08-04-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kalbdenkalbe Mesajlar(Kuranda Çelişki Yoktur 2 )Alıntıdır
Bir çok ayette göklerin ve yerin 6 günde yaratıldığından söz edilir Fussilet suresinde ise göğün ve yerin yaratılış ve düzenlenme safhalarından söz edilirken toplam 8 günün ortaya çıktığı öne sürülmekte ve bunun çelişki olduğu düşünülmektedir Oysa belirtilen yaratma aşamalarının yanlış hesaplanması sonucundan ötürü çelişki var gibi görünmektedir Eğer ayetteki ifadeler dikkatli okunursa yaratılış kısmının sadece 6 günde olduğu anlaşılacaktır Şimdi Fussilet Suresindeki ayetleri görelim:
De ki: "Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratanı inkâr ediyor ve O'na birtakım eşler kılıyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir " Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin " İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık) İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)'ın takdiridir (41 Fussilet Suresi, 9/12)
Burada 9 ayette yerin yaratılmasının iki günde olduğu bildirilmektedir 10 ayette ise dağların ve besinlerin takdir edilmesinin 4 günde olduğu söylenmektedir Yerin ve göğün yaratılış süreci beraber gerçekleşmiştir Allah göklerin ve yerin birlikte iken onları birbirinden ayırdığını ayette bildirmektedir:
O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık …… (21 Enbiya Suresi, 30)
Yer yaratıldığında gökte diğer yandan aynı zamanda yaratılmaktadır 11 ayete bakarsanız burada sonra duman halinde olan göğe yönelindiğinden söz edilir Bu ifadeden de anlaşılacağı gibi bir gök vardır Daha önceden var edilmiştir Dolayısı ile bundan sonra bir yaratma söz konusu değildir 12 ayete bakılırsa burada var olan göğün 7 kat olarak düzenlendiğinden söz edildiği görülecektir Bu ayette geçen ifade yaratmaktan farklıdır Yaratmak için “haleke” (خلق)fiili kullanılırken, bu ayette geçen kelime farklıdır Bu kelime karşılığı yaratma değil düzenleme anlamına gelen “Qadeyehune” (قضيهن) kelimesidir Yani burada yaratılmış var edilmiş bir şeyin daha sonradan düzenlenmesi söz konusudur Bu düzenleme 2 gün sürmüştür Bu bir yaratılma değil bir düzenlemedir sadece O yüzden 6 günde yaratmanın dışında bir süreci ifade eder Yaratılmanın olduğu kısım 9 ve 10 ayete bildirilen 6 günde tamamlanmıştır Dolayısıyla yaratmanın 8 gün sürmesi söz konusu değildir
Yukarıda ki ayetlere göre düşünülürse, ilk iki günde yer yaratılmaya başlanmıştır Sonraki dört günde yeryüzündeki dağlar oluşmaya başlarken bir yandan da atmosfer oluşmaya başlamıştır Bu esnada yeryüzünde ilk besinlerin de oluşmaya başlandığı anlaşılmaktadır Bu besinleri günümüzdeki bitkiler vs olarak düşünmemek gerekir Bu ilk canlılığın yeryüzünde oluşmaya başlanmasıdır Ayetteki ifade dikkatli edilirse “isteyip arayanlar” için besinlerin yaratıldığı söylenmektedir Yani yeryüzünün ilk taratılmasından sonra yerde var olan canlı türleri hangisiyse ( Örneğin o dönemki atmosfer şartlarına göre bakteriler olabilir) onların ihtiyacı olan yani ayetteki ifadeyle onların isteyip aradığı besinler de aynı anda var edilmiştir Bu süreç 4 gün sürmüştür Toplam olarak yerlerin ve göklerin yaratılması bu 6 günde meydana gelmiştir Burada yaratma süreci bitmiş ve düzenleme süreci başlamıştır Son iki günde ise daha önceden var olan, yaratılmış olan gökyüzünün günümüzde olduğu gibi 7 kat olarak düzenlenmesidir
Ayrıca gün kelimesinin Kur'an'da " Çağ,dönem,  " anlamlarında kullanıldığını da unutmayalım!Yani Dünya 6 dönemin sonunda var edilmiş, yaratılmıştır !
Gök mü yer mi önce yaratıldı?
