Prof. Dr. Sinsi
|
Topraklarimiza Kök Salan ..... Gizli Tehlike: Misyonerlik
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de misyonerlik faaliyetleri çok eskilere dayanmaktadır Osmanlı Devleti'nin merkezi sayılan İstanbul ve Anadolu, Balkanlar'dan Orta Asya'ya, Orta Doğu'dan Kafkaslar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyanın da merkezi kabul edildiğinden, misyonerler buraları hep çok önemli bir faaliyet alanı olarak gördüler Durum günümüzde de değişmiş değil Ülkemizde halen yoğun bir misyonerlik faaliyeti yürütülmekte
Osmanlı toprakları üzerindeki misyonerlik faaliyetlerinin başlıcaları yabancı okullardır Bu topraklar üzerindeki azınlıklara eğitim vermek gibi, görünürde gayet masumane bir amaçla açılan bu okullar, Osmanlı Devleti'nin çökmesine neden olan başlıca unsurlardan biri olarak kabul edilmektedir Çünkü bu okullar, eğitim çalışmalarının tamamen dışında sürekli siyasi faaliyetler yapmışlardır Görünürde yapılan eğitim ise, siyasi faaliyetlere sadece birer maske olmuştur
Sinsi plânlar, çirkin emeller
Ayrıca siyasi faaliyetlerinin yanında hıristiyanlığı öğretmek ve benimsetmek de bu okulların görevlerindendir
Osmanlı Devleti tarafından azınlıklara ve yabancı devletlere zaman zaman verilen çeşitli imtiyazlar, bu okulların açılmalarında ve çoğalmalarında birer zemin oluşturmuştur
Bu okullar açıldıkları ilk dönemlerde belli bir süre hiçbir şekilde ciddi bir faaliyet göstermeden sadece çoğalmışlar ve bu çoğalma sırasında tam bir siyasi faaliyet göstermedikleri için de, devlet tarafından bir engelleme ile karşılaşmamışlardır 1855-60 yıllarından sonra ise çoğalma ve yayılma akıl almaz boyutlara ulaşmıştır O kadar ki, bazen okul açtıkları bir yere aynı seviyede tekrar yeni bir okul açmak için müracaat ettikleri bile olmuştur
Yabancı okullardaki bu çoğalmayla birlikte, siyasi faaliyetlerin de arttığı göze çarpmaktadır Osmanlı Devleti bu tehlikenin farkına vardığında ise maalesef çoktan iş işten geçmiş ve devletin daha fazla yapabileceği bir şey kalmamıştı
Savaş yoluyla Osmanlı Devleti'ni yıkmayı başaramayanlar, yaptıkları misyonerlik faaliyetleri ve açtıkları bu okulları da kullanarak bu emellerine ulaşmış bulunmaktadırlar Çünkü misyonerlerin önemli çalışma alanlarından biri de casusluk faaliyetleridir
Dinle maskelenmiş sömürgecilik
Misyonerlik, ekonomik, kültür aktarmacılığı ve askeri faaliyetleriyle, her zaman Batı hegemonyasının zeminini hazırlamıştır
Misyonerlik faaliyetleri dinsel anlamdaki varlığını korumakla birlikte, son yüzyıldan itibaren, barışı temin, toplumsal ahenk, endüstriyel ilişkilerin insancıllaştırılması, ırkların özgürleştirilmesi, sınıf farklılıklarının giderilmesi gibi yeni zamanların bazı söylem ve ideallerini de misyonerlik faaliyetlerinin kapsamı içine almıştır Bunun nedeni ise, yaptıkları siyasi faaliyetlere kılıf oluşturmaktır
Tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de ülkemiz toprakları üzerinde misyonerlik faaliyetleri artarak varlığını sürdürmekte
Mesela Karadeniz illerimizde yapılan Pontusçuluk faaliyetleri, okul çevrelerinde gerçekleştirilen öğrencilere yönelik faaliyetler, gün geçtikçe daha da çoğalarak ülkenin çeşitli yerlerinde açılan apartman kiliseler, tehlike çanlarının çoktan çaldığını gösteriyor
Cılız önlemler
Devletin çeşitli kurum ve yetkilileri de bu tehlikenin farkına vardıklarından önlem için çeşitli faaliyetlere başlamışlardır
Bu faaliyetlerden olarak, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1992 yılında yapılan “Türkiye'de Misyonerlik Faaliyetleri Sempozyumu” bu tehlikenin boyutlarını ve alınması gereken önlemleri tartışmaya açmıştır Bununla birlikte çeşitli zamanlarda imamlar tarafından Cuma hutbelerinde insanlar bu gizli tehlikeye karşı uyarılmıştır
