Prof. Dr. Sinsi
|
Tefsir Dersleri...
22 DERS KÂFİRLERLE DOSTLUĞUN YASAKLANIŞI
28 — Mü'minler, mü'minleri bırakıp ta kafirleri dost edinmesin Kim bunu yaparsa (ona) Allahtan hlc bir şey (hiçbir yerdim) yoktur Meğer k| onlardan, gelebilecek bir tehlikeden dolayı, sakınmış olasınız Allah size (asıl) kendisinden korkmanızı emrediyor Nihayet gidiş te ancak Allah'a dır
29 — De ki; göğüslerinizin İçinde olanı gizlesenizde, onu açıklosa-nizda Allah bilir onu Göklerde ne var yerde ne varsa (hepsini) o bilir Allah her şeye hakk ylo gücü yetendir
Âyetlerin Lafzi Tahlili
(Evllyâe): Velinin çoğulu olan evliya kelimesi, yardımcı, yardım edici anlamındadır
(Tugâten): Lügatte tügâten kelimesi, korunma, sakınma manasınadır Âyetteki anlamı ise şudur: Şerrinden korkulan in*sana karşı, idare-i maslahat yapmaktır
(El meşini): Ism-i mekan olan ef-mesir, dönülecek yer manasınadır [1]
Mevzumuz Âyetin, Önceki Âyetlerle Münasebeti
Allah (cc), önceki âyetlerde bütün mülklerin kendisinin olduğunu, yü*celten ve alçaltanın yalnız kendisi olacağını, dünyada her şeyi kendi İra*desiyle tasarruf ettiğini, dilediğine mal, mülk ve mevki vermeye muktedir olduğunu, dilediğinde de her şeyi kulların ellerinden alacağını beyan et*miştir (Mevzumuz) âyette ise, dünyadaki mal ve mevkiye özenerek kafir*lerle dost olmak yasaklanmaktadır Arzu edilecek olan, Allah (cc) yolundan gitmek, kâfir ve müşriklerden kaçınmaktır [2]
Âyetlerin Nüzul Sebebleri
1 (Mevzumuz) âyet, yahudileri dost edinen müslümanları uyarmak için nazil olmuştur Çünkü Sahabiler, yahudileri dost edinen müminlere, «Yahudilerin dost ve arkadaşlığından sakınınız Onlar sizi Hak yolundan saptırır,» nasihatlan yaptıkları halde, tesirli olamadılar Bunun üzerine, «Mü'minler, mümînferf bırakıp ta kafirleri dost edinmesin  » âyeti nazil ol*du [3]
2 Kurtubî tefsirinde, İbn-i Abbas (ra)'dan rivayetle; «(Mevzumuz) â-yet, Ubbade bin Sâmit e! Ensâri hakkında nazil olmuştur Onun yahudi-lerden bir çok dostları vardı Hendek muharebesine hazırlanan Resuiullah (sav)'a O, «Ya Resuiullah (sav), benim beş yüz tane Yahudi dostum var, Onların bize yardım için savaşa gelmelerini uygun görüyorum Ne buyu*rursunuz?» dedi Resuiullah (sav)'a yapılan bu teklif üzerine, «Müminler, müminleri bırakıp ta kafirleri dost edinmesin Kim bunu yaparsa (ona) Al*lah'tan başka hiç bir şey yoktur  » âyeti nazil oldu» denmektedir [4]
Âyetlerin İcmali Manaları
Allah (cc) müminleri, kafirlere dost olmaktan, sevgi ile yaklaşmaktan, akraba olmaktan ve uzun zaman arkadaşlık yapmaktan menetmiştir Cünkü mü'mine uygun olan, Allah düşmanlarından uzaklaşmak ve yüz çevir*mektir Kafirleri sevmek ve dost edinmek, aynı kalbde barınabilecek, be*raberce varlığını devam ettirebilecek duygulardan değildir Bu dostluk İster kalbi bir dostluk olsun, ister ona yardım etmek şeklinde olsun, ister onun yardımını taleb etmek tarzında tecelli etsin, hepsi eşittir Yani aynı-dtr Mü'mlnle kafir arasında yakınlık, akrabalık, dfn, akide, rabıta ve dost*luğun hepsi yok olmalıdır Çünkü imanla küfür arasında hiçbir bağ yok*tur
Bazı durumlarda düşmanın şerrinden ve zararlarından emin olmak İçin dostluğa müsade edilmiştir Yalnız müsaade edilen bu dostluk, Hsanl bir dostluktur Yoksa ne kalbi ve ne de fiili dostluğa asla müsaade edil*memiştir
Doha sonra (mevzumuz) âyet, Allah (cc) düşmanlarını dost ve sevgili yapan ve emre muhalefet eden kimselerin, çok büyük günahta olduklarına işaret eder [5]
Ayetlerin Tefsirindeki İncelikler
