Prof. Dr. Sinsi
|
Tefsir Dersleri...
31 DERS YİYECEK MADDELERİNDEN HELAL VE HARAM OLANLAR
1 — Ey İman edenler, bağlandığınız ahidlerl yerine getirin Siz ih-ramlı olduğunuz halde avlanmayı helal saymamak ve size (aşağıda) oku*nacak olanlar hariç kalmak şartıyla davariarfın etleri) size helal edildi Şüphesiz ki Allah ne dilerse onu hükmeder
2 — Ey İman edenler, Allanın şealrine, haram olan aya, kurbanlık hediyelere, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden hem bir ticaret, hem bir rıza arayarak Beyti haramı kasdedip gelenlere sakın hürmetsizlik et*meyin İhramdan çıktığınız vakit (isterseniz) avlanın Sizi mescidi haram*dan men ettiler diye bir kavme karşı beslediğiniz kin, sakın sizi tecavüze sevk etmesin İyilik etmek, fenalıktan sakınmak hususunda blrblrlnizle yar*dımlasın Günah işlemek ve haddi aşmak üzerinde yardımlaşmayın Günah İşlemek ve haddi aşmak üzerinde yardımlaşmayın Alla ht an korkun Şüp*hesiz ki Allah, cezası çok çetin olandır
3 — Ölü, kan, domuz eti, AHahtan başkası adına boğazlanan, —(he*nüz canı üstünde iken yetişip) kestikleriniz müstesna olmak üzere— bo*ğulmuş, vurulmuş, yukarıdan yuvarlanmış, susulmuş, canavar yırtmış olup da ölenler, dikili taşlar üzerinde (onlar adına) boğazlanan (hayvanlar), fal oklartyfa kısmet (ve hüküm) aramanız üzerinize haram edilmiştir (Bütün) bunlar yoldan çıkıştır Bu gün kafirler dininizden umudlarını kesdiler Artık onlardan korkmayın Benden korkun Bugün sizin dininizi kemale «r-dirdim, üzerinizdeki nimetlerimi tamamladım ve size din olarak müslüman-lığı (verip ondan) hoşnud oldum Kim son derece açlık halinde çaresiz ka*lırsa, günaha meyli maksadı olmaksızın (haram olan etlerden yiyebilir) Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir
4 — Kendilerine hangi şeyin helal edildiğini sana sorarlar De ki: Bütün iyi ve temiz (nimetler) size helal edilmiştir» Allanın size öğrettiğin*den öğretip (terbiye ederek) yetiştirdiğiniz avcı hayvanların size tutuverdlk-lerlnden de yeyin ve üzerine besmele çekin A İlahtan korkun Çünkü Allah, hesabı pek çabuk görendir
Ayetlerin Lafzı Tahlili
(Evfu bi’lugûdi): Evfa, ifa kökünden türemişbir fiildir Sözünü yerine getirme demektir Ukud, akd'in çoğuludur Akld, lügatta bağlamak anlamındadır Âyette ise sözle bağlanma demektir
(Behimetü'l-en'âm): Behime'nin sözlük manası konuşması olmayandır En'am, neame'nln çoğuludur Neame ise, sığır, ko*yun ve deveye denir
(Hürümün): Hürüm, haram kelimesinin çoğuludur Hac veya umre İçin ihrama girme demektir
(Şeâİrallâhi) Şealr, şeriet'in çoğuludur Şeiret, bir şeyin alametidir Âyette ise haccda yapılan ibadetlere denir
(El galâide); Kalaid kaladet'in çoğuludur Kurbanlik hayvanların boynuna takılan halkaya denir
(Yecri metıneküm); Yecrün, cürüm kökünden türemiştir Günah kazanma monasındadır
(Şeneânü): Şene'an, buğzetme demektir
(Ühill): Ühllle, ihlal kökünden türemiştir Tekbir alma ve aldırrna manalarına gelir Âyette ise kesilme manastndadtr
(El mütereddfyotü): Dağdan ve duvardan düşürülen birşey demektir*
