08-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bülbül İle Bağcı
Bülbül ile Bağcı
Gül bahçesi?
Kırmızı, pembe, sarı güller?
Çevreyi gül kokusuna boğan, rengârenk güllerin yetiştiricisi ihtiyar bir bağcıydı
Geçimini sağlamak bir yana, bir gülün açmasıyla sanki bayram ederdi
Bahçede değil de sanki kalbinde büyütüyordu tomurcukları
Gül mevsiminde bağcı kendisini kaybederdi adeta
Bu yıl yeni bir gülün aşısını yapmıştı
Açılmasını sabırsızlıkla bekliyordu
Onu veren bahçıvan, ?Bu gül, güllerin sultanıdır
Rengi, kokusu çok farklıdır
Diğer güllere benzemez ? demişti
Bağcı, gülü özenle büyütüyordu
Daldaki tomurcukları gözü gibi koruyordu
Sonunda tomurcuklar goncaya dönüştü
Gonca patladı ve bahçeyi güzelliğe boğan bir gül çıkıverdi ortaya
Bağcının içi içine sığmıyordu sevinçten
O Günü akşama dek bağda geçirdi
Gece uzadı da uzadı
Bağcının gözüne bir türlü uyku girmedi
Sabahı zor etti
Şafaktan sonra, günün ilk ışıklarıyla birlikte bağa gitti
Baktı ki ne görsün!
Bir bülbül, güle konmuş, hoyratça yapraklarını yoluyor
Bağcı dehşet içinde olup biteni seyretti bir süre
Bülbülü yakalamak için çok uğraştı
Fakat kaçırdı
Ertesi Gün, bülbül yine aynı güle konmuş, kalan yapraklarını yolmuştu
Bağcı bu kez de bülbülü kaçırdı
Artık kararını vermişti
Bir tuzak kuracaktı bülbüle
Ustaca hazırladı tuzağı
Bülbül geldi yine ağaca konmak için, bir güzel tuzağa düştü, bağcı alıp eve götürdü, kafese hapsetti
Bağcı ertesi Gün bülbülü kafeste bırakarak bağına gitti
Akşam dönüp geldiğinde ağlıyordu bülbül
Ben sana ne yaptım da beni buraya hapsediyorsun?
Sesimi beğendiysen kafese koymana gerek yok, ben zaten senin bahçenin bülbülüydüm?
Bağcı:
Sen dedi, kızgın kızgın; benim en güzel gülümü yoldun
Bülbül:
Nasıl olsa, birkaç gün sonra kendisi solacaktı, yaprağını dökecekti dedi
Bağcı baktı doğru söylüyor bülbül?
Kızgınlığı geçti, acıyarak serbest bıraktı onu
Bülbül pencereye kondu, uçmadan önce:
Beni özgür bıraktın?
Çok teşekkür ederim
Ben de buna karşılık bir sır söyleyeceğim
Bağının kuzey ucunda, o büyük dut ağacının yanında bir hazine gizli
Sonra kanatlanarak gözden kayboldu
Bağcı, başlangıçta inanmadı kuşun söylediğine
Sonra içine bir kuşkudur düştü
?Belki doğrudur? diyerek kazdı bülbülün sözünü ettiği yeri
Kazdı ki ne görsün?
Büyük bir küp, içi dolu altın
Ertesi gün bülbül yine bağdaydı
Bağcı, bülbüle:
Bir şeyi dedi, çok merak ediyorum
Neyi? dedi bülbül
Sen hazinenin yerini bildin de, tuzağı nasıl fark edemedin?
Bülbül cevap verdi:
Kurduğun tuzak, kaza ve kaderin önüme sürdüğü bir araçtı
Bu gibi durumlarda hikmet gözü kapanır insanın, göremez?
Ne kadar gözü açık olsa da farkına varamaz?
|
|
|