Yalnız Mesajı Göster

Tefsir Dersleri...

Eski 08-04-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tefsir Dersleri...




Ayetlerdeki Şer'ı Hükümler



Birinci Hüküm: Sihrin Gerçekten Tesiri Var Mıdır?



Alimler, sihrin varlığı hakkında ihtilafa düşmüşlerdir Sihir, gerçekten varolan bir şey mi, yoksa el çabukluğu ile yapılan bir hokkabazlık mı? Ehl-i sünnet vel cemaat alimlerinin cumhuru (çoğu) sihrin var olduğu ve tesirinin de bulunduğu görüşündedirler


Ehl-i sünnetten diğer bazı alimler ile Mu'tezile alimleri ise sihrin ger*çekte olmadığı, ancak aldatma, saptırma ve el çabukluğu ile yapılan bir hareket olduğu görüşündedirler [21]




Sihir Türleri



Birincisi: Hayal göstermek ve aldatmak yoluyla sihir yapma


Bunu bazı hokkabazlar, el çabukluğu ile yaparlar Mesela: insanların gözü önünde bir serçeyi keser, daha sonra aynı serçeymiş gibi diğerini havaya uçururlar Halbuki kesilen serçe, uçan değil, onun yanında bulu*nan diğer serçedir Zira sihirbaz el çabukluğu ile kesileni saklamış, kesilmeyeni uçurmuştur Firavun'un, Hz Musa (sav) ile yapmış olduğu müca*delede, kendi sihirbazlarının göstermiş oldukları sihirlerde bu türdendi, öyle ki onlar (sihirbazlar), ellerindeki deri ve köselelerden içi boş bir şe*kilde yapılmış baston ve urganların içine civa doldururlardı Ve sinir yapılan yerin altını dehliz şeklinde yaparak içine ateş koyarlardı Buranın üzerine atılan urgan ve bastonlar içindeki civanın genleşmesiyle canlanı*yorlardı Civa ısı dolayısıyla genleşince, içinde bulunduğu baston ve ur*ganları ileriye veya geriye hareket ettiriyordu Bunu gören halk bunların yılan clduğunu zannediyordu


İkincisi: Tesadüfler yoluylo, falcılık ve gaybı bilme iddiasıyla sihir yap*ma


Bu tür sihri de gaybı bildiğini iddia edenler ve falcılar yaparlar Zira onlar, halkın sırlarını bilmek için bazı kişileri görevlendirirler Halktan bi*rici bunların yanına geldiği zaman, yandaşlarından aldıkları bilgilerle, gelen şahsın bazı gizli taraflarını kendisine konuşurlar Bu konuştuklarını cinler vasıtasıyla elde ettiklerini iddia ederler Cinleri de okumayla celbettlklerl-ni ve bu yolda çalıştırdıklarını söylerler Hatta gaibten haberleri de onlar vasıtasıyla aldıklarını savunurlar Halkı kendi yaptıklarına böylece inan*dırırlar Bunların yaptıkları ve söyledikleri, cinlerin haber verdikleri dnğll, daha önce yandaşlarının halkın ahvalini kontrol ile topladıkları bilgilerin neticesidir


Üçüncüsü: Koğuculuk ve ifsat yoluyla sihir yapma


Cessas; «Bu tip sihir, halk arasında çok yaygındır Bir gün kadının birisi, diğer bir kan-kocanın arasını açmayı düşünmüş Evli kadına ge*lerek «kocanızın başka bir kadınla ilişkisi var, seninle iyi geçinmemesi, onunla evlenecek olmasındandır Sana öyle bir büyü yapacağım ki, ko*canız sizden başka hiçbir kadınla ilişki kurmadığı gibi başka kadınların yüzlerine bile bakmayacaktır Yalnız senden isteğim, kocanız uyuduğu za*man, çenesi altındaki tüylerden üç tanesini ustra ile kesip bana getirmen-dir» demiş Kadını aldattıktan sonra, bu defa kocasına giderek «Seni çok seviyor ve aile hayatından endişe ediyorum Çünkü başka bir erkekle ev*lenmek kaydıyla anlaşan eşiniz, siz uyurken ustra ile boğazınızı kesecek*tir Onun için, bu gece çok uyanık olmalısınız» demiş O adam da yata*ğına girdikten sonra uyuyor gibi davranmış Bir ara gözlerini açıp bak*tığında, eşinin başucunda ustra ile beklediğini görmüş Hemen «Allah (cc), o kadından razı olsun, eğer beni ikaz etmeseydi, gerçekten sen beni kesecekmtşsln» diyerek hanımının etinden aldığı ustra ile onu kesmiş Hanımının öldürülme haberi akrabalarına ulaşınca onlar da gelip kocasını öldürmüşler Bu olay koğuculuğun da, sihrin bir türü olduğunu gösterir» der[22]