(En netihatü ); Netihat, bir hayvanın diğer bfr hay-" yanı vurup öldürmesine denir
(Zekkeytüm): Zekat kökünden türemiş fiildir Kesrnek demektir
(Eh nusubi): Put veya dikili taş demektir
(El-ezlâmi): Ezlam, zelem'in çoğuludur Kumarda atılan oka denir
(Mahmasan): hams kökünden türemiştir Açlık demektlr
(Mütecânlfln): Mütecanif, cenef kökünden türemiştir Meyletme demektir
(El-cevâribi); Cevarİh, carihe'nln çoğuludur Hay-l vanlardan ve kuşlardan avcılık (cin yetiştirilen hayvan anlamındadır
(Mükellibîn): Mükellib kelimesinin çoğuludur Mükellib İse teklib kökünden türemiştir Av için av hayvanı yetiştiren kimseye denir
(El mevkuzetü): Döğülerek öldürülen hayvan anlamındadır
Ayetlerin İcmali Manaları
Allah (cc), müminlere, kendi aralarındaki ah itleri ve Allah (cc) İle ara*larındaki ahitleri yerine getirmelerini emretmektedir,
Deve sığır ve koyun etlerinin kesimden sonra müminlere helal oldu-:: ğunu zikrederek İleride tafsilatı geleceği gibi murdar ölmüş hayvanı ve t kanı haram kılarak hac ve umre Icin İhramlı bulundukları vakitlerin dışın-I da avlanmalarının mubah olduğunu bildirmektedir
Allah (cc)'tn alametlerinden olan hac menasiktnde yapılması haram olan şeylerin helal bilinerek yapılması, haram aylarda savaşılması, hac esnasında kesilecek kurbanlarla bunların boyuntarındaki gerdanlıklara sal-dırılmasını yasaklamaktadır Mescid-i harama yalnız Allah (cc)'ın rızasını
i taleb etmek için gelenlere düşmanlık edilmemesini onlarla savaşılmamasını emretmektedir
Allah (cc), hac İhramından çıktıktan sonra müminlere avlanmanın mübah olduğunu bildirerek yalnızca sevmedikleri Icin insanlara sebebsiz ye*re tecavüz ederek saldırmalarını da yasaklamıştır Zira zulüm çok çirkin |bir fiildir ve Allah {cc}, haddi aşmayı ve zulmetmeyi bütün şekilleriyle haram kılmıştır
Allah (cc), müminlere hayır ve takva üzerine birbirlerine yardımcı ol*malarını emrederek günah ve aşırı derecede düşmanlık yapmak hususun*da müminlerin birbirlerine yardım etmelerini yasaklamaktadır Allah (cc)'ın emirlerine muhalefet edenler için çok şiddetli bir ceza olduğu da bildiril*mektedir
Üçüncü âyette, surenin başında Icmalen zikredilen haramlar tafsilatlı olarak beyan edilmektedir Bunlardan oklarla kumar oynama ve oklarla et taksim etme İstisna olmak üzere tamamı yiyecek maddeleri ile ilgilidir Bu âyette horam kılınan maddeler, cahiliyet devrinde helal sayılarak ye*niliyordu
Haram edilen yiyecek maddeleri şunlardır: murdar ölmüş hayvan eti, kon, domuz eti, Allah (cc) dışında başka varlıklar adına kesilen hayvan et*leri, boğularak öldürülen hayvan etleri, sopayla dövülerek öldürülen hay*van etleri, yüksek bir yerden veya kuyuya düşerek Ölen hayvanların etleri, yırtıcı hayvanların Öldürdüğü hayvanların etleridir Ancak Ölüm şekilleri sayılan 6u hayvanlar, ölmeden önce yetişilerek şer'î şekilde -kesilirferse o zaman helal olurlar Bir de putlara veya insanlara saygı Icin kesilen hayvanların etleri haramdır Allah (cc), fal veya kumar oklartyla herhangi birşeyi taksim etmeyi, —ki onlar bir hayvanı kestikten sonra üzerinde sayılar olan oklarla taksim ederlerdi ve bunu ilanlarıyla istişare olmak üzere yaparlardı— Allak (cc), haram kılarak bunların şeytanın İşlerinden olduğunu beyan etmiştir
