Prof. Dr. Sinsi
|
Kuran-İ Kerim Lütfen Okuyunuz
65 / TALÂK - 5
Zâlike emrullâhi enzelehû ileykum, ve men yettekıllâhe yukeffir anhu seyyiâtihî ve yu’zım lehû ecrâ(ecren)
İşte bu, Allah'ın size indirdiği emridir Ve kim Allah'a karşı takva sahibi olursa, onun günahlarını örter Ve onun ecrini azamî artırır
Ve netice:
3 / AL-İ İMRAN - 15
Kul e unebbiukum bi hayrın min zâlikum, lillezînettekav inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtıhel enhâru hâlidîne fîhâ ve ezvâcun mutahharatun ve rıdvânun minallâh(minallâhi), vallâhu basîrun bil ıbâd(ıbâdi)
De ki: “Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahibi olanlar için Rab'lerinin katında içinde devamlı kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler ve tertemiz eşler ve Allah'tan rıza (makamı) vardır ” Allah kullarını BASÎR'dir (görendir, görücüdür)
50 / KAF - 31
Ve uzlifetil cennetu lil muttekîne gayre baîdin
Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı
2- Dünya hayatındada işleri kolaylaştırılır
65 / TALÂK - 4
Vellâî yeisne minel mahîdı min nisâikum inirtebtum fe iddetuhunne selâsetu eşhurin vellâî lem yahıdn(yahıdne), ve ulâtul ahmâli eceluhunne en yada’ne hamlehunn(hamlehunne), ve men yettekıllâhe yec’al lehu min emrihî yusrâ(yusren)
Ve eğer hayzdan (adetten) kesilmiş olan kadınlarınızdan şüphe ederseniz, o taktirde onların iddeti (müddeti) 3 aydır ve henüz hayz (adet) olmamış kadınların da (iddeti 3 ay) Yüklü olan (hamile) kadınların müddetleri ise yüklerini bırakıncaya (doğum yapana) kadardır Ve kim Allah'a karşı takva sahibi olursa, (Allah) işinde ona kolaylık sağlar
AHİRET SADETİYLE BERABER DÜNYA SAADETİNİDE İÇERMEKTEDİR
10 / YUNUS - 62
E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne)
Muhakkak ki Allah'ın evliyasına (dostlarına), korku yoktur Onlar, mahzun da olmazlar, öyle değil mi?
10 / YUNUS - 63
Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne)
Onlar, âmenû durlar (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuşlardır
10 / YUNUS - 64
Lehumul buşrâ fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhıreh(âhıreti), lâ tebdîle li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu)
Onlara, dünya hayatında ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardır Allah'ın sözü değişmez İşte O, fevz-ül azîmdir
Peki nasıl takva sahibi olunur?
Elcevap ; Allah’a ulaşmayı dilemekle olunur
*Allah’a ulaşmayı dilemek 1 TAKVADIR ve 1 Kat Cennetin sahibidir
*Mürşidine ulaşmak 2 TAKVADIR ve 2 Kat Cennetin sahibidir
*Ruhu Allah’a ulaşınca 3 TAKVADIR ve 3 Kat Cennetin sahibidir
*Fizik vücudunu teslim 4 TAKVADIR ve 4 Kat Cennetin sahibidir
*Nefsini teslim edince 5 TAKVADIR ve 5 Kat Cennetin sahibidir
*İrşada ulaşınca 6 TAKVADIR ve 6 Kat Cennetin sahibidir
*İradesini teslim edince 7 TAKVADIR ve 7 Kat Cennetin sahibidir
Nihayete erişip Allah’u Tealaya teveccüh eden VELİ kavuşmak ve Batıni
İle görmek zevkleri içindedir RUCU eden ise her an Allah’u Tealanın
İradesi ile hareket eder kendi iradesi yoktur
İMAMI RABBANİ –Türkiye Gazetesi Dini Terimler Sözlüğü
30 / RUM - 31
Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne)
O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun Ve namazı ikame edin (namaz kılın) Ve (böylece) müşriklerden olmayın
Münib ;Hakka Allah’a yönelen,günahı terk ederek Allah’a yönelen olarak bilinir Allah’a yönelmek Allah’a Ulaşmayı dileyenin harekete geçme anıdır
Bu anı Allah işitir ve bilir ve gereğini yerine getirir
47 / MUHAMMED - 16
Ve minhum men yestemiu ileyke, hattâ izâ harecû min indike kâlû lillezîne ûtûl ilme mâzâ kâle ânifâ(ânifen), ulâikellezîne tabaallâhu alâ kulûbihim vettebeû ehvâehum
Ve seni dinleyenlerden bir kısmı, senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere: “Biraz önce (O) ne dedi?” dediler İşte onlar, Allah'ın, kalplerini mühürledikleri kişilerdir ve onlar hevalarına tâbî olanlardır
47 / MUHAMMED - 17
Vellezînehtedev zâdehum huden ve âtâhum takvâhum
Ve onlar ki hidayet e ermişlerdir, (Allah) onların hidayet ini artırdı ve onlara takvalarını verdi
Yukarıdaki 2 ayette açıklandığı gibi ,takva sahibi kılar,takvasını verir
