Prof. Dr. Sinsi
|
Kalbdenkalbe Mesajlar(Kuranda Çelişki Yoktur 2 )Alıntıdır
Ve’l-Asr’ın İdraki
Zamanın su gibi akıp gittiğini söylemeyeceğim, zira hepimiz aynı akış içinde nefeslerimizi tüketmekteyiz Ömrümüz her ne zaman nihayet bulacaksa, o ana kadar hayatımızı değerlendirmekle, boşa geçirmemekle mükellefiz İnsanların en çok aldandığı iki şeyden birinin boş zaman olduğu sevgili Elçi (s a ) tarafından vurgulanır
Sabahıyla akşamıyla, gecesiyle gündüzüyle, seheriyle kuşluğuyla, bebekliğiyle çocukluğuyla, gençliğiyle olgunluk dönemiyle, en son ihtiyarlık dönemiyle zaman kesitlerinden geçiyoruz Her bir kesitte hüsranlarımız, tühlerimiz, eyvahlarımız, keşkelerimiz olmakta
Kur’anda yemin ifadeleri ile dikkatimizi çeken alanlardan pek çoğunu bu zaman kesitleri oluşturur
VE’L-LEYL, VEN-NEHAR, VE’D-DUHA, VE’S-SUBH diye başlayan ayetlerdeki -VE-ler Arapça’da birer yemin edatıdırlar Ve zamanın birer parçasını yemin konusu yapmaktadırlar
Hepimiz bir zamanın içinde doğar, yaşar, yetişir ve ölürüz ve yine hepimiz ayrı ayrı as(ı)rlarda hayatımızı idame ettiririz Kaçıncı asırda yaşadığımız değil, asrımızda nasıl yaşadığımız önemlidir
Kur’an’ın bir sûresinin adı da ASR sûresidir Pek çok anlamlar yüklenir asra Yüzyıl denir, ikindi vakti denir
Kur’an her çağa hitap, ettiğine göre benim asrıma nasıl yansıyor derseniz; “VE’L ASRÎ her bir bireyin kendi yaşadığı ve yaşayacağı yıllara yemindir” derim
Adeta Allah şöyle sesleniyor:
“Sen ey kulum! Senin şu geçirdiğin ve geçireceğin yıllarına, hayatına, senin içinde bulunduğun şu asra yemin ederim ki, sen insan olarak bir hüsranın, kaybın içindesin Bu, senin iradenle imtihan salonunda oluşunun bir hikmeti ve sen seni ziyana en çok sokan şeytan ve nefsi isteklerinle sınanıyorsun Ama buna rağmen seni bu kayıptan kurtarmanın reçetesini dört ana başlık halinde sana bildiriyorum Bunlar; iman; salih amel; Hakkın ve sabrın tavsiyesidir ”
Sıradan şeyler üzerine yemin edilmez Değer verdiklerimiz üzerine yemin ederiz
İnsan zamana bağlıdır Yaşadığı yıllardan hesaba çekilecektir insan Kimse kimsenin günahını çekmez Hesap anında tüm insanlar en yakınlarından bile uzaklaşır, görmek bile istemez, hatta onlardan kaçarlar Herkes kendi başının derdindedir zira
Dünlerimizde bir takım kusurlarımız olmuşsa hemen tevbe etmek suretiyle pişmanlığımızı yüce yaratıcıya iletmeli bir daha aynı tür günahlara ve yanlışlara düşmemenin yollarını özeleştiri yaparak bulmalıyız
Yarın henüz gelmemiştir, yaşanmamaktadır Dün ise çoktan geçmiş, bir daha yaşanması imkansızlaştırılmıştır Bizim için, önemli olan kronometrenin çalıştığı şu andır İnsan şu andan sorumludur Herkes şu anda ne yapmakta olduğuna dikkat etmelidir Bizim asrımız şu andır Şu anda imanımızın ne derece sağlam olduğu, bu imanın bizi yararlı eylemler yapmaya sevkedip etmediği, Hakkın ve sabrın (direnişin) tavsiye edilip edilmediği önemlidir
İmanı olmayan nasıl imanı tavsiye edebilir ki? Salih amel işlemeyen, Hakkın emirleri istikametinde yürümeyen direnişin, sıkıntının, acıların içinde olmayan nasıl sabrı tavsiye edebilir ki?
O halde asrımızı ziyanla geçirmemeliyiz Ömrümüz kayıp yıllardan oluşmamalı Her insanın ömrü bir defaya mahsustur Kazanmak ya da kaybetmek her insanın kendi elindedir VE’L-ASR yaşadığınız yılların ta kendisidir Ziyana düşmemek için bize sunulan imkânın diğer bir adıdır VEL-ASR
Bize yazılmış dört tane ilacı nasıl kullanacağımız, Kur’an’ın satırları arasında yazılıdır İmanın ne demek olduğu, imanla neleri reddedip neleri kabullendiğimiz, hangi eylemlerin salih bir amel niteliğinde olduğu, gerçeklerin, ilahî olanın, sabır ve metanetin ne olduğu, bizim çok kolay bulabileceğimiz cevaplardır Bize düşen reçeteyi çok iyi okumak, reçeteyi yazana kulak vermektir İlacın kullanım şeklini anlatan elçiyi de dikate almaktır
Yemin eden Allah’tır Sözüne tam güvenin olduğu bir zatın yemine ne ihtiyacı vardır ki? Tüm kulları yaratan madem ki O
Herkesin hayatına bir yemin bu Günlerimize, saatlerimize, dakikalarımıza yemin Değil mi ki bu zaman dilimleri asrın bir parçası, o halde şu satırları okuduğunuz anda bile bizi ziyana sokabilecek eylemlerden uzak durmalıyız
Salih amel ise basit bir ifade değildir Bir eylemin salih olabilmesi için;
1) Allah’ın hoşnutluğuna sahip
2) Kullara yarayışlı
3) Kişinin kendisine yarayışlı
4) Diğer canlılara karşı yarayışlı olması gerekmektedir
Bir tanıdığım vardı, üç ayları tamamen oruçla geçirir ama çoluk çocuğuna eziyet ederdi Peşpeşe oruç tutmanın üzerinde oluşturduğu sabırsızlık, halsizlik öfkeye dönüşür, bu öfkeyi çocuklarından çıkarır, bağırır çağırırdı Onun bu orucu kullara karşı yarayışlı değildi Bir ibadetin en güzel biçimiyle ifa edilmesi, örneğin namazın tadili erkanına göre kılınması, orucun sadece mideye değil tüm vücuda tutturulması, sadakanın reklâm yapılmadan verilmesi Allah’ın hoşnutluğunu kazanan ibadet örneklerini oluşturur
Bir kurbanın ehline kestirilmeyip, acı çektirerek, zorlanarak bıçaklanması ibadet adına olan, ama salih (elverişli) olmayan eylemlerimizdendir
Hakk için, Allah için, İslam için, din için tavsiyede bulunabileceğimiz insanlar kümesi oluşturabilmek, bu yolda karşılaşabileceğimiz sıkıntılara karşı sabır, metanet ve direnişi tavsiye temek ve bu tavsiyeleri de yararlı eylemlere dönüştürebilmek ASRIN İDRAKÎnde olmaktır Ya da hüsranda olmamak demektir
|