Prof. Dr. Sinsi
|
Tefsir Dersleri...
İbn-i Kayyım da, «Zadü'l Meâd» isimli eserinde, ikinci görüşü tercih etmiştir Zira O; «Guru kelimesi Kur'anda tuhur yerine değil, hayız yerine kullanılmıştır Şârî'nin kitabında bilinene göre âyeti yorumlamak lazımdır Çünkü Rasulullah (sov}, müstehâze (devamlı ay hali) olan bir kadına, «Sağlıklı olduğunuz zamandaki ay hail günleriniz ile müstehâze zamanın*daki günlerinizi karşılaştırınız Sağlıklı zamanınızda ayda kaç gün ay hali görüyorsanız, müstehâze günlerinde de o günler sayısınca namazınızı ter-kediniz» buyurdu Resulullah (sav)'ın buyrukları, Allah (cc) kelamının ter*cümeleridir İki ayrı anlam taşıyan kelime Kur'an ve hadiste görüldüğü zaman, Kur'an'ın diğer âyetlerine bakılarak hangi anlamda kullanılmışsa o iki ayrı anlamı ifade eden müşterek kelimeyi de, o anlamda te'vil etme* gerekir O kelime, diğer edebiyatçıların lisanında başka anlamda da kul*lanılsa, yine Kur'an'a bakmak lazımdır Şârî, guru kelimesini hangi anlam*da kullanmışsa -o hayızdır- ona uyulur Açıklamalarımıza âyetin akışın-dakl anlamlarda işaret eder Çünkü Allah (cc), «  Allah'ın kendi rahimle*rinde yarttığım (söylemeyerek) gizlemeleri onlara helal olmaz  » buyur*muştur Bu da ancak ay hali ile olur Bütün müfessirtere göre guru'dan maksat, ay halidir Allah (cc): «Kadınlarınız içinden adetten kesilmiş olan*ların     İddeti üç aydır» (Talâk: 4) âyetinde, her ayı bir ay hali karşılığı
olarak va'z etmiş, hüküm olan iddeti de temizliğe değil, hayız görmeye bağ*lamıştır Yine Allah (cc): «Ey peygamber, kadınları boşayacağınız vakit, fd-detterine doğru boşayın  » (Talâk: 1) âyetinde de özetle, «Kadınları id-detlerinde değil, iddetleri başlamadan önce boşayınız» buyurmuştur Çün*kü talak temiz İken yapıldığından ondan sonra gelecek olan ancak ay ha*lidir Bir temizliği, diğer bir temizlik karşılamaz Ancak temizlikten sonrj onu karşılayacak olan, hayız halidir,» [438] der [439]
Üçüncü Hüküm: «Allah'ın Kendi Rahimlerinde Yarattığını Gizlemeleri Onlara Helal Olmaz» Âyetinin Anlamı Nedir?
Müfessirler, bu âyetin tefsiri hususunda ihtilaf ederek birkaç görüşe ayrılmışlardır
Bazı alimlere göre âyette, «Allah'ın kendi rahimlerinde yarattığı» cüm*lesinden maksat, hamileliktir Bu da Ömer (ra), Ibn-I Abbas (ra) ve Müca-hid (ro}'in görüşüdür
Diğer bir kısım alimlere göre ise, âyetteki bu cümleden murat, ay ha*lidir Bu da İkrime (ra), Nehâî (ra) ve "Züherî (ro)'nin görüşüdür
Diğer bazı islâm alimlerine göre de, âyetteki bu cümleden amaç, ha*milelik ve ay halidir Bu da tbn-i Ömer (ra)'in görüşüdür, ibn-j Arabi de bu görüşü tercih etmiştir Nitekim İbnü'l-Ârabî şöyle demektedir: «Sahih olan üçüncü görüş (hamilelik ve hayız halij'tür Allah, rahimlerini kadın*lara emanet etmiştir Onların rahimleri hususunda söyleyecekleri sözleri doğrudur Kadın haber vermezse, rahminde ne olduğunu kimse bilemez Ümmet arasında yalancılıkları sabit olmadıkça, kadınların rahimleri hak*kında söyleyecekleri sözlerin geçerliliğinde alimler ittifak etmişlerdir » [440]
Allah (cc), kadınların rahimlerinde olanı gizlemelerini kesinlikle haram kılmıştır Çünkü bir veya iki talakla ailesinden ayrılan erkeğin, tekrar ha*nımını alabilmesi ve neseb temizliği, kadın rahmi İle İlgilidir
Çoğu kez hamile bir kadın İddetinin bittiğini İddia ederek ikinci bir erkekle evlendiği takdirde, nesebler karışır Ve erkek, kadının, trfddetim dolmuştur» iddiasıyla da, ricat hakkından mahrum kalır Bundan dolayı Allah (cc}, kadınların rahimlerinde olanı gizlemelerini haram kılmıştır [441]
Dördüncü Hüküm: «Boşanmış Kadınlar, Kendi Kendilerine Üç Hayız Vs Temizlenme Müddeti Beklerler  » Âyeti, Talak-ı Ricî {Bir Veya İki Talakla) Ve Talak-ı Bâin (Üç Talakla)le Tamamen Kocasından Ayrılan Kadınlar Hak*kında Umumi Midir?