22 / HAC - 54
Ve li ya’lemellezîne ûtul ılme ennehul hakku min rabbike fe yu’minû bihî fe tuhbite lehu kulûbuhum, ve innallâhe le hâdillezîne âmenû ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin)
Ve kendilerine ilim verilenlerin, onun (irşad makamının, Velî Resûl'ün, Nebî Resûl'ün) söylediklerinin Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri, O'na îmân etmeleri, onların kalplerinin O'nu (Allah'ı) idrak etmesi (kalplerinden ekinnetin alınıp yerine ihbat sistemi konarak kalplerin mutmain olması) içindir Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka Sıratı Mustakîm 'e hidayet edendir
Burada takvanın kişinin kendi kendine oluşturabileceği bir özellik olmadığı
Kişinin Allah’a ulaşmayı dilediği anda Allah’ın takva sahibi kıldığını görüyoruz Zaten Allah (c c) ile olan ilişkinin temeli olan <<Hak Mümin>>
Olmasıda Allah’a Ulaşmayı dilemesine bağlıdır
11 / HUD - 29
Ve yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi mâlâ(mâlen), in ecriye illâ alâllâhi ve mâ ene bi târidillezîne âmenû , innehum mulâkû rabbihim ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne)
Ve ey kavmim! Buna (tebliğ ettiğim şeylere) karşılık sizden mal olarak (bir şey) istemiyorum Eğer ücretim (ecrim) varsa ancak Allah'a aittir Ve ben âmenû olanları ((Allah'a ulaşmayı dileyenleri) tardedecek (uzaklaştıracak, kovacak) değilim Muhakkak ki onlar, Rab'lerine mülâki olacaklar (ulaşacaklar) Ve lâkin ben, sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum
CİBRİL HADİSİ - Cebrail (a s) Peygamber (S a v) efendimize iman nedir diye soruyor PeygamberS a v) efendimiz, iman odurki; Allaha ,Meleklerine,O’na Mülaki
Olmaya (yani dünya hayatını yaşarken Ruhunu Allaha ulaştırmaya-ölünce herkesin ruhu ulaşacak), Resullerine ve Öldükten sonra dirilmeye inanmaktır
SAHİHİ BUHARİ-1 CİLT 58 SAYFA 47 HADİS
Böyle bir imana sahip olmayan kimsenin imanının ona fayda vermediğini
Allah’u Teala şöyle buyuruyor
32 / SECDE - 29
Kul yevmel fethi lâ yenfeullezîne keferû îmânuhum ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne)
De ki: "Fetih günü, kâfir olanlara (Allah'a ulaşmayı dilemeyenlere) îmânları bir fayda vermez ve onlara süre verilmez "
6 / EN'AM - 158
Hel yanzurûne illâ en te’tiyehumul melâiketu ev ye’tiye rabbuke ev ye’tiye ba’du âyâti rabbik(rabbike), yevme ye’tî ba’du âyâti rabbike lâ yenfeu nefsen îmânuhâ lem tekun âmenet min kablu ev kesebet fî îmânihâ hayrâ(hayran), kul intezırû innâ muntezırûn(muntezırûne)
Onlar (illâ), onlara meleklerin gelmesini mi veya senin Rabbinin gelmesini mi veya senin Rabbinden bazı âyetlerin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinden bazı âyetlerin (mucizelerin) geldiği gün, daha önce îmân etmemişse ( âmenû olmamışsa) veya îmânıyla bir hayır kazanmamışsa onun îmânı kendisine bir fayda vermez De ki: “Bekleyin! Muhakkak ki; biz de bekleyenleriz ”
İmanıyla nasıl hayır kazanılır? Hayır nedir? Hayır derecat (sevap) kazanmaktır Bu kazanç kendisinin günahlarından fazla derecede olacak ki
Kendini kurtarabilsin Yani sevap tartıları günah tartılarından fazla olacakki
Kazançları boşa gitmesin ve felaha ulaşsın
Bu da Yukarıda geçen ayetlerden biri olan Enfal suresinin 29 ayeti kerimesindeki TAKVA sahibi olmasıyla gerçekleşen Allah’ın imkanlarıyla
Mümkün olur (Günahların örtülmesi … v s )
23 / MU'MİNUN - 102
Fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne)
O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâh a erenlerdir
23 / MU'MİNUN - 103
Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne)
Ve kimin mizanı (sevap tartıları), hafif gelirse işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır
Buda kişi sadece inanmış ve beş farzı yerine getirmişse enam 160 ayetine göre bire on bile olsa hiç kimsenin kurtulması mümkün değildir Nur-21de
Eger Allah’ın Fazlı ve rahmeti olmasa hiç kimsenin temize (beraat) çıkamaz buyuruyor
Allah’a ulaşmayı dileseydi FURKANLARI alacaktı, GÜNAHLARI örtülecekti
Yetmez SEVABA çevrilecekti,yetmez bundan sonra bir’e on yerine bire
Yüz ‘den bire yediyüze kadar derecat olacaktı O zaman SEVAPLARI GÜNAHLARINDAN fazla olacaktı
|