Dördüncüsü: Hile yoluyla, sihir yapma


Bu sihir çeşidi, insanların akli dengesini bozacak veya düşünce ve zekasına tesir edecek bazı gıda maddelerinin yedirilmesi ile yapılır Tıp kitaplarında, merkebin beyni bazı ilaçlarla birlikte bir kimseye verildiği za*man onun akli dengesinin bozulacağı ve düşünce kabiliyetinin azalacağı yazılıdır Bunu yiyen insanın yaptığı işlerde bir intizam yoktur O insan sihir yapılmış gibi bir hal alır Bu ve buna benzer olaylar, sihirbazlığın ger*çekte aldatma, koğuculuk, tesadüf ve hile yoluyla yapılan şeylerden başka bir şey olmadığını gösterir Bunların, gerçekte hiçbir şey yapamadıkları crtadadır


Ebu Bekr el-Cessas bu hususta; «Daha önce de açıkladığımız gibi si*hirbazlar tarafından yapılanlar, gerçekle ilişkisi olmayan bir takım hile ve benzeri şeylerdir Eğer sihirbazların, iddia ettikleri gibi insanlara menfaat ve zarar verme, havada uçma, gaybı bilme, uzak yerlerden haber verme, çalınan ve nerede saklandığı bilinmeyen bir mal hakkında bilgi verme ve bunun gibi hususlarda güçleri olsaydı, bunların yer altındaki hazineleri çıkarmaları ve halktan hiçbir şey beklememeleri lazım gelirdi Halbuki sihirbazlar, mali bakımdan en kötü durumdadırlar Halkı kandırarak para kazanmak zorundadırlar Bu da gösteriyor ki, onların hiç biri iddialarını yapacak güçte değildir» demektedir [23]


Mu'tezlle'nln delilleri


Mu'tezile'nin, sihrin gerçek dışı olduğuna dair iddialarının delillerini kısaca zikredeceğiz


A «(Musa): «Siz atın» dedi Vakta ki attılar, halkın gözlerini büyüledl-ler, onlara korku saldılar, büyük bir sihir (meydana) getirmiş oldular»


(A'raf: 16)


B «(Musa) dedi: «Hayır, siz atın» Bir de ne görsün: Onların ipleri ve değnekleri, sihirleri yüzünden, kendisine hakikat koşuyormuş hayalini ver*di (Tâhâ: 66)


C «Elindekini bırakıver Bu onların yaptıklarını yutar Çünkü onların •anat diye ortaya attıkları ancak bir büyücü tuzağıdır Büyücü ise nert-d« olsa felah bulmaz» (Tâhâ: 69)


Birinci âyet; sihrin gözle görülen birşey olduğunu, ikinci ayet; sihrin gerçek değil, hayal olduğunu, üçüncü ayet ise; sihirbazın hak üzere ola*mayacağını dolayısıyla sihirbaz için kurtuluşun mümkün olmayacağını gös*terir


D Mu'tezile özetle şöyle demektedir: «Eğer sihirbaz, suyun üzerinde yurüse, havada uçsa veya toprağı anında altına çevirse Peygamberlerin mucizelerine inanmak batıl birşey olurdu Ve onlara lüzum kalmazdı Hak İle batıl'da birbirine karışırdı Peygamber ile sihirbazı birbirinden ayırmak mümkün olmazdı Dolayısıyla her kişinin gösterdikleri hakikatler aynı feyler olurdu»