Allah (cc), mevzumuz âyetin sonunda İslâmın en kamil din olduğunu, şeriatının da tamamlanmış bir şeriat olduğunu, zaruret halleri hariç;güzel şeylerfn helal, pis şeylerin de haram olduğunu bildirmektedir
Âyetlerin Nüzul Sebebleri
İbni Abbas (ra)'tan rivayet edildiğine göre, müşrikler Kabeyi tavaf ederler kurbanlarını keserler ve Hz İbrahim'den kalma hac menasiklerine tazim ederlerdi Müslümanlar bunu değiştirmek istediler Bunun üzerine, »Ey iman edenler Allanın şeairine, haram olan ava, kurbanlık hediyelere, (onlardaki) gerdanlıklara  » âyeti nazil oldu [1]
Âyetlerin Tefsirindeki İncelikler
Birinci incelik: Allah (cc), hacda kesilecek kurbana saldırmayı ya*saklamıştır Bundan ayrı olarak da kurbanlıkların boyunlarındaki gerdan*lıklara saldırmanın yasak olduğunu bilhassa bildirmiştir Burada boyunları*na halka takılan kurbanlık koyunların şerefine işaret edilerek hayvanların kendilerine değil, boyunlarına takılan halkalara bile saldırmak yasaklan*maktadır Bu yasaklama şekli jle, «Mümin kadınlara da şöyle, gözlerini saİanssnîar, ırzlarını korusunlar Zinetlerini açmasınlar » (Nur: 31) âyetin-deki yasaklama aynı inceliği taşımaktadır «Zinetterini açmasınlar» İfadeslnden maksat, ziynet eşyalarının yasaklanması değil, bu eşyaların ta*kıldığı mahallerin yasaklanmasıdır Allah (cc) kadınlara değil ziynet ma*hallerini, ziynetlerin kendilerinin gösterilmesini bile yasaklamaktadır Eğer yasaklama yalnızca ziynet mahallerine hasredilseydi, bundan ziynet eş*yalarının gösterilebileceği anlaşılabilirdi Mevzumuz âyette de boyunlar-deki halkalara saldırmak bile yasaklanarak kurbanlık koyunların şerefi ve saldırılmamalan gerektiği bildirilmektedir Bu, ancak Allah (cc}'ın kela*mında görülebilecek bir inceliktir
İkinci İncelik: Cahiliyet adetleri, körü körüne bir ırk ve kabile taas*subu üzerine kurulmuştur Onlar, «Kardeşine zalim de olsa, mazlum da olsa yardım et » derlerdi «Kardeşsten maksat, kendi kabilesinden bir ferd-di ve kabilenin ferdine zalim de olsa yardım etmek esastı Çünkü cahiliye devrinde bir insan kabilesinin yolu üzere bulunmak zorundaydı Bu yolun doğru veya sapık olması önemli değildi Bu hususu cahiliye devri şairle*rinden Düreyd bin Esemmete bir şiirinde şöyle dile getirir: «Ben, Gaziyye kabilesinin bir ferdiyim Kabilem saparsa ben de saparım Doğru yoldan giderse ben de doğru yoldan giderim » [2]
İslâm, cahiliyet devrindeki kabile taassubunu ve ırkçılığı kaldırarak İnsanlığı topyekün kuşatan bir bakışla hayır ve takvada yardımlaşma, günah ve haddi aşmada yardımlaşmama gibi cemiyetin fertlerini birbirlerine bağlayıcı en güzel ve esaslı bir kural getirmiştir İşte bu hususu «İyilik et-mek, fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlasın Günah işlemek ve haddi aşmak üzerinde yardım (asmayın, Allahtdn korkun Şüphesiz ki Allah, cezası çak çetin olandır » âyetiyle beyan etmiştir
