Yalnız Mesajı Göster

Tefsir Dersleri...

Eski 08-04-2012   #114
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tefsir Dersleri...




Ayetlerdeki Şer'i Hükümler


Birinci Hüküm: Peygamberlerden Günah Sadır Olur Mu?



Malumdur ki peygamberler günah işlemekten masundurlar Çünkü onların bir sıfatı da «ismet», günah işlememektir Şu halde onlardan günah sadır olması veya Allah (cc)'ın emirlerine muhalif nareket ve sözler mümkün değildir Çünkü onlar halkın Önderidirler Biz onlara uymakla emrolunmuşuzdur Eğer peygamberlerden günah sadır olsaydı onlara uy*mak farz olmazdı Bundan ötürü Allahu taala onları bütün günahlardan korumuştur Hatta Hz Peygamber vahye muhatab olmadan önce de, dahc sonra Kur'anla yasaklanan ve günah sayılan herhangi birşeyi İşlememiş*tir Zahiren peygamberin ismetine muhalif görünen âyetleri doğru anla*mak lazımdır Mesela, «Kajirler ve münafıklara İtaat etme» âyetinden Re-sutullah (sav)'tn onlara İtaat etmeye meylettiği, onların nifak ve sapıklık*larına muvafakat etmeyi düşündüğü anlaşılmamalıdır Çünkü bu âyet her-ne kadar surette Resulullah (sav)'a hitab ediyorsa da hitap hakikatte üm*metedir Yani ümmetin kafir ve münafıklara itaat etmelerini ve uymalarını yasaklamaktadır Çünkü âyetin sonundaki, «Allah ne yaparsanız hakkıyla haberdardır» ifadesi de bunu açıkça ortaya koyar




İkinci Hüküm: Zihar Haram Mıdır?



Âyet ziharın cahiliyet adetlerinden olduğuna delalet etmektedir Zlhaı cahiliyet devrinde talakın en şiddetlisi idi Çünkü zihar, kendisine helal olan karısını kocaya ebediyyen haram kılardı Hatta onların itikadına göre zihar yapılan kadın kocanın annesi gibi olurdu İslâm bu hükmü ibtal ede*rek bunun bir iftira ve bühtan olduğunu beyan etti,


İslâm ziharı haram kılmıştır Fakat buna rağmen yapılan ziharın hür*metini geçici olarak kabul etmiştir Zihar yapan kişi zihar kefaretini ver*dikten sonra bu haramlık ortadan kalkar Allahu taala, «İçinizden zihar yapagelenlerin karıları anaları değildir Anaları kendilerini doğuranlardan başkaları değildir Şüphe yok ki onlar her halde çirkin ve yalan bir laf söylüyorlar Muhakkak Allah çok bağışlayıcı, çok yarlığayıcıdır Kadınlar*dan zihar ite ayrılmak İsteyip de sonra dediklerini geri alacaklar (İçin) bir*biriyle temas etmezden evvel bir köle azad etmek (lazımdır) İşte size bu*nunla öğüt veriliyor Allah ne yaparsanız hakkıyla haberdardır Fakat kim (bunu) bulamazsa, (yine) birbiriyle temas etmezden evvel, fasılasız iki ay oruç (tutsun) Buna da güç yetiremezse altmış yoksul (doyursun)1 (Mücadele: 2-3-4) âyetleriyle zihar hakkındaki itikadlan ibtal ederek Islâ-mın hükmünü beyan etmiştir İslâmda da neme kadar ziharın hürmeti ka*bul ediliyorsa da kefaretle bu haramlık ortadan kalkmaktadır Zihar hü-' kümleriyle İlgili tafsilat 64 Derste gelecektir




Üçüncü Hüküm: Evlad Edinme Caiz Midir?[8]



İslâm ziharı ibtal ettiği gibi yine cahiliyete mahsus olan evladlığın öz çocuk gibi olduğu itikadını da ibtal ederek haram kılmıştır Cahiliyette ev-ladlık sanki öz babasıymış gibi babalığına nisbet edilirdi Bu şekildeki bir evlad edinme Allah (ccj'ın azab ve lanetini icabettirir


Bu hususta Buharî ve Müslim, Saad bin Ebi Vakkos (ra)'tan Resulul*lah (sav)'ın şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: «Bir çocuğu babasından başkasına isnad edene Allah (cc)'ın, meleklerin ve halkın laneti olsun Al*lahu taala onun ne tövbesini kabul eder, nede fidyesini» [9] Diğer bir ha-disde de «Her kim başka bir kimseye —babası olmadığını bile bile— ne-seb iddia ederse, o kimseye cennet haram olur» [10] buyurulmuştur