Cumhur'un delilleri


Alimlerin cumhur'unun, sihrin gerçek olduğuna ve tesirinlnde bulun*duğuna dair delillerini kısaca zikredeceğiz


A «Musa): «Siz atın» dedi Vakta ki attılar, halkın gözlerini büyült-diter, onlara korku soldılar, büyük bir sihir (meydana) getirmiş oldular»


(A'raf: 116)


B «işte onlardan (o iki melekten) koca ile karısının arasını ayıra*cak şeyler öğrendiler» (Bakara: 102)


C «Halbuki (sihirbazlar) Allah'ın izni olmadıkça onunla hiçbir kim-•eye zarar verici değillerdir» (Bakara: 102)


D «Düğümlere üfüren (nefes)lerin şerrinden» (Felâk: 4)


Birinci ayet; sihrin gerçek olduğunun isbatı için delildir Zira «büyük bir sihir (meydana) getirmiş oldular» cümlesi bunu gösterir İkinci ayot; »Ihrln gerçekten var olduğunu gösterir Ki onunla karı-koca arası açılıyor Ve aralarına düşmanlık gibi hoş olmayan şeyler sokuluyor Üçüncü ayol; sihrin zararlı olduğunu isbat eder Yalnız bu zarar vermenin de Allah (oo)'= in dileğiyle clacağına işaret vardır Dördüncü ayet; sihrin tesirinin büyük olduğunu, hatta bizimde sihirbazların üflemesiyle düğümlediklerl sihirlerin şerrinden Allah (cc)'a sığınmamızı emrediyor


Alimlerin cumhuru; «Resulullah (sav) efendimize bir yahudi tarafın*dan sihir yapıldı Yapılan sihrin etkisinde kalan ve şikayetçi olan Resulullah (sav) efendimize Cebrail (sav) gelerek «Sana yahudilerden bir kimse sihir yapmıştır ve onuda filan yerdeki kuyunun içinde bir taşın altına saklamıştır,» dedi Resulullah (sav) efendimiz de o kuyuya adam gönde*rerek o Sihri çıkarttırdı Yapılan düğümleri teker teker (Muavtezeteyn) Fe-lök ve Nâs surelerini okuyarak çözdü Böylelikle daha önce şikayetçi oldu*ğu rahatsızlıklar ortadan kalkmış oldu» Hadis-i şerifini sihrin var olduğuna ve tesirinin de bulunduğuna delil olarak getirirler Böylelikle iddalartnı is-batlamış olurlar


Ehl-i sünnet vel cemaat ile mu'tezilenin delillerini karşılaştırdığımızda en kuvvetli delilin cumhur'unki olduğunu görürüz Zira sihir gerçekten var*dır ve insanlara tesir eder Karı-koca arasına kızgınlık sokma ve aralarını açma -Kur"an bundan bahseder- sihrin tesirlerindendir Sihrin tesiri ol*masaydı Kur'an-ı Kerim bize, düğümleri üfleyerek sihir yapanların şerrin*den Allah (cc)'a sığınmamızı emretmezdi Sihrin tesirinin, şeytani ruhların yardımıyla olduğu bir gerçektir Sihrin zarar ve tesirinin, insanlara ulaş*masının Allah (cc)'ın dilemesi olmadıkça mümkün olmayacağını kabul edi*yoruz


Mu'tezile'nin «sihir gerçekten var ise o zaman sihir ile mucize bir*birine karışır, hangisinin sihir, hangisinin mucize olduğu bilinmez» delil*lerine karşı biz şöyle deriz: «Mucize ile sihir arasındaki fark açıktır Zira peygamberlerin mucizelerinin ic ve dış yüzleri birdir Hangi gözle bakılırsa onların doğruluğuna kişinin inancı artar Sihirde ise, iç ve dış görünüş ile hakikat birbirinden ayrıdır Bu da biraz düşünme ile bilinebilir Mucize ile sihir arasındaki bu açık fark ile iç ve dış yapısı arasındaki değişikliği Kur'an negüzel ifade eder: «Onlara korku saldılar, büyük bir sihir (mey*dana) getirmiş oldular» (Araf: 116) Ayetteki «onlara korku saldılar» cüm*lesi, sihir ile mucize arasında büyük bir fark olduğunu gösterir Çünkü peygamberlerin ümmetlerine gösterdikleri mucizelerden inanmayanlar da*hi korkmazdı Ve kalbleri de onlara mütemayil olurdr /ine ayetteki «bü*yük bir sihir (meydana) getirmiş oldular» cümlesi de sihrin hakikat olma*yıp hayali bir gösteriş olduğunu isbat edor»


