Yalnız Mesajı Göster

Tefsir Dersleri...

Eski 08-04-2012   #71
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tefsir Dersleri...




30 DERS SAVAŞTA NAMAZ KILMA



101 — Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, eğer kafirlerin size fena*lık yapacağından endişe ederseniz, namazdan kısaltmanızda üzeriniz» bir vebal yoktur Şüphesiz ki kafirler sizin apaçık düşmanımzdır


102 — Sen de İçlerinde bulunup da kendilerine namaz kıldırdığın ve-kit onlardan bir kısmı seninle birlikte dursun, silahlarını (yanlarına) alsın*lar Bu suretle secde ettikleri zaman da arka tarafınızda bulun(up düş*mana karşı dur)sunlar (Bundan sonra) henüz namazını kılmamış olan di*ğer kısmı gelip senlnte beraber namazlarım kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar O küfredenler arzu eder ki siz silahla- nnızdan ve eşyanızdan gafil olsanız âa üstünüze derhal bir baskın yapsın*lar Eğer size yağmurdan bir eziyet olursa, yahud hasta bulunursanız si*lahlarınızı koymanızda bir vebal yoktur (Fakat yine) bütün İhtiyad tedbirle*rini alın Şüphe yoktur ki Ai'ch kafirlere hor ve hakir edici bir azob hazır*lamıştır


103 — Artık namazı bitirdiğiniz vakit ayakta iken, otururken ve yan*larınız üzerindeyken Aliahı anın Sükun ve emniyet haline geldiğiniz vakit İse namazı dosdoğru kılın Çünkü namaz müminler üzerine vakitleri b*IM bir farz olmuştur


104 — (Düşmanlarınız olan) kavmi aramakta (takip etmekte) gevşek davranmayın Siz acı duyuyorsanız, şüphesiz ki onlar da sizin duyduğunuz o acı gibi acı duyarlar Halbuki siz Allahtan onların ümid edemeyecekleri şeyleri umuyorsunuz Allah gerçek bilicidir vegane hüküm ve hikmet sahi*bidir


105 — Hakikat, biz sana kitabı —Allanın şano gösterdiği vecih II» İnsanlar arasında hükmetmen İçin— hak olarak İndirdik, hainlere bir mü-dafact olma


106 — Ve Allohtan mağfiret İste Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir


107 — Nefislerine hainlik etmiş kimselerden yana mücadele etme, Çünkü Allah hainlikte İleri gitmiş günahkarları sevmez




Ayetlerin Lafzı Tahlili



(Darebtüm): Darabtüm, darb kökünden türemiştir Dorb vurmak anlamına gelmekle birlikte yolculuğa da denir Bu İkinci anlamı insanın yürürken ayağını yere vurmasından kinayedir Âyetteki anlamı yürümektir


(Taksurû): Kasr kökünden türemiştir Kasr, birşeyin sayısında veya şeklinde kısaltma yapmaya denir


(Yeftlneküm): Yeftineküm, fitne kökünden


gelir Fitne, imtihan ve tecrübe etmedir Hem hayırda, hem de serde kul*lanılır Âyetteki manası İse serde kullanmadır


(Aduvven mübinen): Adüv, düşman, mübln acık


(Hızrehüm): Zel'in cezmi ile korkulacak birşey-den sakınma manosındadır


(To'fülune): Gafletten gelir Birşeyl sehven yap*mak demektir


(Cünâha): Cünah, günah demektir


(Kadaytüm): Birşeyi yapmak, bitirmek, i


(İtmâ'nentüm): Lügatta birşeyi yaptığı zaman


üzerinde durmaktır Âyetteki manası fse, sizden korku gittiği, yani üzeri*nizden kalktığı demektir


(Kitaben mevkuten): Kitab farz kılınmış, mevku-


ten, vakitleri tayin edilmiş demektir


(Tehinû): Vehn kökünden gelen tehfnu, zayıflama demektir


(İbtiğâllgavmi)- Ibtlga, taleb etme, arama mana-sındadır beklemek demektir


(Ta'femûne): Elem kökünden gelir acı demektir


(Vetercûne): Rica kökünden gelir, emel ve blrşev


(Hasimen): Hasîm, müdafa manaatndadrr


(Gafuren rahimen): Mağfireti ve rahmeti çok




Ayetlerin İcmali Manaları



Ey müminler, cihat, seyehat ve ticaret için yolculuk yaptığınız za*manlarda farz namazlarınızı kısaltarak kılmcnızda bir vebal yoktur Dört rekatlı farzlarınızı kısaltarak iki rekat halinde kılınız Zira İslâm kolaylık di*nidir Allah (cc) size zorluğu değil, kolaylığı diler Bilhassa kafirlerden korktuğunuz zaman Ki onlar sizin açık düşmanlarınızda Yapacakları bir*şeyi Allah (cc)'tan korkmadan, çekinmeden yaparlar Allah (cc)'ın zikri İle meşgul olduğunuz vakit dahi onlar tarafından öldürülmenize mani de*ğildir Çünkü onlar her yer ve zamanda sizin düşmamnızdrr