Âyettin zahiri, cahiliyet döneminde olduğu gibi herhangi bir kimsenin babasından başka birisine isnad edilmesinin haram olduğuna delalet eder Fakat sırf sevgi ve şefkatten dolayı birisinin bir çocuğa «oğlum, evladım» demesi haram değildir [11]


İbni Kesir tefsirinde şöyle der: «Bir kimsenin kendisinin olmayan bir çocuğa, sırf büyüklüğünden ve sevgisinden dolayı «oğlum» demesi, âye*tin haram kıldığı nisbet edinmeden değildir Bu hususta İbni Abbas (ra)'tan şöyle rivayet edilmiştir: «Biz Abdülmuttalib oğullarının çocukları bize ait olan taşlık bir yeri temizliyorduk Taşlan sağa sola atyorduk Resulullah (sav) yanımıza gelerek «Oğulcuklarım, güneş doğuncaya kadar taşlan at*mayın» dedi Yine İbni Abbas (ra)'ın rivayetine göre Resulullah (sav) Enes'e, «Ey oğulcuğum» diye seslenirdi Resulullah (sav)'ın gerek Abdül*muttalib oğulları çocuklarına, gerek Enes'e «oğulcuklarım» demesi, yalnız*ca onlara karşı duyulan sevgiden ötürüdür» [12]




Dördüncü Hüküm: Ayetteki «Hata» Ve «Taammüd» Kelimelerinden Maksat Nedir?



Allahu taala âyette birisine hataen «oğlum» demenin günah olmadı*ğını, fakat, yabancı bir çocuğu kasıtlı olarak kendisine nisbet etmenin haram olduğunu bildirmektedir,


Müfessirler bu hususta iki görüşe ayrılmışlardır


Müfessirlerden Mücahid'e göre âyetteki «hata»dan maksat, yasakla*madan evvelki evlad edinmelerdir «Taammüd» ise yasaklamadan sonraki evlad edinmeyi bildirmektedir


Katade'ye göre ise, «hata», birisine kasıtsız olarak «oğlum» veya, «baba» denilmesidir Taberi, bu âyetin tefsirinde Katade'den şöyle riva*yet etmiştir: «Babasından başka bir adamın ismiyle çağrılan ve bunun gerçek olduğunu zanneden kimsenin böyle çağrılması «hata»dır Bunda bir günah da yoktur Yalnız, kasıtlı olarak ve bile bile bir kimseyi baba*sından başka birisine İsnad ederek çağırmak günahtır» [13]


Birinci görüşe göre âyetteki «hota»dan maksat, âyetin nüzulünden ev*velki evlad edinmelerdir «Taammüd»den maksat da, âyetin nüzulünden sonra bile bile evlad edinme veya babasından başka birisine nisbet edil*medir Buna göre âyetin manası: «Size, İslâmî hükümleri bilmeden önce, henüz cahiliyette iken evlad edindiklerinize evladınız gibi muamele yap*manızda bir vebal yoktur Yalnız İslâmın hükümleri beyan edildikten son*ra öz çocuğunuz olmayan birisini eskiden olduğu gibi evlad edinmeniz günahtır» olur


İkinci görüşe göre âyetteki «hata»dan maksat, birisini kasıtsız olarak babası olmayan bir adama nisbet etmektir «Taammüd» ise, birisini bile bile babası olmayan bir adama nisbet etmektir Buna göre de âyetin ma*nası: «Hataen veya bilmeden bir çocuğu babası olmayan birisine nisbet etmekte bir vebal yoktur Fakat kesin bilindiği halde bir çocuğu babası ol*mayan bir adama nisbet etmek günahtır» olur


Ebu Hayyan, Bahr-ı Muhid İsimli tefsirinde ikinci görüşü tercih ede*rek birinci görüşün zayıf olduğunu söylemiştir Çünkü âyetteki «hata et*tiklerinizde ise» ifadesini, «Âyetin nüzulünden evvel yaptıklarınız için üze*rinize bir vebal yoktur» şeklinde anlamak doğru değildir Zira âyetin nü*zulünden Önce yapılanları «hata» olarak vasıflandırmak doğru değil Ama


lisanen, unutarak ve kasıtsız olarak sırf sevgi ve şefkatten dolayı bir küçüğe «oğlum» demek, veya sırf hürmet ve tazim için bir büyüğe «baba» demek günah değildir [14]




Beşinci Hüküm: Birisine Itkardeşlm» Veya «Efendim» Demek Caiz Mi*dir?