Allâme Kurtubi; «Hic kimse sihirbazlarda görülen hasta yapma, karı-koca arasını açma, insanların aklına tesir etme, uzuvlarından birini çalışa*maz duruma sokma gibi harikulade şeylerin, insanların gücünün üstünde olmadığını söyleyemez Alimler, sihirde sihirbazın anahtar deliğinden geç*mesini, ince bir çubuğun üzerinde yürümesini, havada uçmasını, suyun üzerinde yürümesini ve kepeğe binmesini mümkün görürler Bununla be*raber, bunları doğrudan sihir meydana getirmiş değildir Tüm bu halleri herşeyde olduğu gibi yaratan Allah (cc)'dır Sihir sadece bunun sebebi yani vasıtasıdır Mesela: Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar, iyi ol*manın sebebidir Gerçekte şifayı yaratan Allah (cc)'tır» Sözlerine devam*la; «Tüm müslümanlar, sihir yoluyla bazı harika işlerin yapılabileceğini bilir Ancak onların yaptıkları Peygamberlere has mucize nev'lnden ola*maz Gökten kurbağa ve çekirgenin indirilmesi, eldeki bastonun aniden yı*lan oldurulması, ölülerin diriltilmesi, dilsiz insanlar ile bir aylık çocukların konuşturulması gibi harikulade haller yalnız Peygamberlere mahsustur Sihirbazlar, bu tür harikaları yapmak isteseler bile Allah (cc), onların va*sıtasıyla bunları yaratmaz» [24] der


Ebu Hayyan ise: «Alimler, sihrin hakikati hakkında birkaç görüşe ay*rılmışlardır Onlara göre;


1 Sihir gerçekte, cisimleri tabii hallerinin dışında gösterme ve mu*cize ile keramete benzeyen uçma, uzun mesafeleri kısa zamanda kat etme gibi halleri icat etmedir


2 Sihir, aldatma, süsleme ve hokkabazlık gibi aslı olmayan şeyleri yapmadır Bu ise, Mu'tezile'nin görüşüdür


3 Sihir, insanlara yapılan hilenin başka türlü gösterilmesidir Firavun sihirbazlarının, içleri bir tür kimyevi madde ile doldurulan, altlarından giz*ilce yakılan ateşle ısıtılan deriden yapılmış bostan ve urganları hareket eden ve yürüyen birer varlık göstermeleri gibi


4 Sihir, cinlerin yardımıyla yapılan harikulade işlerdir


5 Bazı cisimler toplanıp yakıldıktan sonra, onların külleri üzerini» bir lOkım isimler ve dualar okunur Okunmuş kül daha sonra sihir İslerinde kullanılır Bu yolla da sihir yapılır


6 Sihrin aslı, bir takım hayali şekil ve rakamlardan meydana gelen Ve tılsım adı verilen birşey vasıtasıyla, yapılması güç olan halleri, yıldu lordan veya cinlerden istifade ile yapmadır


7 Sihir, küfürle karışık birtakım kelimelerin birleşimine hokkabazlık ve efsun adı verilen, hangi dille yazıldığı pek bilmeyen duaların eklenme*siyle yapılan şeylere denir» Sihir ile ilgili sözlerine devamla «Bugün ki*taplarda gördüğümüz sihir türleri, yalan ve iftiradan ibaret olup hiçbiri doğru değildir Efsunlayıcıların çizdiği dairelerin aslı yoktur Tüm bu ya*lanlara rağmen cahil halk onları dinler ve tasdik eder» [25] demektedir [26]

Alıntı Yaparak Cevapla