08-04-2012
|
#7
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kuran-İ Kerim Lütfen Okuyunuz
6 / EN'AM - 160
Men câe bil haseneti fe lehu aşru emsâlihâ, ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczâ illâ mislehâ ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne)
Kim (Allah'ın huzuruna) bir hasene ile gelirse, artık onun on misli, onundur Ve kim bir seyyie ile gelirse, o zaman onun mislinden başkası ile cezalandırılmaz Ve onlar zulmolunmazlar
2 / BAKARA - 261
Meselullezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi ke meseli habbetin enbetet seb’a senâbile fî kulli sunbuletin mietu habbeh(habbetin), vallâhu yudâifu li men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun)
Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, her sünbülünde (başağında) yüz adet tane (tohum) olmak üzere, yedi sünbül (başak) veren bir tek tohumun durumu gibidir Allah, dilediği kimse için (onun rızkını) kat kat artırıp verir Ve Allah Vâsi'dir, Alîm'dir
24 / NUR - 21
Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiş şeytâni fe innehu ye’muru bil fahşâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeşâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun)
Ey âmenû olanlar, şeytanın adımlarına tâbî olmayın! Ve kim şeytanın adımlarına tâbî olursa o taktirde (şeytanın adımlarına uyduğu taktirde) muhakkak ki o (şeytan), fuhşu (her çeşit kötülüğü) ve münkeri (inkârı ve Allah'ın yasak ettiklerini) emreder Ve eğer Allah'ın rahmeti ve fazlı sizin üzerinize olmasaydı (nefsinizin kalbine yerleşmeseydi), içinizden hiçbiri ebediyyen nefsini tezkiye edemezdi Lâkin Allah, dilediğinin nefsini tezkiye eder Ve Allah, Sem'î'dir (en iyi işitendir) Alîm'dir (en iyi bilendir)
Peygamber(s a v) efendimiz buyuruyorki: Hiç kimse kendi Ameliyle cennete giremez
O zaman Allah’ın mutlaka bir taraftan yardım etmesi gerekiyor
İşte ; Hak mümin olan kişi Allah’a ulaşmayı dilemiştir Hidayete adım atmıştır Takva sahibi olmuştur
Neticesi enfal 29 Furkanlar verilmiştir, günahları örtülmüştür
8 / ENFAL - 29
Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi)
Ey âmenû olanlar, Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir) Ve Allah, büyük fazl sahibidir
Yani günahı sıfır sevapları kazandığı kadar mümin’un102 ayete göre felaha ulaşır
65 / TALÂK - 5
Zâlike emrullâhi enzelehû ileykum, ve men yettekıllâhe yukeffir anhu seyyiâtihî ve yu’zım lehû ecrâ(ecren)
İşte bu, Allah'ın size indirdiği emridir Ve kim Allah'a karşı takva sahibi olursa, onun günahlarını örter Ve onun ecrini azamî artırır
SONUÇ OLARAK ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEK VARDIR FARZDIR HERKES
BUNU GERÇEKLEŞTİREBİLECEK ŞEKİLDE HANİF FITRATIYLA YARATILMIŞTIR
30 / RUM - 30
Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne)
Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah'ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır Allah'ın yaratmasında değişme olmaz Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur Fakat insanların çoğu bilmez
ALLAH (C C) HEPİNİZDEN RAZI OLSUN
|
|
|