Âyet, hem Talak-t rici ve hem de Talak-t bâin'le ayrılan kadınlar için umumi bir emirdir Ancak, «  Kocaları bu bekleme müddeti İçinde barış*mak isterlerse onları geri almaya (herkesten) çok layıktırlar  )» âyeti, Ta*lak-1 bâin ile değil Talak-t ricî ile ayrılan kadınlara aittir Çünkü onlar tamamen boşandıklarından, kendilerine maliktirler Artık kocalarının onlar üzerinde hiçbir hakkı yoktur
İbn-i Kesir bu hususta; «Bu âyet, yalnız bir veya iki talakla boşanan kadınlar hakkındadır Çünkü âyetin nazil olduğu sırada üç talakla ayrılma yokhj Bir kimse, karısını yüz defa da boşasa yine geri alabilirdi Allah (cc) üç talakta ayrılmayı emrettikten sonra, Talak-ı rici ve Talak-ı bâin ortaya çıktı» [442] der [443]
Beşinci Hüküm: Talak-ı Ricî (Bir Veya İki Talak)'nin Hükmü Nedir?
Allah (cc), Tolok-r rici İle erkeğin, yeniden nikah tazelemeden, mehir vermeden ve rızasını almadan, iddetini doldurmadan önce ailesini alma*sını mubah kılmıştır Erkek, hanımının iddet müddeti içersinde ricat et*mezse, ailesi bir veya iki talakla ondan ayrılmış olur Yeniden alması için, nikah tazelemesi, mehir vermesi ve kadının rızasını alması lazımdır Zira Sâri, erkeklere ricat hakkını «  Kocaları bu bekleme müddeti İçinde İs*terlerse onları geri elmaya (herkesten) çok layıktırlar  » âyetiyle, iddet müddeti içinde tanımıştır Erkek dönme hakkını, iddet müddeti içinde kul*lanırsa, kadının rızasını alma, velisine haber verme ve şahit getirmeye lüzum yoktur Yalnız kadının, erkeğin ricatını inkar edebilme İhtimaline karşı dönüşün iki şahit huzurunda yapılması sünnettir Ricat, söz ile, yani «Karımı, tekrar nikahıma aldım» demek suretiyle sahih olduğu gibi, fiiliyatla (İmam-t Azam (ra} ve İmam Molik (ra)'e göre öpme, sarılma, cinsi münasebette bulunma ile) da olur imam Şafii (ra)'ye göre de ricat, an*cak sarih bir ifade ile olur Mesela: «Ailemi, tekrar nikahıma aldım» de*mek gibi Bu sözü söylemeden yalnız cinsi münasebet ve diğer fiillerle ricat olmaz Çünkü talak, nikahı tamamen ortadan kaldırır Bu da ancak acık bir ifade ile mümkündür
Şevkâni, bununla ilgili olarak şöyle der: «Açık ve doğru oİGn, İmam-t Azam (ra) ile İmam Malik (raj'tn görüşüdür Çünkü iddet, erkeğin bir ter*cih dönemi yani boşayacağı veya geri alacağı bir zaman süresidir Ter*cih ise söz veya fiille olabilir Nitekim Allah (cc)'ın, «  Kocaları bu bek*leme müddeti İçinde İsterlerse onları geri almaya (herkesten) çok layık*tırlar» âyeti ile «Bir sahablnin karısını talak-ı ricî ile boşadığını duyan Re-sutullah (sav), sahabilere; «O'na karısını geri almasını söyleyiniz» buyurdu», hadisinde, ricat'ın fiilen yapılabildiği görülüyor Andığımız âyet ve hadiste, ricatın yalnız söz veya fiiliyatla yapılacağına dair bir ifade yoktur «Ricat, yalnız söz ile yapılır» diyen kimsenin, iddiasını isbat İçin âyet ve hadisten actk bir delil getirmesi lazımdır » [444]
Altıncı Hüküm: Üç Telaki İfade Eden Bir Cümle İle Üç Talak Mı, Yoksa Bir Talak Mı Meydana Gelir?