Naziyat ve Fussilet suresinde geçen ifadelerden yola çıkarak iki farklı yerde yerin ve göğün yaratılışıyla ilgili farklı bir sıralamanın olduğu iddia edilmektedir Bu farklılığın bir çelişki olduğu söylense de, gerçek iddia edildiği gibi değildir Aslında yerler ve göklerin yaratılmasında bir sıralama yoktur İkisi de aynı anda yaratılmıştır Enbiya suresindeki bir ayette şöyle bildirilmektedir:
O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık (21 Enbiya, 30)
Görüldüğü hem gök hem de yer birlikte vardı Yaratılışlarında bir sıralama olmadığı gibi birlikteyken ayrılma söz konusu olmuştur Diğer ayetler de dikkatli okunduğunda Böyle bir sıralama yapılmadığı görülecektir
İlk önce Fussilet suresindeki ayetlere bakarsak bunu daha iyi görebiliriz
Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin " İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler (41 Fussilet Suresi, 10/11)
10 ayete bakarsak yerin yaratılmasından söz edilir 11 ayette ise “sonra duman halinde göğe yöneldi” ifadesi vardır Yani burada göğün daha sonradan yaratılması söz konusu değildir Gök zaten vardır Olan duman halindeki göğe yönelmedir Eğer 11 ayete bakarsanız konu şöyle devam eder:
Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık) İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)'ın takdiridir (41Fussilet Suresi, 12)
Burada duman halinde var olan gök yerin yaratılmasından sonra 7 kat gök olarak tabaklandırılmasıdır Yeni bir yaratılış söz konusu değildir Sadece düzenleme söz konusudur Şimdi atmosferin oluşumuyla ilgili bilimsel teorilere bakarsak bu ifadenin onunla örtüştüğünü de görürüz Sadece şunu söyleyeyim, atmosferin ilk başta duman halinde olması daha sonradan tüm atmosferin 7 değişik katman şeklinde şekillendiğini bilimsel bazda zaten ifade edilmektedir Şu anda atmosferimizde ayette bildirildiği gibi 7 ayrı katmandan oluşmaktadır Bu ayetlerdeki anlatımlar bilimsel gerçekler açık bir şekilde ifade edilmektedir
Naziyat suresindeki ayetlere bakarsak da benzer bir durum olduğunu görürüz
Burada göğün yaratılmasından bahsedilir Bunlar anlatıldıktan sonra ise yer ile ilgili şöyle bildirilir:
'Bundan sonra da yeryüzünü düzenledi '(79 Naziat-30)
Burada da yerin yaratılmasından söz edilmez Zaten yer vardır Burada söz edilen yerin düzenlenmesidir Yani bir yaratılış yoktur Naziyat ve fussilet surelerindeki ayetlerde anlatılan yer ile gökler birlikte yaratılmıştır Daha sonra da yer ve gök düzenlenmişlerdir Fussilet Suresinin 11 ayetinde yerlerin ve göklerin birlikte hareket etmesi “böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin " İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler ” Böyle ifade edilir
Yine yerin ilk oluşumuyla ilgili bilimsel çalışmalara bakılırsa, tüm kıtaları birlikte tek bir kara parçası olduğu daha sonra karaları oluşturan tabakaların hareket ettiği, bu hareketler sırasında kıtaların birbirinden uzaklaşarak yeryüzünde yayıldığı, dağların zaman içinde şekillendiği anlatılır Konuyu fazla dağıtmamak için o kısımdan fazla söz etmek istemiyorum Sadece yerin yayılmasıyla ilgili şu ayeti belirteyim:
Yeri de Biz döşeyip-yaydık; ne güzel döşeyici(yiz) (51 Zariyat, 48)
Bu ayette de bu bilimsel gerçek ifade edilmektedir Görüldüğü gibi iki grup ayette göklerin ve yerin yaratılmasının birbirinden önce yada sonra yaratıldığı söylenmez Burada bahsedilenler yaratılmış olan göğün ve yaratılmış olan yerin düzenlenmesidir Bu düzenlenme de tıpkı bilimsel araştırmalar sonucunda ortaya çıkan gerçeklerde de söylendiği gibi oluşmuş olmasıdır
Bu ayetler de bırakın çelişki olmasını, ancak son yüzyılda ortaya çıkan bilimsel gerçekler ifade edilmektedir
Şer-kötülük Allah’tan mı gelir?
Bu konuda eleştiri yapılmaya çalışılan Nisa Suresindeki iki ayettir İlk başta bu ayetlere bakalım:
Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile Onlara bir iyilik dokunsa: "Bu, Allah'tandır" derler; onlara bir kötülük dokunsa: "Bu sendendir" derler De ki: "Tümü Allah'tandır " Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiç bir sözü anlamaya çalışmıyorlar? Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik; şahid olarak Allah yeter (4 Nisa Suresi, 78/79)
78 ayette tümü Allah katındandır derken, 79 ayete ise kötülüklerin kendinden olduğu bildirilmektedir Bu iki mealde mana aynı gibi gözükürken, orijinal arapçasında birbirinden farklı olarak geçen bir kelime vardır 78 ayete tümü Allah’tandır derken burada Arapça “ indi” (عند) (tarafından) kelimesi geçer Fakat 79 ayette bu kelime geçmez Bu kelime önemli bir anlam farkı ortaya çıkartır Her şey Allah tarafından (indi Allah) dır Her şey sonuçta Allah’ın dilemesi ve takdiriyledir Başlara gelen kötülükler ise kendi elleriyle kazanılması sonucundadır Örneğin bir insan elini ateşe soksa eli yanar Elinin yanması Allah’ın yarattığı kanunlar gereğidir Fakat elini yakan buna elini sokandır Sorumluluk elini sokan insandandır ama onun elini yakan bu doğa kanunlarını yaratan Allah’tır
|
|
|