Ya Muhammed (sav), arkadaşlarınla birlikte savaşırken onlara İmam olarak namaz kıldıracağın zaman onları iki kısma ayır Bir kısmı seninle namaza durduğunda diğer kısım sizi düşmanlardan korumak için silahlı o-larak nöbet tutsun Birinci kısımla bir rekat namaz kılıp secdelerini İkmal ettikten sonra onlar çekilsinler Daha Önce nöbet tutan ikinci kısım gelip sana uysunlar Birinci kısımdakilerin seninle namaz kıldıkları gibi kılsınlar Bunlarda seninle bir rekat kıldıktan sonra kalan bir rekat namazlarını ken*di kendilerine tamamlasınlar


taala kafirlerin müminlere saldırmak için gaflet anlarını bek-lryt,oekJerini, silahlarını bırakarak namazla meşgul oldukları vakitleri bek*leyeceklerini beyan etmektedir Bundan dolayı da namaz kılan müslüman-iara böyle bir tehlike sözkonusu olduğu zaman silahlarını namaz kılar*ken de yanlarında tutmalarını emretmektedir Silahlarını tutamayacak ka*dar hasta ve yaralı olanların düşmana karşı bütün tedbirleri aldıktan sonra silahlarını namaz kılarken bırakmalarında bir vebal yoktur


Müminler böylece namazlarını kıldıktan sonra onlara düşen vazife ayakta, oturarak veya yatarak Allah {cc)'ı anmaktır Onlardan düşman korkusu gittikten ve emin olduktan sonra namazlarını Allah (cc)'rn em*rettiği şekilde dosdoğru kılsınlar Çünkü namaz şeriatle bildirilen vakit*lerde farz kılınmıştır


Ey müminler, düşmanlarınıza karşı zayıf düşmeyiniz, kuvvetli olunuz Zira siz İki güzel şeyden birini istemektesiniz Ya zafer kazanacaksınız, veya şehld olacak, cennete gireceksiniz O halde siz kafirlerden daha sabırlı ve daha metin olmalısınız


Ey peygamber, halka hükmettiğin zaman bildirdiğimiz adalet ve hakka*niyetle hükmet Münafıkların müdafii olma Halktan bazı kişiler münafık oldukları halde kendilerini zahiren takva ve dindar göstermektedirler On-fara karşı gösterdiğin hüsnü zandan dolayı istiğfar dile


Bu âyetlerin, önceki âyetlerle münasebeti


Önceki âyetlerde Allah (cc) yolunda cihad etmenin hükümleri ile va*tanından yalnız Allah (cc)'ın rızasını taleb ederek hicret edenlerin hüküm*leri beyan edilmiştir


Namaz, her zaman, hatta savaş ve hicret vakitleri bile insanların üze*rinden sakıt olmayan, her yer ve zamanda yapılması farz olan bir İbadet*tir Namaz, savaş ve sefer anlarında yerine getirilmesi çok güç ve çetin bir ibadet olduğu Icin Allah (cc), adı geçen hükümlerin beyanından sonra


savaş ve sefer aniannda namaz kılmanın şeklini bu âyetlerle beyan et*mektedir Hatta düşmanla karşılaşıldığı an dahi namazın kılınmasını em*retmektedir Şu kadarı var ki, savaş ve sefer zamanlarında namazların kı*saltılarak kılınması hususunda kullarına kolaylık olmak üzere ruhsat ver*miştir En doğrusunu Allah (cc) bilir




Ayetlerin Nüzul Sebebleri



1) İmam Ahmed bin Hanbel {ra) ve diğer bazı hadis alimleri Ebi Ay*yaş ez-Züraki'den rivayet etmişlerdir: «Biz Usfan'da iken Halid bin Velid (ra) kumandası altındaki müşriklerle karşılaştık Müşrikler kendi araların*da, «Müslümanlar öyle bir haldeler ki saldırırsak yeniliriz Biraz sonra on*ların namaz vakitleri gelir Namaz kendilerine babalarından ve çocukların*dan daha hayırlıdır Namaza durdukları vakit onlara saldırırsak muvaffak oluruz» dediler Bunun üzerine Hz Cebrail, «Sen de içlerinde bulunup da namaz kıldırdığın vakit» âyetini getirdi» [124]