«Talak, iki defadır  » âyeti, boşanmanın ayn ayrı talaklar ile yapıl*masının uygun olacağına delalet eder
Alimler üç talakı ifade eden bir cümle ile üç talakın mı yoksa bir tala*kın mı meydana geleceği hususunda ihtilaf etmişlerdir
Sahabelerin cumhuru, Tabiinler ve Ehl-i sünnetin dört mezhep müc-tehidleri, üç talakı ifade eden bir cümle ile üç talakın da meydana gele*ceğine hükmetmişlerdir Yalnız bazıları, üç talakı ifade eden bir cümle de, âyetten anladıklarına binaen, üç talakla ayrılmanın haram, bir kısmt da, mekruh olduğunu söylerler
Bazı Zahiri mezhebi {ehl-i sünnet dtşı) alimlerine göre, üç talakı ifade 'eden bir cümle, üç talakı ifade etse dahi, bir talak meydana gelir Bu da Tavus, İbn-i Teymiye ve Imamiyye mezhebinin görüşüdür Bunlann görüşlerine itibar edilemez
Sahabilerin Cumhuru, Tabiinler, Ehl-İ sünnetin dört mezhep alimleri'nin delilleri:
Aşağıda nakledeceğimiz delillerle, üç talakı ifade eden bir cümle ile üç talakın meydana geleceğine hükmetmişlerdir
1 Allah (cc), talaka bir sınır koymuştur O'nun birer birer yapılması hususunda insanları uyaran Cenab-ı Hak, bir veya iki talakla karılarından ayrılan erkeklerin, pişman oldukiarı takdirde tekrar aileleriyle birleşebilmeleri için, ricatı bir hak olarak tanımıştır Bu, hakkın zayi edilmemesi için, bir ruhsattır Bir kimse, bu ruhsatı aşarak üç talakı kapsayan bir cümle ile karısından aynlırsa, üç talak da meydana gelmiş olur Bir ve iki talakta, erkeğin ailesini tekrar yanına alma ruhsatı varken, üçüncü kez talakı telaffuz edince ailesi ondan tamamen boş olur (ayrılmış sayılır)
Birinci ve ikinci talakta erkek, ailesiyle tekrar birleşme veya tamamen y ayrılma yollarından birinci tercih edebilir Çünkü İslâm, erkek icfn en fazi*letli ve duruma en uygun olan, ayrılma olduğu takdirde, bir veya İki ta*lakla boşanma hususunda Irşadatta bulunmuştur Eğer erkek haddi aşıp, K üç talakla ailesinden aynlırsa pişman olduğu takdirde ailesine tekrar dönemez ve başka zorluklarla da karşılaşabilir Üç talakla karısından bo*şanan, dünyada da cezasını çeker
2 «Bir kimse, karısından üç talakla ayrıldığını antattnca İbn-i Abbas (ra), sükut etti Mücahid (ra), «İbn-l Abbas (raj'ın bu sükutundan, fetva için gelen şahsa, karısından ayrılmak için yaptığı üç talak yeminini, bir talak sayarak onu ricat ettirip ailesine döndüreceğini zannediyordum Fakat İbn-l Abbas (ra), başını kaldırarak, «Siz, ahmakçasına ailenizi üç talakla ayırdıktan sonra gelerek «İbn-i Abbas, İbn-i Abbas, bana çare bulunuz diyorsunuz Bİlmiyormusunuz ki Allah (ccj, «  Kim Allah'tan korkarsa (Allah) ona bir (kurtulup) çıkış yeri ihsan eder» (Talâk: 2) buyurmuştur Sen, Allah (cc)'ton korkmadın Ben de, sana bir çıkış yofu bulamadım Üç talakla ailenden ayrılmakla Allah (cc)'o isyan ettiniz Karınız da sizden tamamen boş oldu,» dedi » [445] diye rivayet edilir
3 Sahabiterin icmaı'dır Şöyle ki; üç talaktan meydana gelen bir cüm*le söyleyerek karısından aynlan bir kimsenin durumunu dinleyen Hz ö-mer (ra) «Üç talak meydana geldiği İçin aileniz, sizden ayrılmış olur», hükmünü vermiştir Bütün sahabilerin, Hz Ömer (ra)'in bu görüş ve fet*vasını kabul etmeleri, bu meselenin torna olduğuna delalet eder
