08-04-2012
|
#9
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Beşiktaşlı Yahya Efendi (Ksa)'İn Alametleri...
Yahya Efendi gemiciler tarafından çok sevilirdi, bunlardan bir rum gemici Trabzon’dan İstanbul’a gelirken Karadeniz’de fırtınaya yaklanır, fırtına gemiyi yaprak misali sallamakta iken rum gemici ellerini gökyüzüne kaldırarak ‘’Ey yüce Tanrım, bizi batmaktan kurtar, senin Trabzon’lu Yahya isminde çok sevdiğin bir kulun varmış, onun hürmetine bize yardım et merhamet et Bizi sağ salim kıyıya çıkarırsan Yahya kuluna bir küp şarap hediye edicem’’diyerek dua eder
Sonunda fırtına diner gemi sağ salim İstanbul’a gelir Rum gemici İstanbul’da sora sora sonunda Yahya Efendi’yi bulur ve huzura kabul edilir Rum gemici denizde başından geçen olayı anlatır, verdiğim sözü yerine getirdim diyerek, yanında getirdiği bir küp şarabı Yahya Efendi’ye verir Yahya Efendi’de ‘’Eyvallah kaptan, ver bir tas da içelim der’’
Yahya Efendi’nin bu sözünü duyan müslümanlar hayretten dona kalırlar Tas gelir küpten bir tas şarap doldurulur Yahya Efendi mübarek dudaklarını tasa götürerek birkaç yudum içer ve çevresindekilere de ikram eder Çevresinde bulunanlar çekine çekine tası alarak dudaklarına değdirdiklerinde bunun şarap değil, mis gibi nar şerbeti olduğunu hayretler içerisinde farkederler
Fakat, asıl hayretler içinde olan rum gemicidir, getirdiği küpün ağzına kadar şarapla dolu olduğunu biliyordu Şu ihtiyar adam nasıl olmuştuda onu nar şerbeti haline getirmişti
Olup bitenlere bir anlam veremeyen ve daha fazla sabrdemeyen rum gemici gönlünün derinliklerinden gelen bir sesle haykırır’’Ey yol güneşi!İşte huzurunda müslüman oluyorum’’Eşhedü en la ilahe illahlah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülü=ben kabul ve şahadet ederim ki,ilah yalnızca Allahtır,yine kabul ederim ki,Muhammed Allahın kulu ve rasülüdür’’ diyerek islamla müşerref olur ve o günden sonra bir daha Yahya Efendi’nin yanından ayrılmaz Böylece Yahya Efendi’nin de ilk kerameti zahir olmuş olur Derviş Ali ismini alan bu rum gemici Yahya Efendi haziresinin kapı girişinde mefdundur
|
|
|