik Sevgili!
Güvendiklerimi yitirişim öğretti ey Malik! Ancak sendin tüm sevgilerin mutlak varisi!
Kimsem kalmayınca senden gayri bildim ki bir sendin Kimsesizlerin Vekili!
Ey terbiye eden Rab!
Ey âlemlerin Rabbi!
Ey benim Rabbim!
Sen ki, yetim bulup barındıran Rahim’sin!
Sen ki; kalpleri kudret elinde tutan Kadir’sin!
Sen ki; kalpleri evirip çeviren Mukallib’sin!
İsim ve sıfatlarınla yüreğimden öyle bir yakala ki, senden gayrisine baktırma Rabbim
Güzelliğinle öyle kuşat, öyle kuşat ki çirkinliklerin peşinden gidemez olsun Rabbim!
Öyle sev öyle sevdir, öyle sevdir ki, zehirli sevgileri tanımaz olsun Rabbim!
Ey mutlak bağış ve af sahibi olan Ğafur!
Ey tüm günahları sınırsız af ve bağışıyla tekrar tekrar affeden Ğaffar!
Ey sonsuz lütfü ve hilmiyle günahlarımızı azarlamadan başa kalkmadan affeden Ğafir Bizleri affet!
Ey hesap gününde hataları affedeceğini umduğum tek zat!
Ey sınırsız rahmet sahibi olan yüceler yücesi Bizleri affet!
Ey Zekiyy, Mutahhir olan Kuddus Bizleri affet!
Ancak iman etmeyenler ümit kesermiş rahmetinden Umut çiçeklerini soldurmadım hiçbir vakit Rahman isminin tecellisiyle örttüm yüreğimi Hafiz ismine emanet ettim korumaya gücüm yok kendimi Şahit ol ki ben yalnız sana iman ettim
Gözyaşlarıma tutunup affına geldim Kabulün müdür Rabbim?
Kimsesizim Kimsesizliğimle sana geldim Şanına yemin ederim ki kimsem de olsa; yine sana, yalnız sana, hep sana gelirdim
Kul olabildiğim anları topladım göğsünden zamanın Zayi ettiğim anların hüsranıyla sana geldim
“onlar hayvan gibidirler beklide daha aşağı” beyanınla titredim nice vakit İnsan kalabilen yanımla sana geldim
Seni unutmanın utancı, senin unutmayacağın müjdesiyle sana geldim
Senin için olmayan gözyaşlarının çirkinliğidir yanaklarımdan akan En zayıf halimle sana geldim
Sana adanmayan nice sözler savurdu dudaklarım havaya Çürüyen dilim gün geçtikçe ağırlaşıyor ağzımda Dilimle ettiklerimin kefareti olsun diye sesimi dilsizlere infak ettim İşte sana suskunluğumla geldim Rabbim
Ardımda bıraktım senden gayri ne varsa
Yüreğimi yanıma alıp geldim
Bana seni sevmeyi öğret Rabbim
|
|
|