Buharı Sahihinde, «Boşamak iki defadır (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle solmaktır  » âyetinin tefsiri hususunda, üç talak'ın bir cümlede meydana geleceğine dair bir bab ayırmıştır Bu da işaret edi*yor ki talakın bir veya iki defa yapılmasında geniş bir ruhsat vardır Bir kimse, bu geniş ruhsattan yararlanmayarak, üç talaktan meydana gelen bir cümle ile ailesini ayırırsa, hanımından tamamen boşanmış olur [446]
Zahirî mezhebinin bazı alimleri Tavus, İmamiyye mezhebi ve İbn-l Teymfye'nln delilleri:
Üç talakı kapsayan bir cümle ile üc talak değil, yalnız bir talak mey*dana geleceği görüşünde olanlar, İmam Ahmed bin Hanbel (ra) ile Müslim (ra)'ln Tavus'tan, O'nun da İbn-i Abbas (ra)'dan rivayet ettiği hadis ile görüşlerini isbat ederler Resulullah (savj'ın devrinde, Hz Ebubekir (ra) ve Hz Ömer {ra) hilafetinin birinci ve ikinci senelerinde, üç talak bir cüm*lede ifade edilse de bir talak sayılırdı
Hz Ömer (ra); «Halka bir ve iki talakla ailelerine dönme hususunda mühlet varken onlar, acele ettiler Biz de onların acele etmelerini kabul et*tik, yani üç talakı kapsayan bir cümle İle ailelerinden ayrıldıkları takdirde aynen üç talakı kabul ettik», [447] der Şüphesiz Allah (cc), «Talak, İki de*fadır» âyetiyle onu ikiye ayırmıştır Erkek karısından bir talakta ayrılacak, daha sonra İkinci bir talakla da isterse ayrılabilecektir Böylesine İkiye ayrılan bir şeyin erkeğin bir defa da bir cümle ile yapması düşünülemez Uân'da olduğu gibi birbirinden ayırması lazımdır
Liân'da, «Allah (cc) ismiyle dört defa şehadet ederim ki, doğrularda*nım» cümlesinde bir şehadet sayıldığı gibi, «Ailemden üc talakla ayrılıyo*rum» cümlesinde de bir talak sayılır Yine, «Zina yaptığımı dört defa İti*raf ederim» cümlesinde, bir defa İtiraf kabul edilir Nitekim Rasulullah (sav), «Namazlardan scnra herkes otuzüç defa teşbih, hamd ve tekdir getirsin», tavsiyesinde bulunmuştur Bfr kimse otuzüç defa tek tek Süb-hanallah değil de «Otuzüç kere Sübhanallah» derse, bir defa sübhanaHah sayılır Ne zaman birdan otuzüçe kadar bir kimsenin sayarak sübhanaHah demesi, otuzüç sübhonallah sayılırsa, üç defa aralıklı olarak «seni boşa*dım» demesi de üç defa demiş sayılır Eğer böyle olmazsa «üç defa seni boşadım», demesiyle üç defa boşama değil, bir boşama meydana gelir
İbn-i Kayyım «İtâmü ei-Mûkin» isimli eserinde, bu meseleden geniş izahat vererek hocası ibn-l Teymiye'ntn görüşünü de kuvvetlendirmiştir
Zahiri mezhebinin bazı alimleri, imamiyye mezhebi, Tavus ve Ibn-l Teymiye'nin delilleri, Cumhur'un görüşleri gibi, kuvvetli ve doğru değildir Sahabiterin icmâı, zaten detil olarak kafidir Başka delil aramaya gerek yoktur Çünkü onlar, Rasulullah (sav)'la beraber yaşadıklarından, Kur'an-ve hadis hükümlerini herkesten daha iyi biliyorlardı Sahabiler ile ehl-i sünnetin, dört mezheb fakihlerlnln icmaına muhalefet etmek, küçük bir şey değildir
Allâme kurtubî'nin «El-Camiü li Ahkâmü'l Kur'an» isimli eserinde yaz*dıklarını nakletmeyi uygun görüyorum Günkü O; «Fetva alimleri, üç talakı kapsayan bir cümle ile, üç talakın meydana geleceği hususunda İttifak et*mişlerdir Bu da selefin cumhur'unun görüşüdür Tavus ile Zahiri mezhe*binin bazı alimleri, «Bir kimse, karısından üç talakı kapsayan bir cümle ile ayrılmaya kalksa, bu üç talakla ayrılma değil, bir talakla ayrılma olur» de*diklerinden, cu'mhur-u ulemadan ayrılırlar Hatta Zahiri mezhebinin en bü*yük müctehidi ve sahibi Davud-u Zahiri dahi, «Bir kimse, karısından üç talakı kapsayan bir cümle İle aynlırsa, bu bir talak değil, üc talaktır,» der