Birinci incelik: (Mevzumuz) âyette, «kim bunu yaparsa» tabirinin, «kim mü'minleri bırakıpta, kafirleri dost edinirse» ifadesi yerine kullanılmasın*dan maksat, dost edinilen kafirlerin tekrar anılmaması, tekrar görünümü*nün olmaması ve âyetteki vecizliğln müşahede edilmesidir Çünkü kafir*leri dost edinmekten daha çirkin ve kötü bir şey düşünülemez
İkinci İncelik: «  Allah'tan hiçbir şey yoktur  » âyetinden murat, az veya çok, kafirlerden dost edinmenin islâm'da yerinin olmadığıdır Çünkü Allah (cc) dostu mümin İle Allah (cc) düşmanı kafirin bir araya gelmesi mümkün değildir Birinde Allah (cc) sevgisi, diğerinde Allah (cc) düşman*lığı Tamamen birbirine zıt Ikj unsur  Ateş i!e yanacak bir maddenin bira-rada durması nasıl mümkün değilse, mümin olarak kafirleri dost edinme ve onları sevmenin biraraya gelmesi de imkansızdır
Üçüncü ve dördüncü incelik: Arap dili ve edebiyatıyla İlgili olduğun*dan yazılmamıştır
Kafirleri dost edinmenin haramlığına delalet eden âyetler
Kafirleri dost edinmenin haramlığına delalet eden {mevzumuz} âyet gibi diğer bir çok âyetler vardır Bu âyetlerin bir kısmı ehil kitap kafir-'eri, diğer bir kısmı da bütün kafirleri -kitap ehil ve müşrikleri- dost edin
menin haram olduğunu bildirmektedir Biz burada, bu âyetlerden bazıları*nı yazmakta yetineceğiz
1- «Ey İman edenler, yahudllert de, nasranilerl de kendinize yâr (ve üstünüze hakim) edinmeyin Onlar (ancak) birbirinin yaranıdırlar, içi*nizden kim onları dost (ve hâkim) edinirse o da onlardandır Şüphesiz Al*lah o zalimler güruhuna muvaffakiyet vermez» (Mâide: 51)
2- «Ey iman edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız (olanları) dostlar edinmeyin (Kendileriyle aranızdaki) sevgi yüzünden onla*ra (Peygamberin maksadını) ulaştırırsınız, (değil mi?) Halbuki onlar Hak'*tan size gelene küfretmişlerdir Peygamberi de, sizi de Rabbiniz oian Al*lah'a iman ediyorsunuz diye (yurtlarınızdan) çıkarıyorlardı onlar Eğer siz benim yolumdan savaşmak, benim rızamı aramak İçin çıkmışsanız (bunu yapmazsınız) Halbuki ben sizin gizlediğinizi de, açıkladığınızı da çok iyi bilenim İçinizden kim bunu yaparsa muhakkak ki yolun ta ortasından sap*mış olur » (Mümtehine: 1)
3- «Ey iman edenler, sizden evvel kendilerine kitap verilenlerle ka*firlerden dininizi bir eğlence ve bir oyun (yerine) tutanları dostlar (ve üze*rinize hâkimler) edinmeyin Allah'tan korkun, eğer (ona) inanmış kimse-ferseniz » (Mâide: 57)
4- «Ey iman edenler, kendi (din kardeşlerinizden başkasını (dost ve) sırdaş edinmeyin (Çünkü) onlar size şer ve fesat yapmakta hiç bir kusur etmezler, size sıkıntı verecek şey(fer)'i arzu ederler Hakikat onların (kin ve) buğzları ağızlarından (taşıp) meydana vermiştir Göğüslerinde giz*lemekte oldukları (düşmanfık) ise daha büyüktür Size âyetlerimizi (kati surette) açıkladık, eğer düşünürseniz » (Âl'i İmrân: 118)
5- «Allah'a ve ahiret gününe imanda sebat eden hiçbir kavmin, Al*lah'a ve Resulüne muhalefet eden insanlarla -velev ki onlar, bunların ba*baları, oğulları, biraderleri veya soysoptarı olsunlar- dostlaşacaklannt gör*mezsin  » (Mücâdele: 22)
İşte bu âyetlerde müslümanın kafiri —kitap ehli veya müşrik— içten sevmesi, dost edinmesinin kesinlikle yasak olduğu görülür Bunlar Allah (cc)'a ve Resulüne (sav) düşmandırlar Bir müsiümanın kalbinde hem pey*gamber sevgisi, hem de O'nun düşmanının sevgisi beraber olabilir mf? Ateş ve barutun biraraya gelmesi nasıl uygun olursa, onların o derece biraroya gelmesi uygun olur [6]
::::Eksik, Sayfa 333:::
İkinci Hüküm: Ayette «Taklyye» Kelimesinin Anlam Ve Hükmü Nedir?
