08-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bardak Olmayı Bırakalım Artık!
BARDAK OLMAYI BIRAKALIM ARTIK!
Hintli yaşlı bir usta, çırağının sürekli her şeyden şikâyet
etmesinden bıkmıştır Bir gün çırağını tuz almaya gönderir
Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler
Çırak, yaşlı adamın söylediğini yapar ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle “acı” diye cevap verir
Usta gülümseyerek çırağını kolundan tutar ve dışarı çıkarır
Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürür ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyler
Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla
silerken, usta aynı soruyu sorar:
“Tadı nasıl?”
“Ferahlatıcı” diye cevap verir genç çırak
“Tuzun tadını aldın mı?” diye sorar yaşlı adam”
“hayır” diye cevaplar çırağı
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der:
“Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok Acının miktarı hep aynıdır Ancak bu acının şiddeti, neyin içine konulduğuna bağlıdır Acın olduğunda yapman gereken tek şey acı veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış ”
|
|
|