Üçüncü incelik: Cahiliyet devrinde uzak bir yere gitmeden, savaşa, ticarete çıkmadan, evlenme teşebbüsünde bulunmadan Önce, birisinin ne*sebinde şüpheye düşüldüğü veya faili meçhul bir cinayetin failinin bulun*ması istendiği zaman yada diğer bazı önemli İşlerde Mekke'deki putların en büyüğü olan Hübel'in yanına gelerek oradaki falcıya yüz dirhem kar*şılığında fal okları çektirirlerdi Eğer üzerinde «Rabbim bana emretti» yazılı ok çıkarsa, düşündükleri işi hemen yaparlardı Şayet üzerinde «Rabbim bana yasakladı» yazılı ok çıkarsa teşebbüs etmek istedikleri işten vazgeçerlerdi İşte Allah (cc), «  Fal oklarıyla kısmet ve (hüküm) arama*nız üzerinize haram edilmiştir » buyurmuştur Bu âyetle nakledilen batıl inanç ve adet yasaklanmıştır
Ne yazık ki, çağımızın müslümanları bilerek veya bilmeyerek onbeş asır evvelki adetleri yerine getirmektedirler Herne kadar bugün fal okları yoksa da onun yerine başka alet ve edevatlar konulmaktadır Bazıları da mesela, aynaya veya bildiğimiz fasulye tanelerine bakarak insanların ge*leceği hususunda bilgi vermektedirler Onlara bu bilgiyi kimden aldıkları sorulunca, «Bu bilgileri cinlerden alıyoruz» diye hiçbir aslı olmayan yalan*larına İnsanları inandırmaya çalışırlar Okuyucularımızın faydalanmaları için bu hususta birkaç hadis naklediyoruz :
Hz Ayşe'den şöyle rivayet edilmiştir: «Halktan bazıları Resulullaha falcılar hakkında sordular «Falcılar birşey değildir » buyurdu Onlar «Ya Resulullah (sav), falcıların bazı söyledikleri doğru çıkıyor » dediler «O doğru çıkan söz, onların onlara söyledikleridir Yalnız onlar cinlerden al*dıkları çok az bilgiye yüzlerce yalan katarak söylerler » buyurdu » [3]
Safiyye binti ebi Abid (r anha), Resulullah (sav)'ın zevcelerinden rivayet etmişlerdir: «Kim falcıya giderek ondan birşey sorar ve aldığı ce*vabı tasdik ederse kırk gün namazları kabul edilmez » [4]
Resulullah (sav)'ın bu sözlerinden anlaşılıyorki, falcılık İslâm'da, kesin olarak yasak edilmiştir Hem müslümanım demek, hem de cahili adetlere a[ inanmak nîüstümanlıkla bağdaşır birşey değildir
Dördüncü incelik: «  Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzeriniz- <* deki nimetimi tamamladım ve size din olarak müslümanlığı (verip ondan) *'' hoşnut oldum  » âyeti, Resulullah (sav)'a veda haccında ve cuma günü ® Arafatta nazil olmuştur Cuma günü Arefe vakfesinin yapılması bayramı ^ müjdelediği gibi, bu âyetin nüzulü de iklncf bir bayram müjdesi olmuştur Hatta yahudilerden- biri Hz Ömer'e gelerek, «Kitabınızda okuduğunuz bir âyet vardır ki, eğer biz yahudilere öyle bir âyet nazil olsaydı biz o günü bayrom ilan ederdik » dedi Hz Ömer, «Hangi âyeti kasdedlyorsunuz?» S diye sorunca da, «Bugün sizin dininizi kemale erdirdim  » âyetidir » de- n di Bunun üzerine Hz Ömer, «Allah (cc)'a yemin ederim ki o âyetin hangi e gün ve saatte Resulullah {sav)'a nazil olduğunu biliyorum O, cuma günü Arafatta, yatsı vaktinde nazil oldu,» dedi [5]