İbn-i Abbas (ra)'a göre, taklyye, düşman şerrinden korkan mü'minln, kalbi imanla mutmain olduğu halde lisanen küfrü Icabettiren bir sözü söy*lemesidir İslâm hukukuna göre, böyle bir kimse, günahkar değildir ve öldürülemez
Bazı alimlere göre de taklyye şudur: Şahsını ve malını düşmanlardan korumak için kalben değil, Ijsanen küfrü gerektiren sözlerin kullanılması*dır
Cessâs bununla ilgili olarak: «(Mevzumuz) âyete göre, şahsını ve et*rafındaki müslümanları, düşman şerrinden korumak için, kalbi imanla mutmain olan kimsenin, küfrü gerektiren bir şeyi açıktan yapması veya söylemesidir (Mevzumuz) âyet gibi, t Kalbi iman üzere (sabit ve bununla) mutmain olduğu halde (cetor ve) ikraha uğratılanlar müstesna  » (Nahl: 106) âyeti de, düşman korkusundan diliyle küfrü İcabettlren sözler söy-ieyen, fakat kafbf iman İle mutmain olan kimseye günah olmadığını beyan eder Böyle hallerde takiyye yapmak, Allah (cc) tarafmdan müminlere ve*rilen bir ruhsattır Yalnız takiyyeyi terketmek daha hayırlıdır
Alimlere göre de, kalbi İmanla dolu bir kimseye, kafir olması için ö-lünceye kadar zor kullanılsa, lisanıyla küfür söz söylememesi daha ha*yırlıdır Çünkü müşrikler, kalbi imanla dolu sahabi Hübeyb bin Adiyye'ye (ra) küfre dönmesi için ölünceye kadar işkence yaptıkları halde, lisanından küfrü gerektiren bir söz duymadılar İşte bu sahabi, müsiümanlara göre kalbi imanla mutmain olan ve küfre dönmesi için kafirler tarafından iş*kence yapılınca, takiyye yaparak küfrü gerektiren sözler söyleyen Ammar bin Yasir (ra)'dan daha faziletlidir
Resulullah (sav), Ammar bin Yasir (ra)'e, «Küfrü gerektiren sözler söylediğiniz zaman kalbiniz nasıldı?» diye sorduğunda, «İmanla mutmain İdi» dedi Bunun üzerine Resulullah (sav), «İmanınızdan ötürü kafirler tek*rar İşkence yaparlarsa kalbini bozmadan küfrü gerektiren sözler söyleye*bilirsiniz» buyurdu Peygamber Efendimizin, Ammar bin Yasir (ra)'e tav*siyeleri, hiç bir zaman farz değil, bir ruhsattır» [7] der,
Mevzumuza ışık tutan yalancı peygamber İle bazı sahablter arasından ki kıssa
Yalancı peygamber Müseyleme, İki sahabiyi yakalattı Bunlardan biri*sine, «Muhammed (sav)'in, Allah (cc)'ın elcisi olduğuna şahitlik yapar mısınız?» diye sordu «Evet» cevabını alınca, «Benimde Allah (cc)'m elcisi ve peygamberi olduğuma şehâdet eder misiniz?» diye sorunca, öldürül*mek korkusuyla o sahabi, «Evet» dedi Hiç bir şey demeyen Müseyleme, o sahabiyi serbest bıraktı
Bu defa ikinci sahabiyi çağırarak «Muhammed (sav)'in, Allah (cc)'ın kulu ve elcisi olduğuna şehadet eder misiniz?» diye sordu «Evet» cevabı alınca, bu defa, «Benim de Ailah (cc)'ın elcisi olduğuma şehâdet eder misiniz?» diye sorunca, sahabi «Ne dediğinizi duymuyorum Kulağım sa*ğırdır» cevabını verdi Müseyleme, İkinci ve üçüncü kez aynı soruyu sordu Aynı cevabı alınca sahabinin boynunu vurdurarak öldürdü
Sahabilerin haberi kendisine ulaşınca, Resulullah (sav), «öldürülen kimse, dinine bağlılığından şehadetin en yüksek mertebesine ulaşmıştır O'na müjdeler olsun, gözleri aydın olsun» Kalbi imanla dolu olduğu halde ölüm korkusuyla yalancı peygamberi tasdik eden diğer sahabi, Allah (cc)'-ın kullara tanıdığı ruhsat İle amet ettiğinden O'na da, «Hiçbir günahı yok*tur» buyurdu [8]
Üçüncü Hüküm: Kafirleri Dost Edinmek Ve Onlan İslâm Devletinde Çalıştırmak Caiz Midir?
