08-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Diyelim Başınıza İstemediğiniz Bir Olay Geldi
Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi
Yıkık, perişansınız Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz
Çoğunluk size küsmüş gibi Yalnızsınız
Herkes benden uzak, herkes bana kırgın
düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz
Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:
“Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı”(Duha-3)
Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin
Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya,
ne gam!  Bu ne büyük ferahlık değil mi? 
Başınızda ağır bir dert var Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor
Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi
İşte o an ayet yetişiyor imdada:
“Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir
kolaylık muhakkak var! ” (İnşirah-5/6)
Garantiyi veren Allah! 
Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği
“mutlaka” ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor
Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu,
çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor
Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k s) şöyle demiş:
“Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş”
Maddi sıkıntınız hat safhada Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz
İflas ettiniz Sıfırı tükettiniz yani
Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit
veriyor:
“Eğer yoksulluktan korkarsanız, ALLAH dilerse lütfuyla sizi zengin kılar
Şüphesiz ALLAH hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir ” (Tevbe-28 )
Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü
Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar
Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz
Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi
geliyor size
Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz
Eyyub Nebi var Kur’an’da 
Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş
Onun hali size dayanak oluyor:
Kulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti:
“Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün
ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet
olarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun (Sa’d-41/43)
Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize
Bir tutamak arıyorsunuz Ayet el veriyor size:
“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda
hayırlıdır Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır
ALLAH bilir, siz bilmezsiniz (Bakara-216)
Rabbimiz ALLAH, Rasülümüz Muhammed(s a v) ,
Kitabımız Kur’an, Yolumuz Sırat-ı Müstakim!  Bizden bahtiyarı yok dünyada!
Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim
Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur’an konuşuyor:
Vel Akıbetü lil Müttakin (Kasas-83): Akıbet (hayırlı son, güzel sonuç)
Müttakiler (takvayı kuşananlar, korunanlar, inanca sarılanlar) içindir! 
ALINTI
¨
SELAM VE DUA ILE
|
|
|