Bir rivayete göre bu âyet nazil olduğunda Hz Ömer, Resulullah (sav)'a ¥ ağlayarak «Biz dinimizden daha birçok şeylerin gelmesini bekliyorduk, n Çünkü birşey tekamül ettimi ondan sonra günden güne noksanlaşmaya si başlar » dedi Buna karşılık Resulullah (sav), «Doğru söylüyorsun ya Ö-mer » buyurdu Bu âyet, Resulullah (sav)'ın bu dünyadan ahrete teşrif e-deceğine de işaret etmektedir Nitekim Resulullah (sav), bu âyetin nüzu- " lünden sonra 81 gün yaşamıştır [6]
Âyetlerdeki Şer'î Hükümler
^
Birinci hüküm: Âyetteki «ahidler» kelimesinden maksat nedir? >l
Bazı alimlere göre, âyetteki «ahftlen» kelimesinden maksat, borç, alış, satış ve ticari sözleşmeleridir Bu, Hasan-ı Basrî (ra)'nin de görüşüdür
Diğer bazı alimlere göre İse âyetteki «ahitler» kelimesinden maksat * hac, namaz, oruç, itikaf ve adak gibi şer'! sözleşmelerdir İbni Abbas (ra) , ve Mücahid (ra) de bu görüştedirler Taberl de bu görüşü tercih etmiştir L
Sahih olan, Kurtubî ve müfessirlerin cumhurunun görüşleridir Buna göre âyetteki «ahitler» kelimesinden murad müslümanların muamele (alış*veriş, borç kiralama vb ) ve şeriatın teklifleri, Allah (cc)'ın kullarına far-zettfklerl, helal ve haram ettikleri şeyler hakkındaki ahitleridir
Kurtubî bu hususta şöyle der: «Zeccac'a göre âyetin anlamı şöyledir: «Allah (cc)'ın size emrettikleri ile kendi aranızda birbirinizle yapmış oldu*ğunuz alış-veriş, kiralama ve diğer muamelatı yerine getiriniz »
«Âyet, Zeccac'ın dediği gibi tefsir edilirse, «ahidler» kelimesinden an*laşılan umumi ahitlerdir Ahld bahsinde sahih olan görüş de budur Çünkü Resulullah (sav), «Müminler ancak alış-veriş ve diğer muameleleriyle bi*linirler » buyurmuştur » [7]
İkinci Hüküm; Ayetin İşaret Ettiği Hayvanların Etlerinden Haram Olan*lar Hangileridir?
Âyet, etleri haram olan hayvanları tafsilatlı olarak bildirmiştir Bun*lar: Murdar ölmüş hayvanlar, kan, domuz eti, putlar için kesilen hayvanlar, Allah (cc)'tan başkasının adına kesilen hayvanlar, boğularak öldürülen, sopa ile dövülerek öldürülen hayvanlar, yüksek bir yerden düşerek ölen, diğer bir hayvanın vurmasıyla ölen ve aslan, ayı, kurt gibi yırtıcı hayvan*ların öldürdüğü hayvanların etleridir
Ancak Allah (cc), sopayla dövülen, yüksek bir yerden düşen, diğer bir ehli hayvan tarafından vurularak düşürülen, yırtıcı hayvanlar tarafından yaralanan hayvanların ölmeden önce, canları tam çıkmadan Önce yetişi*lerek şeriatin emrettiği şeklide kesilirlerse helal olacaklarını da istisnaen bildirmiştir
Fakihler bu tür hayvanlar —ki bunlar ölmüş hükmündedirler— şer'İ bir kesim ile kesildikleri takdirde helal olup olmayacakları hususunda ih*tilaf etmişlerdir
Şafii mezhebinde meşhur olan görüşe göre, bu tür hayvanlardan her*hangi birine ulaşıldığında onda hayat eseri —kuyruğunu sallamak, aya*ğını çekip uzatmak gibi— varsa kesildiği takdirde etj helaldir Hanefi mez*hebinin görüşü de bu yoldadır
Diğer alimler ise bu tür hayvanlar için istikrarlı bir hayat —ki hemen ölecek değil— şartı koymuşlardır Bu istikrarlı hayatın belirtisi ise hay*vanın kesim vakti değil, kesimden sonra hayat belirtisi sayılan hareketleri —ayağını uzatıp çekme, kuyruğunu sallama gibi— yapmasıdır
