Prof. Dr. Sinsi
|
Tefsir Dersleri...
56 DERS RESULULLAH (SAV)'A SALATU SELAM GETİRMENİN ADABI VE HÜKMÜ
56- Şüphesiz ki Allah ve melekleri o peygambere çok salat (ve tek-rim) ederler Ey İman edenler, siz de ona salct edin, tam bir teslimiyette de selam verin
57- Hakikat Allah ve Resulüne eza edenler (yok mu?) Allah onları dünyada da ahirette de rahmetinden koğmuş, onlara horlayıcı bir azab da hazırlamıştır
58- Erkek müminlerle kadın müminlere İşlemedikleri (bir günah) yü*zünden eza edenler de muhakkak bir yalan ve apaçık bir günah yüklen-miş(ler)dir 
Âyetlerin Lafzî Tahlili
(Yüsellûne); Salat kökünden gelen bir fiildir Salat, lügatta dua, istiğfar ve rahmet manalarındadır
(En-nebiyyi): Cevheri, Sahhâh'ında nebi kelime*sini şöyle tarif eder: «Nebi, muhbir, haber veren anlamındadır Yani Allah (cc)'ın emirlerini bildiren demektir »
(Yü'zûnellahe): Allah (cc)'a eziyet vermek demektir Buradaki manası O'nu layık olmayan şeylerle vasıflandırmaktır
(Leonehümullahü): Lean, lanet kökündün gelir Lanet Allah (cc)'ın rahmetinden koğulmak, uzaklaştırılmak demektir
(Bühtonen): İftira ve yalan demektir (Mubînen): Beyyine kökünden gelir, açık demektir
Ayetlerin İcmali Manaları
Allahu taala Resul (sav)'ünün büyük mevkisini, katındaki yüksek ma*kamını haber vermiş, onun kainatın efendisi ve makam-ı mahmudun sa*hibi olduğu bildirmiştir Allahu taala bu hususiyetleri Hz Muhammed'den başka kimseye vermemiştir Allahu taala nebisine merhamet ederek onun şanını büyütmüş, mevkisini yüceltmiştir
Allahu taalanın melekleri Peygamber aleyhlsselotü vesselama dua eder, istiğfar ederler Allah (cc)'tan onun en yüksek mertebelere erme*sini, dininin bütün dinlerden açık ve üstün olmasını, en iyi mükafatın ona verilmesini ve onun hürmete şayan bir kul ve peygamber olmasını taleb e-derler Çünkü o, ümmetine en büyük hayrı ve en cesim fazileti getirmiştir
Ey müminler, siz de ona salat ve selam getirin Onun emirlerini yü*celtin, şeriatine uyun Zira onun üzerinizdeki hakkı büyüktür Ne yapar*sanız onun hakkım ödeyemezsiniz O sizi sapıklıktan hidayete, cohiliyetin karanlığından İsiâmın nuruna çıkardı O öyle bir nurdur ki, sizin karan*lıktan kurtulmanız için Allah (cc) onu kuluna açık âyetler halinde inzal etmiştir Muhakkak Allah (cc) çok bağışlayıcıdır, çok esirgeyicidir Öyley*se size de onun mübarek ismi anıldığı 2aman salat ve selam getirin Al-İah (cc)'tan ona büyük mükafatlar vermesini dileyin
Allahu taala daha sonra Allah ıccj'a ve Resulüne (sav), eziyet ve*renlerin Allanın gozab ve lanetine müstahak olduklarını haber vermiştir Allahu taala onlara ohirette tahmin edilemeyecek şiddette bir azab hazır*lamıştır Mümin kullarına eza verenleri de aynı azabla azablandıracağını bildirmektedir Çünkü onlar, müminlere, yapmadıklarını isnad ve İftira İle İtham ederek yalan söylemişlerdir İşte bunlara dünyada kazandıkları bu kötü amellerden dolayt dünya ve ahirette elem verici bir azab vardır
Bu âyetlerle Önceki âyetler arasındaki münasebet
önceki âyetlerde Resulullah (sav)'ın evlerine izinsiz, girme ile kendi*sinden sonra zevceleri ile evlenmenin haram olduğu beyan edilmiştir Aynı âyetlerde müminlere Resuiultah (sav)'a eziyet vermemeleri de emredilmiş*ti Çünkü Resulullah (sav)'ın ümmeti üzerinde çok büyük bir hakkı var*dır Böylece Resulullah (sav)'ın, Allah (cc) katındaki yüksek mevkisl gös*teriliyordu