2) Şöyle rivayet edilir: «Tuğmet bin Übeyrik, Katade bin Numan'ın içinde un bulunan bir dağarcığını çaldı Dağarcığın içinde zırhı da vardı Tuğmet yürürken dağarcık delik olduğundan un dökülerek evine kadar gi*diyor Sonra yahudilerin birinin yanında zırhı saklıyor Tuğmet'fn evinde aranılan zırh bulunamayınca o, yemin ederek «Benim zırhtan haberim yok» dedi Katadenin arkadaşları, «Biz Allah (cc) ismi İle yemin ederiz ki o bi*zim yanımıza kadar gelerek zırhı aldı Biz dökülen unlan takip ederek o-nun evine kadar gittik» dediler Tuğ net, zırhın kendisinde olmadığına ye*min edince onu bırakıp dökülen ut' ı takip ederek bir yahudinin evine vardılar Yahudi ile zırhı yakaladılar Yahudi, zırhı kendisine Tuğmet'in ver*diğini söyledi Bunun üzerine Tuğmet'in kabilesi, «Biz Resulullah (sav)'a gidelim ve arkadaşımızı kurtaralım O zırhı almamıştır» dediler Resulul*lah (sav)'a giderek hadiseyi anlattılar Bunun üzerine «Hakikat, biz sana kitabı — Alla* n sana gösterdiği vecih İle insanlar a ısında hükmetmen için— hak olarak İndirdik» âyeti nazil oldu [125]




Âyetlerin Tefsirindeki İncelikler



Birinci incelik: «Eğer kafirlerin size fenalık yapacağından endişe eder*seniz» âyetindeki, «eğer endişe ederseniz» ifadesi, namazı kısaltmanın tek- şartı değildir Ancak bu ifade genel bir durumu belirtmek için gelmiş*tir Zira umumî olarak yolculuk ve savaş hallerinde korkmak mümkündür


Eğer bu ifade namazı kısaltmanın tek şartını ifade etmiş olsaydı yolculuk ve savaş zamanfarında can emniyeti olduğu takdirde namazın kısaltılma--ması gerekirdi İşte bundan ötürü Ya'la bin Ümeyye (ra) Hz Ömer'e, «Can


, emniyetimiz olduğu halde namazı niçin kısaltıyoruz?» diye sorunca o da, ı «Senin hayret ettiğin şeye ben de hayret etmiş o Rezulullah (sav)'a sor*muştum Resulullah (sav) şöyle buyurmuştu: «Allah'ın size sadaka olarak "verdiği bir bağıştır O'nun bağışını kabul ediniz» dedi


İkinci incelik : Allah (cc), cihad yapanlara namaza başladıkları zaman silahlarını bırakmamalarını emretmiştir Fakat bu emri doğrudan «bırak*mayın» şeklinde değil, «silahlarını alsınlar)) şeklinde İfade etmiştir Bu ifade kafirlerden kaçınmanın bir zaruret olduğunu bildirir Ayrıca, düşmana karşı uyanık olmayı, zahiri sebebterden kaçınmamayi, her zaman ve yerde sebeblere tam olarak sarılmayı da


Rivayete göre bir sefer sırasında Resulullah (sav) ve ashabı, düşman göremedikleri bir vadide konakladılar Sahabiler silahlarını yere bıraktılar Resulullah (sav) da defi hacet için onlardan uzaklaştı Resulullah (sav) vadinin öbür tarafına vardıklarında müşriklerden Gavres bin Haris elinde silahı olduğu halde dağdan indi Resulullah {sav) ondan habersizdi Müş*rik yalın kılıç yanında bitiverdi ve «Eğer seni öldürmezsem Allah (cc) be*ni öldürsün Ya Muhammed (sav) şimdi seni benden kim kurtaracak?» dedi Resulullah {sav}, «Beni, senden Allah (cc) korur» cevabını verdi Müşrik kılıcıyla Resulullah (sav)'a hamle yaptı Fakat ayağt kayıp yere düştü Kılıcı da elinden fırladı Resulullah {sav) yerdeki kılıcı alarak ona, «Şimdi seni öldürmeme kim mani olur?» deyince-Gavres, «Hiç kimse yok*tur Yalnız sen kılıcı hayırla tut» karşılığını verdi Resulullah (sav) onu affetti O da kavmine dönerek hadiseyi anlattı Bunun üzerine kavminden bazıları iman ederek müslüman oldular [126]