Bazı alimler, (mevzumuz) âyete dayanarak, «Müslümanların işlerini kafirlere yaptırması, onları İşçi ve hizmetçi olarak çalıştırması caiz de*ğildir Hatta onlara bir mecliste saygı gösterilmesi ve ayağa kalkılmasi haramdır,» derler Çünkü, «Ey iman edenler müşrikler ancak bir neclstir Onun İçin bu yıltanndan sonra onfar Mesctd-1 Harama yaklaşmasınlar Eğer fakirlikten korkarsanız, Allah dilerse, sizi yakında kendi fazlından zenginleştirir Çünkü Allah, gerçek bilicidir, tam hüküm ve hikmet sahibi*dir» (Tevbe: 28) buyurmuştur
İbnü'l-Arabİ bu hususta şöyle der: «Hz Ömer ıra), Ebu Musa el Eşa-ri (ra)'yi tebliğci ve idareci olarak Yemen'e gönderdi Ebu Musa el Eşari (ra), bir Zimmiyi kendi işlerinde katip olarak çatıştırıyordu Hz, Ömer (ra) bunu duyunca, «Çalıştırdığınız zimmiyi derhal bırakınız» diye emretti»
Cessâs ta şöyle demektedir: «(Mevzumu2) âyet ve benzeri âyetler, kâfirin hiç bir hususta, müslüman üzerinde hâkimiyet ve yönetimi olama*yacağına delalet eder Hatta bir kâfirin, hanımının müsJüman oluşuyla is*lâm kabul eden küçük erkek çocuğun malından tasarruf yapması ve bü*yüdükten sonra evliliği hususunda, velilik hakkına sahip olması, mümkün değildir Hiçbir hususta kafir babanın, müslüman olan çocuğu üzerinde etkinliği yoktur
Cinayet işleyen bir müslümanın diyetini, zımmî bir kafir veremediği gibi, cinayet işleyen bir ztmmî kafirin diyetini de müslüman veremez Çün*kü müslüman katilin diyetini vermekle zımmî kafire bir velayet hakkı ta*nınmış olur: Kafirin velayeti İse müslüman için asla kabul edilmez Bir Vnüslümanın, katil zımmî kafir için diyet vermesi, kafire yardtm ettiği an*lamına gelir Bu ve buna benzer hallerde müslümanlann kafirlere ztmmi dahi olsalar yardım etmeleri kesinlikle haramdır Allah (cc)'tn, «/Ulah ka*firlere müminlerin aleyhinde (galebeye) asla bir yol (ve imkan) bahşetme» (Nisa: 141) buyruğu da, bu görüşü te'yid ve tercih eder » [9]
Dördüncü Hüküm: Kâfir Ve Fasrklarla, Idare-İ Maslahat Yapmanın Hük*mü Nedir?
Kâfir ve fasıklarla, idare-î maslahat yapmak caizdir Bu Allah (cc)'ın (mevzumuz) âyette haram kıldığı velayet ve dostluğun içersine girmez Onlara velayet hakkı tanımak, sevip dost edinmek başka şeydir Idare-i mashat etmek, başka şeydir Çünkü Resulullah (sav), «Bir kavme karşı-(yahudi ve müşrik) yüzümüz gülse de kalblerimiz onlara Janet eder» bu*yurmuştur
Bazı alimlere göre, kâfir ve müşriklerle idâre-f maslahat yapmak, müs-lümaniara zarar vermemek ve islâma aykırı olmamak şartıyla caizdir Bu dostluk ve idare-i maslahatçılık, adam Öldürme, hırsızlık yapma ve yalan şahitliğe sebep olursa, elbette caiz değildir [10]
Ayetlerden Alınacak Dersler
1 Kafirleri dost edinmek, sevmek ve meyletmek islâmda haramdır
2 Mal, can ve işkence korkusuyla takiyye yapmak caizdir
3 Baskı yapma ve ölümle tehdit hallerinde1 kalbin İmanla mutmain olması kaydıyla küfrü gerektiren bir sözün söylenmesi mubahtır
4 Mü'min ile kafir arasında velayet, yardımlaşma ve veraset bakı*mından hiç bir boğ yoktur
5 İnsanların kalbinde gizil her şeye vakıf olan Allah (cc)'tan, Hiç bir şey gizlenemez [11]
|