«Eğer babalarının kim olduğunu) bilmiyorsanız o halde (esasen) din*de kardeşleriniz (olmakla beraber) dostlarınızda da» âyetinin zahiri, ba*bası bilinmeyen bir kimseye «kardeşim» veya «dostum» demenin caiz ol*duğuna delalet eder Ancak bu sözle din kardeşliği kasdedilmelidir Nese-ben kardeş oldukları değil Zira Allahu taala, «Müminler ancak kardeştir» âyetiyle müminleri birbirine kardeş kılmıştır İşte bu âyet uyarınca bir müs-lümanm diğer bir müslümana «kardeşim» demesi caizdir


Fakat bazı alimler «kardeşim» denilen kimsenin fasık olmamasını şart koşmuşlardır Çünkü «kardeşim» veya «dostum» demek ona hürmeti gös*terir Fasıka hürmet etmek İse haramdır Allahu taala bunu bize yasakla*mıştır Fasık bir kimseye ismi bilinmediği takdirde «Abdullah, sen vb» kelimeleriyle hitab edilir Çünkü Resulullah (sav), «Bir münafığa «efendi» demeyin Zira bu sözünüz Allah (cc)'ı gazablandırır» buyurmuştur [15]




Ayetlerden Alacağımız Dersler



1- Takva Allahu taalanın bütün ümmetlere tavsiyesi ve müminin en iyi azığıdır


2- Allah (cc)'a tevekkül, her durumda Allah (cc)'a sığınma imanın şartlarındandır,


3- İslâm şeriatında olmayan hurafelerden kaçınmak farzdır


4- «Benim İçimde iki kalb vardır» demek hem akla, hem de şeriata muhalif batıl bir iddiadır


5- Zlhar yapılan zevceyi anne gibi kabul etmek cahiliyet dönemin*den kalma cahilî bir itikaddır


6- Cahiliyet adeti üzere bir çocuğu evlad edinme haramdır Herke*sin babasına nisbetle çağrılması vacibtir


7- Bir müslümana din kardeşliğini kasdederek «kardeşim, dostum» t; demek caizdir


8- Allahu taala çok esirgeyicidir Kullarını hataen sadır olan günah-i larından dolayı cezalandırmaz




Âyetlerdeki Teşriî Hikmetler



Cahİliyet devrinde evlad edinme :islâm güneşi insanlık üzerine doğduğunda Araplar hayatını cahiliye-


tfn ve sapıklığın karanlığında sürdürüyordu Cahiliyet döneminde Allahu * taalanın hiçbir kitapta indirmediği, babadan oğula intikal eden asılsız hu-'t rafelere İnanıyorlardı Elbetteki İslâm onları bu sapık hayatta yaşamaya S; Terk etmeyerek cehaletten, küfür ve sapıklıktan kurtaracaktı


Allahu taala rahmetlyle Arap toplumunu cahiliyetin pisliğinden, batıl İnanışlarından kurtararak iman sütüyle besledi ve onları en hayırlı bir üm*met haline getirdi


Cahiliyet döneminin en açık hurafelerinden birisi de yabancı bir ço*cuğu evlad edinerek kendi öz evladları yerine koymalarıydı Buna da san*ki dinî bir kuralmış gibi inanırlardı Bu sebeble değişmesi mümkün değil-' di Zira bu onların atalarından kalmış bir din haline gelmişti Onların bu durumunu Allahu taala Kur'anda şu şekilde beyan etmektedir: «Bilakis (şöyle) dediler; «Gerçek biz atalarımızı bir ümmet (bir din) üzerinde bul*duk Biz de hakikaten onların izleri üstünden doğruya erdirilmişleriz» (Zuhruf: 22)


Cahiliyet döneminde Araplar yabancı bir çocuğu evlad edinir, ona kendi oğulları olduğunu söyler, oğulları gibi kendilerine varis yaparlar


fve onun malına da kendileri varis olurdu O çocuğa İslâm şeriatının öz çocuğa tanıdığı irsiyet, nikah, talak ve müsaheret hükümleri gibi bütün hükümleri icra ederlerdi


Allahu taala yalnız kendisinin bileceği bir hikmete binaen şerefli el- çişi Hz Muhammed'e henüz peygamberlik vazifesi vermezden önce Arap*ların adeti üzere yabancı bir çocuğu evlad edinmeyi ilham etmişti Daha sonra böyle evlad edinmenin yasaklanma ve ibtalinde Peygamber (sav)'in ?* evladlığı ilk örnek olmaktadır


Resulullah (sav), bisetten önce Zeyd bin Harise (ra)'yi evlad edindi Halk bundan sonra Zeyd bin Muhammed diye çağırdı onu Kur'an cahiliyet adetlerine göre evlad edinmeyi haram kılana kadar da böyle sürdü Âyet nazil olduktan sonra Resulullah (sav) onu evladlığından çıkardığını ilan etti Halk da onu yeniden Zeyd bin Harise olarak çağırmaya başladı