Basından edindiğimiz bilgilere göre, Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından okul çevrelerinde misyonerlik faaliyetleri yürütüldüğü konusuna dikkat çekilerek, diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliğine gidilip alınması gereken önlemler üzerinde durulmuştur
Yine devletin çeşitli kurumlarınca, Apartman kiliselerinin çoğalması ve yaptıkları misyonerlik faaliyetleri konusuna dikkat çekildiği haberlerini izlemekteyiz
Görüntüler farklı, hedef aynı
Misyonerliğin özü hıristiyanlaştırmadır Başlıca araçları ise okul, kitap, matbaa, hastane ve benzeri modern kurumlardır
Misyonerler, gittikleri bölgelerdeki halka olan yabancılıklarının farkında olduklarından çok temkinli hareket etmişler ve hatta kılık değiştirerek şekil olarak o topluma benzemeye bile çalışmışlardır Bu konuda o kadar ileri gitmişlerdir ki, isimlerini değiştirmişler, o toplumun örf ve adetlerini, dillerini sanki o toplumun bir ferdi kadar güzel kullanmışlardır
Bundan dolayı bir misyoneri bazen bir seyyah, bazen bir doktor, bazen bir asker, bazen bir hemşire, bazen bir öğretmen, bazen bir barış gönüllüsü veya kendisini düşkün ve yetimlere adamış bir kişi olarak görmek mümkündür
Hatta, medreselerde müderrislik, camilerde hocalık yapanlara bile rastlandığı zamanlar olmuştur
Bir misyoner kendisini her zaman İncil'in bir neferi olarak görür ve her işi yapmayı göze alabilir Dolayısıyla, onun hiç kimsenin yapmayı göze alamadığı birçok işi yaptığını görebilirsiniz
Tarih sayfalarına bir göz atıldığında, yıllarca cüzzam hastanelerinde hastabakıcı, hemşire ve doktor olarak çalışarak faaliyet gösteren çok sayıda misyoner göze çarpar
Toplum kendi köklerinden koparsa
Bir toplum kendi dinini ne kadar bilmez, manevi değerlerinden ne kadar uzak yaşar ise, misyonerler için o kadar kolay işlenilebilen bir malzeme haline gelmiş olur
Misyonerlerin hedefleri, toplumu dejenere etmek ve yozlaştırmaktır Yani ahlâkî değerleri zayıflatarak dinî duyguları gevşetmek ve toplumu dayandığı temellerden koparmaktır Böylece sarsılmış ve boşlukta kalmış insanlara daha kolay yaklaşabilmiş olurlar
Son yıllarda ülkemizde yeniden artış gösteren misyonerlik çalışmalarına karşı teyakkuzda olmak, özellikle gençlerimizin bu tuzağa düşmesine engel olmak, hepimiz için çok önemli bir görevdir
***
Misyon ve misyoner
Misyon kelimesi kök itibariyle, Latince missio kelimesinden gelmektedir ve bir çok değişik anlamda kullanılmaktadır
Sözlükler misyon'u ve misyonerliği şöyle tarif ederler:
Misyon: 1 Bir kimseye veya bir kurula verilen özel görev 2 Dinsel, bilimsel veya diplomatik bir görev yüklenmiş kimselerden oluşan kurul
Misyoner: 1 Bir dini, özellikle Hıristiyanlığı yaymakla görevli kimse 2 Bir düşünceye, bir ülkeye kendini adayan kimse
Konumuz açısından en yaygın anlamıyla misyon, İncil'i Hıristiyan olmayan toplumlara yaymaktır ve misyoner de, kendini bu işe adayan kimse demektir
Misyonerlik, dinî açıdan varlığını günümüzde artırarak korumasına rağmen, geçmişi asırlar öncesine dayanır
Tarihçiler, misyonerlik tarihini Havariler Dönemi (ms 33-100), Kilise Kurucuları Dönemi (100-800), Ortaçağ Dönemi (800-1500), Reformasyon Dönemi (1500-1650), Reformasyon Sonrası Dönem (1650-1800) olarak başlıca beş döneme ayırırlar
Bundan başka Modern Misyonerlik Dönemini ise, Misyoner William Carey'in 1793 yılında Hindistan'a ayak basmasıyla başlatırlar ve onu modern misyonerliğin öncüsü olarak kabul ederler
Misyonerler açısından Türkiye, Asya'nın bir anahtarı olarak kabul edilmiştir
|