İmam Malik (ra)'ten yapılan bir rivayete göre bu tür hayvanlar kesil*mediği takdirde hemen ölürse kesim onu helal kılmaz Çünkü o zaten öl*mektedir
Fakihler arasındaki bu ihtilafın sebebi, âyetteki «kestikleriniz müstes*na» İfadesindeki istisnanın muttasıl mı, yoksa muntokı mı olduğu husu*sudur [8] Alimlerden âyetteki «kestikleriniz müstesna» ifadesini istisna-i muttasıl olarak anlayanlara göre «kestikleriniz» kelimesinden önce âyetin akışında sıralanan kazaya uğrayan hayvanların kesim ile helal olacağı hükmüne varılır Buna göre âyetin manası şöyle olur: «Siz kazaya uğrayan hayvanlara ulaştığınız zaman onlarda hayat belirtileri varsa kesmenizle onların etleri size helal olur »
Âyetteki «kestikleriniz müstesna» ifadesini istisna-i müntakı olarak anlayan alimlere göre ise kazaya uğrayan hayvanlara ulaşıldığında onda hayat belirtileri görülse dahi kesilmesi halinde eti helal değil, haram olur Bu görüşe göre de âyetin anlamı şöyle olur: «Âyette sayılan vasıftaki hay*vanlar size haramdır Ancak Allah (cc)'ın size helal kıldığı hayvanlardan kestiğiniz takdirde size helal olur »
Buradaki istisnanın istisna-i muttasıl olarak anlaşılması tercihe daha şayandır Zira yüksek bir yerden düştüğü halde ölmeyen bir hayvanın ke*silmesi caiz ve helaldir Hayvanın düştükten birkaç gün sonra kesilmesi halinde helal olacağı konusunda zaten ittifak vardır
Âyetteki istisna, sıralanan hayvanlardan istisna edilir Yani sıralanan beş sınıf hayvandan bir tanesi geçirmiş olduğu kazadan dolayı ölmediği takdirde kesilmesi ve eti helaldir Hz, Ali ve İbni Abbas (ra) da bu görüş*tedir
Üçüncü Hüküm: Şer'i Kesim Nasıl Yapılır?
İmam Malik (ra)'e göre şer'ı kesim, hayvanın nefes borusu ve şahda-marları kesilerek yapılır
İmam Şafii (ra)'ye göre hayvanın nefes borusu ve yemek borusunun kesilmesi kafidir Şahdamarlarının kesilmesine gerek yoktur Zira nefes ve yemek borularının kesilmesi hayvanın hayatına son verir
lmam-ı Azam (ra)'a göre şer'î kesim, yemek, nefes borularının veya şahdamarlarından herhangi birinin kesilmesiyle olur
Bu husustaki tafsilat fıkıh kitaplarından öğrenilebilinir Şu kadarını söyleyelim ki İmam Malik (ra} ile Ebu Hanife {ra) kesimde etin tadını göz önüne alarak hayvanın şahdamarlartndan birinin kesilmesini şart koşmuş*lardır Çünkü bu damarlardan birinin kesilmesiyle kan daha rahat boşa*nacağı gibi, Resulullahın, «Hayvanın kanı akıtılırken Allah (ra)'ın ismi anı-lırsa o hayvanın etini yiyiniz » [9] hadisine de uygun davrantlmış olur
Kan akıtan her alet —diş ve tırnak hariç— kesim aleti olabilir Hatta İmam Ebu Hanife (ra)'ye göre diş ve tırnak kendi başlarına kesici olurlar*sa onlarla da kesim yapmak caizdir
Vahşileşen veya kuyuya düşen bir deve av hayvanı gibidir Av hayva*nın da nasıl kesim şart değilse, besmeleyle atılan kurşun veya ok kesim sayılıyorsa vahşileşen deve hakkında da kesim sayılır Zira Buharı, Nesaî ve Ebu Davud, Rafi bin Hadic'ten şöyle rivayet etmişlerdir: «Bir yolculukta Resulullah iie birlikte idik Arkadaşların develerinden bir tanesi ürktü ve kaçtı Yanımızda onun arkasından yetişebileceğimiz bir at da yoktu İçi*mizden biri bir ok attı ve deveyi yere düşürdü Bunun üzerine Resulullah (sav), «Ehli hayvanlar do vahşiler gibi insanlardan kaçıp uzaklaştılar mı şimdi atılan ok ile vurulduğu gibi siz de onu atın ve vurun » buyurdu »
