Yalnız Mesajı Göster

Bardağın Dibinde Kalan Çay

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bardağın Dibinde Kalan Çay




Çayı çok severdi Günde birkaç defa talebelerine çay demletir ve hep beraber içerlerdi Bardağına birkaç damla limon damlatırdı


Barla’da kaldığı günlerde, Eğirdir Dağ Komando Talimgahında binbaşı olan talebesi Hulûsi Bey onu ziyarete gelmişti


Hulûsi Bey çok değer verdiği bir talebesiydi Onunla yaptığı mektuplaşmaların neticesinde pek çok risale ortaya çıkmıştı Hatta Mektubat adlı eser bu şekilde meydana gelmişti

Talebesine çay ikram etmek istedi Zaman zaman gelip, hizmetini gören talebelerinden hiçbirisi yanında yoktu İki bardağı vardı: Birisi küçük, diğeri ise büyük ve saplı…


Küçük olana kendi çayını doldurdu; büyük ve saplı olana da misafiri Hulûsi Beye…


Hulûsi Bey, her ne kadar, “Zahmet etmeyin Üstadım, ben yapayım” dediyse de Bediüzzaman dinlemedi ve misafirine kendi elleriyle demlediği çayı ikram etti


Hulûsi Bey, çayı demli severdi Bediüzzaman’ın ona doldurduğu çay ise hem demli, hem de büyük bardakla idi


Üstadıyla yaptığı sohbetin demiyle, demli çay güzel bir birliktelik oluşturmuştu İştahla çayını içti


Bardağın dibinde birazcık çay kalmıştı


Bu, Bediüzzaman’ın hemen dikkatini çekti Misafirini kırmak da istemedi Yumuşak bir üslupla:


“Kardeşim,” dedi “Sen sünnet bilmez misin…”


Hulûsi Bey mahcup olmuştu Bardağın dibinde kalan son yudumu da içti Büyük bir ders almıştı, hem de uygulamalı…


Ömrünün sonuna kadar bu sünneti uyguladı ve gördüğü herkesi uyardı

Alıntı Yaparak Cevapla