Üçüncü incelik: «Hakikat biz sana kitabı —Allanın sana gösterdiği ve*cih ile İnsanlar arasında hükmetmen için— hak olarak İndirdik, hainlere bir müdafaa olma» âyetindeki «Allanın sana gösterdiği vecih İle» ifade*sinden maksat, «Allah {cc)'ın sana vahyettiğl ve bildirdiği gibi» demektir , Ayette «İlim» kelimesinin yerine «göstermek» kelimesinin kullanılması, ya-kinen bilinen bir şeyin bütün şüphe yönlerinden uzak olduğu için açıklık ve kuvvet bakımından görmek gibi olduğunu bildirmek içindir Allah (cc)'m Resulullah (sav)'a vahiy ile bildirdikleri yakini bir ilim olduğundan Resu-lullahın bizzat dünya gözü ile gördükleri gibidir


Zemahşerî şöyle der: «Hz Ömer, «Sizden biriniz, «Allah (ccj'ın bana gösterdiği gibi hükmettim» demesin Allah (cc)'ın göstermesi şüphesiz an' cak Resulullah (sav)'a hastır Çünkü bu göstermekten maksat, İlmî ve ic-tihadî görüştür ki, Resulullah (sav)'ın bütün görüşleri gerçekten isabettir Zira Allah (cc), ona herşeyi olduğu gibi bildirir ve gösterirdi» derdi» [127]


Dördüncü İncelik: Fahreddin Razi şöyle der: «Şüphesiz bilin ki, «Ho-klkart, biz sana kitabı — Altahın sana gösterdiği vecih ite İnsanlar arasında hükmetmen için— hak olarak indirdik, hainlere bir müdafaa olma» âye*tinde çok şiddetli bir tehdit vardır Zira Resulullah (sav) kendi haleti ruhl-yesi ile kalben (hadisesi mevzumuz âyetin nüzul sebebinde geçen) Tuğ-mete'ye meyletmiştir Halbuki o, Allah (cc)"ın indinde fasık idi İşte Resulul-loh (savpın bilmeden, kalben dahi olsa bir günahkara yardım etmek İste*mesi üzerine Allah (cc) ona kendisinden mağfiret taleb etmesini emret*miştir Buna göre zalime zalim olduğu halde ve zulmünü de bilerek yar*dım eden kimsenin hali ne olur?» [128]


Beşinci İncelik: Resulullah (sav)'ın istiğfarla «emrolunması ondan gü*nah vaM olduğuna delalet etmez Allanın ona istiğfarı emretmesi, maka*mının yükselmesi ve İyiliklerinin artması içindir


Kadı İyaz Şifa adlt kitabında şöyle der: «Peygamberlere yasak edil*mediği ve o İşleri yapmakla da emredilmediklert halde o şeyleri yapmaları, onların makamlarının yüksekliği hasebiyle günah olarak isimlendirilir Yok*sa diğer İnsanların günahları gibi günah işlemiş değillerdir


«Yukarıda da geçtiği gibi, Resulullah (sav)'ın Tuğmete isimli şahsa (fasık olduğunu bilmeden) yalnız kalben yardım etmeyi düşünmesine kar*şı, Allah (cc) ona makamının yüksekliğinden dolayı istiğfar etmesini em*retmiştir Halbuki hiçbir zaman fiilen yapıncaya kadar kalbten geçen şey*ler günah sayılamaz Ama bu kadarı için bile peygamberlere Allah (cc) katındaki mevkilerinin yüksekliğinden dolayı tövbe ve istiğfar etmeleri em*redilmiştir»


Kadı İyaz, bu mevzuyu uzun uzun inceledikten sonra sözlerini şöyle tamamlamaktadır: «Allah (cc)'ın peygamberlerine tövbe ve istiğfarı emret*mesinde cok ince ve güzel bir maksat vardır Onlar bu tövbe ve Jstiğfar-lorıyla Allanın kendilerini sevmesini İstemiş olmaktadırlar Zira Cenabı Hak, «Şüphesiz Allah, h»m çok tevbe edenleri sever, hem çok temizlenen*leri sever» (Bakara 222) buyurmuştur» [129]

Alıntı Yaparak Cevapla