İmam Malik (ra)'e göre ise böyle vahşileşerek kaçan ehil hayvanın ke*simi yine ehli bir hayvan gibi yapılmalıdır, imam Hanbel (ra), bu hususta, «öyle sanıyorum ki İmam Malik (ra), Rafi bin Hadic'in rivayet ettiği hadisi iş itme m iştir » der
İbnü'l-Arabî, Ahkâmü'l-Kur'an İsimli tefsirinde Rafi bin Hadic'in riva*yet ettiği hadisi tevil ederek şöyle der: «Ehli hayvanlardan bir tanesi ür*küp kaçsa ve vahşi hayvanlar gibi insanları gördükçe kaçmaya devam et*se onu ok veya başka bir silahla vurmak caizdir Bu vuruş hayvan için kesim sayılır Çünkü eti yenen vahşi hayvanların da yakalanıp kesilme*leri pek mümkün değildir Bu yüzden avcılar tarafından ok veya herhangi bir silahla vurulduğu takdirde o vuruş, onun kesimi sayılır »
Dördüncü Hüküm : Yırtıcı Hayvanlarla Kuşların Avladıkları Hayvanların Hükmü Nedir?
«Allanın size öğrettiğinden öğretip (terbiye ederek) yetiştirdiğiniz av*cı hayvanların size tutu verdik terinden de yeyin ve üzerine besmele çekin» âyeti köpek, pars, doğan, şahin gibi hayvan ve kuşların yakaladıkları y»-nilmesi mubah olan hayvanların etlerinin kesilmeden yenilmesine delalöt ederek Ancak avcı hayvanın mutlaka eğitilmiş olması gerekir
Fakihter eğitilmiş her köpeğin etinin yenilmesinin caiz olduğunda it*tifak etmişlerdir Çünkü Resulullah (sav), Adiy bin Hatem'e, «Sen eğitilmiş köpeğini avlayacağın hayvanı yakalamak üzere bıraktığın zaman besmele çek Yakaladığı hayvandan herhangi bir kısmını koparıp yememişse onun etinden ye Şayet o, avladığı hayvanın etinden yerse siz artık ondan ye*meyin » [10] buyurmuştur
Bazı alimler av ipin eğitilmiş köpek hakkında bazı şartlar ortaya koy*muşlardır Bu şartları haiz hayvanın yakaladığı av hayvanının eti yenebilir Bu şartlar şunlardır:
1- Eğitilmiş köpeği çağırdığınız zaman mutlaka gelmesi lazımdır O köpek birşey yaparken sahibi yapma dediğinde hemen bırakmalıdır Zi*ra Allah (cc) «Allanın size öğrettiğinden öğretip (terbiye ederek) yetiştir*diğiniz  » buyurmuştur Bu âyet köpeğin mutlaka eğitilip terbiye edilmesi*ni şart koşmaktadır Köpeğin terbiyesi de ancak çağrıldığı zaman gelmesi İstenilen blrşeyi yapması, istenilmeyenleri yapmaması ile bilinir
2- Av köpeği, avladığı hayvanın etinden yememelidir Zira Ailah (cc}, «  avcı hayvanların size tut/erdiklerinden de yiyin  » buyurmuştur Bura*dan köpeğin avından yememesi gerektiği anlaşılmaktadır
3- Av köpekleri ov üzerine bırakıldıkları zaman besmele çekmek şarttır Çünkü Allah {cc}, «  üzerine besmele çekin » buyurmuştur Ayrıca yukarıda nakledilen Adiy bin Hatem hadisinde Resulullah (sav)'ın «  Bı*raktığın zaman besmele çek» demesi de besmele çekmenin farz olduğuna delalet etmektedir
4- Eğitilmiş hayvanlarla avcılık yapanın müslüman olması şarttır
Bu şartlar hakkında fakihler İhtilaf etmişlerdir Bunlar geniş olarak fıkıh kitaplarında yazılıdır
|