Prof. Dr. Sinsi
|
Kuran-İ Kerim Lütfen Okuyunuz
6 / EN'AM - 71
Kul e ned’û min dûnillâhi mâ lâ yenfeunâ ve lâ yadurrunâ ve nureddu alâ a’kâbinâ ba’de iz hedânâllâhu kellezîstehvethuş şeyâtînu fîl ardı hayrâne lehû ashâbun yed’ûnehû ilel hude’tinâ, kul inne hudallâhi huvel hudâ, ve umirnâ li nuslime li rabbil âlemîn(âlemîne)
De ki: “Bize fayda ve zarar vermeyen Allah'tan başka şeylere mi dua edelim? Bizi Allah'ın hidayet e erdirmesinden sonra, yeryüzünde şeytanların kandırıp, şaşkın bıraktığı arkadaşlarının “bize hidayet e gel” diye çağırdığı kimse gibi topuklarımızın üzerinde geriye mi döndürülelim?” De ki: “ Muhakkak ki; Allah'a ulaşmak, o, hidayet tir ve biz âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk ”
2 / BAKARA - 120
Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin)
Sen onların dînine tâbî olmadıkça (uymadıkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razı olmazlar De ki: “ Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (var ya) işte o, hidayet tir ” Sana gelen bunca ilimden sonra eğer onların hevalarına uyarsan andolsun ki; Allah'tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur
3 / AL-İ İMRAN - 73
Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun)
Ve sizin dîninize tâbî olandan başka kimseye inanmayın (Habibim) de ki: “Hiç şüphesiz HİDAYET , Allah'ın (Kendisine) ulaştırmasıdır (İnsan ruhunun ölümden evvel Allah'a ulaşmasıdır ) Size verilenin bir benzerinin başka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katında (sizlerle) tartışacakları için mi (böyle söylüyorsunuz)?” De ki: “Hiç şüphesiz fazl, Allah'ın elindedir Onu dilediğine verir ” Ve Allah, Vâsi'un Alîm'dir (Allah herşeyi kuşatan ve herşeyi bilendir )
Demekki Hidayetin gerçek anlamı Allah’a(c c) Ulaşmaktır o zaman kişinin
Kurtuluşu Hidayet ile mümkünse Hidayette Allah’a (c c) Ulaşmaksa bunun
Temeli Allah’a (c c) Ulaşmayı dilemektir
Çünkü dilediğimiz an Dalaletten Hidayete adım atarız Hidayete ermemiz ise Allah’ın(c c) garantisindedir
HİDAYET:Cenabı hakkın,İNSANIN KALBİNDEN HER SIKINTIYI VE DARLIĞI
ÇIKARIP YERİNE RAHATLIK,GENİŞLİK VERİP KENDİ EMİR VE YASAKLARINA UYMADA TAM BİR KOLAYLIK İHSAN ETMESİ VE KULUN
RIZASINI KENDİ KADERİ VE KAZASINA TABİ EYLEMESİDİR
MUHAMMED MASUM-islam İlimleri Ansiklopedisi Diyanet işl Başkanlığı
13 / RAD - 27
Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe)
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlet te bırakır ve O'na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır ( hidayet e erdirir) ”
42 / ŞURA - 13
Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu)
(Allah) dînde, onunla Hz Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın ” diye Hz İbrâhîm'e, Hz Musa'ya ve Hz İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi sana da vahyederek, size de şeriat kıldı Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır)
Bu ayeti kerimelerden anlaşılıyorki Hideyete ermek sadece Allah’u Tealaya Ulaşmayı dilemekle gerçekleşiyor
ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMENİN BİR BAŞKA AÇIKLAMASI: TAKVA AÇISINDANDIR
TAKVA nedir? Kelime olarak korkmak,sakınmak,çekinmek, dinin yasak ettiklerinden uzak durmak kendini alıkoymaktır, Ancak, Din adamlarının tarifi hep Allah’tan(c c) korkmak olmuştur Bütün Kuran-ı Kerim meallerinde nerede Takva kelimesi geçmisse hep Allah’tan(cc) korkmak şeklinde açıklandığı
İçin de herkes ben Allah tan korkuyorum o zaman ben takva sahibiyim diyor ve takva sahibi
Olanlarıda cennetine alacağına göre bende cennetliğim günahlarım kadar cehennemde cezamı çekeceğim sonra cennete gireceğim diyor
Evet takva sahibi olanlar kesin Cennetliktir Yetmez hiç ceza çekmeden cennete girer Allah(c c) bu hususta garanti vermiş
50 / KAF - 31
Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîdin
Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı
3 / AL-İ İMRAN - 15
Kul e unebbiukum bi hayrın min zâlikum, lillezînettekav inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtıhel enhâru hâlidîne fîhâ ve ezvâcun mutahharatun ve rıdvânun minallâh(minallâhi), vallâhu basîrun bil ıbâd(ıbâdi)
De ki: “Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahibi olanlar için Rab'lerinin katında içinde devamlı kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler ve tertemiz eşler ve Allah'tan rıza (makamı) vardır ” Allah kullarını BASÎR'dir (görendir, görücüdür)
Ama takva ne Allah’tan korkmak ne haramdan kaçmak,nede dinin yasaklarını çiğnememektir (kendi kendine)
Eğer Allahtan korkmak olsaydı şeytanda cennetlik olurdu çünkü enfal 48 ve Haşr 16 da Şeytan ben Allah’tan korkarım diyor Bildiğiniz gibi Şeytanın gideceği yer Cehennemdir ve kesindir
8 / ENFAL - 48
Ve iz zeyyene lehumuş şeytânu a'mâlehum ve kâle lâ gâlibe lekumul yevme minen nâsi ve innî cârun lekum, fe lemmâ terâetil fietâni nekesa alâ akıbeyhi ve kâle innî berîun minkum innî erâ mâ lâ terevne innî ehâfullâh(ehâfullâhe), vallâhu şedîdul ıkâb(ıkâbi)
Ve şeytan, onlara amellerini süslemişti Ve şöyle dedi: “Bugün insanlardan size gâlip olacak yoktur Ve muhakkak ki ben, size müttefikim (yardımcıyım) ” Fakat iki toplum, (birbirini) görünce iki topuğu üzerinde arkasına dönüp kaçtı ve “Ben, sizden uzağım Gerçekten ben, sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum Muhakkak ki ben, Allah'tan korkarım ” dedi Ve Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır
59 / HAŞR - 16
Ke meseliş şeytâni iz kâle lil insânikfur, fe lemmâ kefere kâle innî berîun minke innî ehâfullâhe rabbel âlemîn(âlemîne)
(Münafıkların size vaadleri), şeytanın (vaadlerinin) durumu gibidir İnsana: “İnkâr et (kâfir ol) ” demişti Fakat, inkâr ettiği zaman: “Muhakkak ki ben senden uzağım, elbette ben, âlemlerin Rabbi Allah'tan korkarım ” dedi
O zaman takva nedir
1- Allah(c c) Tarafından ikram olunmaktır
49 / HUCURAT - 13
Yâ eyyuhen nâsu innâ halaknâkum min zekerin ve unsâ ve cealnâkum şuûben ve kabâile li teârefû, inne ekremekum indallâhi etkâkum, innallâhe alîmun habîr(habîrun)
Ey insanlar! Muhakkak ki Biz, sizi bir erkek ve bir kadından yarattık Ve sizi milletler ve kabileler kıldık ki, birbirinizi (soyunuzu, babalarınızı) tanıyasınız Muhakkak ki Allah'ın indinde en çok kerim olanınız (ikram olunanınız, en şerefli olanınız), (ırk ya da soy olarak değil) en çok takva sahibi olanınızdır Muhakkak ki Allah, en iyi bilen ve haberdar olandır
19 / MERYEM - 85
Yevme nahşurul muttekîne iler rahmâni vefdâ(vefden)
O gün muttakileri (takva sahiplerini), Rahmân'ın huzurunda izzet ve ikramla haşredeceğiz (toplayacağız)
2-Allah(c c) tarafından korunmaktır
3 / AL-İ İMRAN - 120
İn temseskum hasenetun tesû’hum, ve in tusibkum seyyietun yefrahû bihâ ve in tasbirû ve tettekû lâ yadurrukum keyduhum şey’a(şey’en), innallâhe bi mâ ya’melûne muhît(muhîtun)
Eğer size bir hasenat (iyilik) dokunursa, onlar üzülür Eğer size bir seyyiat (kötülük) isabet ederse, onunla ferahlarlar (sevinirler) Eğer sabreder, (Allah'a karşı) takva sahibi olursanız, onların tuzak ve hileleri, size hiçbir zarar veremez Hiç şüphesiz Allah, onları yaptıkları şeyler ile kuşatmıştır
1- Kesin Cennetlik alametidir Neden Cennetlik alameti:
Çünkü ikramlarıyla
NEDİR BU İKRAMLAR
HAKKI BATILDAN AYIRAN FURKANLARDIR
*Daha önce tebliğe muhatap olmuşsa uzuvlarına veya hassalarına konmuş olan engelleri kaldırılarak idraki sağlanır
*Günahları Örtülür Sevabı günahından fazla hale gelir
*Mürşidine ulaştığında örtülen günahları kadar sevap kaydedilir
*Fazıl Salavat ve Rahmet Salavat olarak nurlar kalbe girmeye başlar
*Kalbine iman yazılır
8 / ENFAL - 29
Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi)
Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir) Ve Allah, büyük fazl sahibidir
|