Selefin cumhur'u ve ehl-i sünnetin dört mezheb imamları, üç talakı ifade eden bir cümle ile, talakında meydana geleceği hususunda ittifak etmişlerdir Bir kimsenin üç talakı, bir cümlede veya aralıklı olarak, birkaç cümlede aynı yerde ifade etmesi, aynıdır
«Üc talakı kapsayan bir cümle ile veya bir mecliste, üç ayrı cümle ile, aralıklı olarak talak yapan kimse, ancak bir talak yapmıştır » görüşün*de olanlar aşağıda nakledeceğimiz, üç hadise istinat ederler
1 Tavus'un, İbn-i Abbas (ra), Ebi Sehbâ (ra) ve İkrime (ra)'dan riva*yet ettiği hadistir
2 Ailesinden üç talakla ayrılan İbn-i Ömer (ra)'e, Rasulullah (savc*ın, üç talakı bir talak sayarak, «Ailenizi, ricat ederek geri alınız» diye em*rettiği hadistir
3 Rükâne, ailesini üç talakla ayırdığı halde, Rasulullah (sav) in O'na «Ailenizi ricat ederek geri alınız» hadisidir Ricat ise, ancak talakın bir olmasını icabettirir
Naklettikleri üç hadisle görüşlerini isbata çalışan Tavus ve Zahiri mez*hebi müctehidlerine verilecek cevap şudur: Ki Tahâvî'nin, Said bin Cü-beyr (ra), Mücahid (ra) ve Atâ (ra)'dan rivayet ettiğine göre İbn-i Abbas (ra), karısından ayrılan bir kimseye, «Karınızı üç talakla boşadığınızdan Allah (cc)'a isyan ettiniz Karınız sizden tamamen ayrılmıştır», demiştir İbn-i Abbas (ra)'ın bu görüşü, sahabilerin icmatna uygun olduğu gibi, Ta*vus ve diğerinin İbn-i Abbas (ra)'dan yaptığı rivayetin de, zayıf olduğuna delalet eder Çünkü İbn-i Abbas (ra)'ın hiçbir yerde, sahabilerin icmaına muhalefet ederek kendi görüşüyle fetva ve hüküm verdiği görülmemiştir
İbn-i Abdülber bununla ilgili olarak, «Tavus'un, İbn-i Abbas (ra)'dan rivayeti zaytf ve yanlıştır Şam, Irak, Hicaz, Şark ve Garp fakihlerinden hiç biri onun rivayetlyle amel etmemiştir» der
El-Bâcî ise; «Tavus'un, İbn-i Abbas (ra) dan rivayeti doğru kabul edil*se dahi, O fetvasından dönerek sahabilerin icmasına uymuştur Bi2im delilimiz, kıyas yoluyladır İbn-İ Abbas {ra)'a gelen kimse, karısını üç ta*lakla ayırdığından, kendisine malik ve konuşmasını do talak niyetiyle yop-tığından üç talak meydana gelmiştir», demekledir
«ibn-i Ömer (ra)'in hayız halinde iken ailesini üç talakla ayırması üze*rine Rasulullah (sav) Hz Ömer (ra)'e, «Oğlunuza söyleyiniz Ailesine ri*cat etsin» buyurdu», hadisini, Dârü'l Gudnî reddetmiştir Çünkü hadisin
bütün ravileri şiflerdendi Hadisin gerçeği ise, Nâfi'den rivayet edilen şu şe*kildir Abdullah bin Ömer (ra), Resulullah (sav) zamanında ay halindeki hanımını bir talakla ayırdı Hz Ömer (ra)'in bu meseleyi sorması üzerine Resulullah (sav), «Oğlunuza söyleyiniz, ailesine ricat etsin» buyurdu» [448]
Rasulullah (sav)'ın, ailesinden üç talakla ayrılan Rükane'yi ricat et*tirmesiyle ilgili hadisi; senetleri birbirinden kopuk, isnatları yanlış oldu*ğundan hiçbir muhaddis tarafından kabul edilmemiştir Ancak, Rafizler —ehl-İ sünnet dışıdır— kabul ederler Bu hadis hakkında muhaddislerin tesblt ve tahkik ettikleri durum şudur: «Rükâne, ailesini elbette bir talakla ayırarak Resulullah (sav)'a gelmiştir Resulullah (sav) da ifadesini alırken yemin ettirince üç talakla değil, bir talakla ayrıldığı ortaya çıkar Bunun üzerine Resulullah (sav), O'nu ailesine ricat ettirmiştir» Özet olarak Cum-hur'un görüşü dalıa kuvvetlidir Allah (cc), en iyi bilendir [449]
|