Buharı ve Müslim İbni Ömer (ra)'den rivayet ederler: «Zeyd bin Ha*rise (ra) Resulullah (sav)'ın azadlısı idi Biz ona hep Zeyd bin Muhammed derdik» «Onlcrı babalarına nlsbetle çağırın Bu Allah indinde daha doğ*rudur» âyeti nazil olunca Resulullah (sav) ona, «Sen Zeyd bin Harise bin Şercil'sin» dedi»


Resulullah (sav), cahiliyet adetlerini çok çirkin gördüğü halde pey*gamberlikle görevlendirilmeden önce Zeyd bin Harise (ra)'yi evlad edin*mesinin sebeb ve hikmetini ancak Allah (cc) bilebilir Allah (cc) doğrusunu bilir ya, bu hikmetlerden birisi de Peygamberin ve ümmetinin tabi tutula*cağı bir imtihan olmalıdır Bu imtihanın kıssası özetle şöyledir:


Zeyd, annesiyle beraber Beni Tayyi kabilesinde dayıları İle beraber kalıyordu Bir kabile, adıgeçen kabileye saldırarak cahiliyet adeti üzere matlarını talan ettiler, çocuklarını da esir alarak götürdüler Zeyd bin Ha*rise (ra) de bu esir edilen çocuklar arasındaydı Esir çocuklar Mekke'de köle olarak satıldılar Hatice binti Huveylid (ranhüma) de Zeyd (ra)'i sa*tın aldı Resulullah (sav) ile evlendikten sonra zekasını ve işbilirliğini be*ğendiği Zeyd (ra)'i Resulullah (sav)'a hibe etti O tarihten itibaren Zeyd (ra), Resulullah (sav)'a hizmet etti


Zeyd (ra)'in babası Harise bin Şercil, gece gündüz ağlayarak, şiirler söyleyerek oğlunu aramaya başladı Kurtubi, Harise'nin oğlu için söyle*diği şu iki mısrayı nakleder: «Zeyd için ağlıyorum Çünkü ne olduğunu bilmiyorum Acaba sağ mıdır, yoksa ölü mü? Güneşin doğuşu bana onun doğumunu, batışı da ölümünü düşündürüyor»


Harise bin Şercil sonunda oğlunun Mekke'de Muhammed bin Abdul*lah'ın yanında olduğunu öğrendi Kardeşiyle birlikte Resulullah (sav)'ın yanına geldi Resulullah (sav)'a, «Siz esirleri yediren ve azad eden Allah (cc)'ın beytinin komşularısınız Oğlum Zeyd senin yanındadır Sen kav*minin efendisisin Oğlumu bana ver, karşılığında istediğin kadar mal ve*reyim» dedi Resulullah (sav), «Ben size daha hayırlısını teklif edeyim» dedi «O nedir?» dediler Resulullah (sav), «Ben onu sizin yanınızda mu*hayyer kılayım Eğer sizi isterse, hiçbir şey vermeden alır götürürsünüz Yok eğer beni tercih ederse, ben onun bu tercihi karşısında hiçbir mata razı olmam» buyurdu Onlar, «Allah (cc) sana daha hayırlısını versin Güzel birşey söyledin» dediler


Resulullah (sav), Zeyd (ra)'i çağırarak, «Bunları tanıyor musun?» di*ye sordu Zeyd, «Evet tanıyorum Babam ve amcam» dedi Resululfah (sav), «Bunlar baban ve amcan Benim kim olduğumu da biliyorsun Biz*den dilediğin tarafı tercih et» dedi Zeyd, gözleri dolu dolu, «Ben sizden başkasını tercih etmem Siz benim hem babam, hem amcamsınız» dedi Babası ve amcası, «Hayret sana Köleliği hürriyete tercih mi ediyorsun?» dediler Zeyd (ra), «Andolsun ki ben bundan çok büyük İyilikler gördüm Ondan ayrılmaya gücüm yetmez ve ebediyyen de ona bir başkasını ter*cih edemem» dedi


Bunun üzerine Resulullah (sav) Zeyd (ra)'i azad etti ve halkın İçine çıkarak «Şahid olun Zeyd benim oğlumdur O bana varis olacaktır, ben de ona» dedi Zeyd'in babast ve amcası Resufullah (sav)'ın bu hareketinden çok memnun oldular Böylece Resulullah (sav)'ın onu ne kadar çok sev*diğini anladılar


Bundan sonra, «Onları babalarına nisbetle çağırır)» ve «Muhommed adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir Fakat Allanın resulü ve peygam*berlerinin sonuncusudur» (Ahzab: 40} âyeti nazil oluncaya kadar herkes ona Zeyd bin Muhammed dedi Âyetler nazil olduktan sonra onu herkes yeniden Zeyd bin Harise (ra) olarak anmaya başladı, işte bu âyetlerle cahil iye t dönemindeki evlad edinmenin hükmü İslâmın ebedî kanunlarıyla iptal edildi

Alıntı Yaparak Cevapla