Bu âyetlerde ise Allahu taala peygamberine ikramda bulunduğunu ve onun hallerini yücelttiğini beyan ediyor Melekler de Allahu taolanın gös*termiş olduğu yoldan giderek peygamberin Allah (cc) katında faziletinin yücelmesini ve şerefinin artmasını dilemektedirler Allahu taala ve melek*leri ona salat ve tekrim ederler de müminler nasıl etmezler Çünkü o, bü*tün tekrlm ve temcide layıktır Allahu taala müminlere hitabında sanki, sizin ona eziyet vermeniz doğru değildir Çünkü Allah (cc) ve melekleri ona çok salat ve tekrimde bulunurlar demek İstemektedir
Ayetlerin Tefsirindeki İncelikler
Birinci incelik: «Allah ve melekleri o peygambere çok salat (ve tek*rlm) ederler » âyeti Resulullah (sav)'a yapılan salat ve tekrim İn süreklili-Uğine işaret etmektedir 
İkinci incelik: Madem ki Aİlah (cc) ve melekler) Resulullah (sav)'a
salat ve tekrlm ediyorlar, bizim salat ve selamımıza ne ihtiyaç var denile*bilir Resulullah (sav)'a salat ve selam getirilmesi onun İhtiyacından dolayı değildir Ona kalırsa, Allah (cc) Resulüne salat ve tekrim getirdikten son ra meleklerin salat ve selamına da ihtiyaç kalmamaktadır Bizim ona sa*lat ve selam getirmemiz, ona karşı olan hürmet ve tazimimizi izhar etmek ye buna karşılık Allahu taaladan sevap almak içindir Yoksa Resulullah (say)'tn ihtiyacından dolayı değildir Nitekim Resulullah (sav), bu hususu, «Kim bana bir kere salat ve selam ederse Aliahu taala ona on kere salat ve selam eder Onun on günahını siler, derecesini on kat artırır » şerefli sözleriyle beyan etmiştir
Üçüncü incelik: İmam Fahreddin Razi: «Salat dua anlamına gelin*ce Allah (cc)'ın peygamberine dua etmesi düşünülemez Zira Allah (cc), hiçkimseyedua etmez Bu şekildeki dua, üçüncü şahıstan bir menfaat taleb etmektir, Allahu taala için böyle bir taleb mümkün değildir Salat kelime*si dua anlamına geldiği gibi istiğfar anlamına da gelmektedir İmam Şa*fii'nin görüşüne göre Allah (cc)'ın peygamberine saiat ve selamı ona rah*met indirmesi manasını taşır Meleklerin salat ve selamı da aynı rahmetin tahakkuku İçin Allah (cc)'tan talebîe bulunma demektir » [44] der
Dördüncü incelik; Allahu tabla bize, seçkin peygamberine salat ve selam okumamızı emretmektedir Bunun için, «Ona salat ve selam ederim» veya «Ona saiat ve selam olsun» demek kafidir Salat okurken, «Ey Alla-hım, Muhammed'e salat ver » dememizin sebebi nedir? Allahu taala, ona salat ve selam getirmemizi emretmiş, ancak üzerimize vacib olan miktarı bildirmemiştir İşte bu hususu Allahu taalaya havale ederek «Yarabbt, Muhammed'e sen salat getir Çünkü ona layık olanı en iyi bilen sensin Biz onun hakktnı vermekten aciziz Ona layık olduğu meth v& senayı yap*maktan da aciziz Ona yapılacak meth ve senayı sana bırakıyoruz Ona layık olanı sen yap » demek istiyoruz
Beşinci incelik: Bazı alimlere göre «Allahümme salli ala Muhamme-din  » dememizin manası, «Yarabbi, onu dünyada isminin yüksekliği, da*vetinin izharı ve şeriatinin ibkası ile yücelt Ahirette de onu ümmetine şefaatçi, verilecek ecir ve sevabın kat kat verilmesine vesile kıl Ona ma*ka m-1 mahmudu ver » demektir
Peygambere Salat Ve Selam Getirmenin Fazileti
1- Ebu Talha (ra)'dan: «Resulullah (sav) bir gün yüzünde müjde alametleri olduğu halde yanımıza geldi «Ya Resulullah, yüzünüzde bir müjde alâmeti görüyoruz, bu nedir?» dedik Resulullah (savt, «Bana bir melek geldi ve «Ey Muhammed, Rabbin diyor ki, sana kim bir kere salqt getirirse ben ona on salat getiririm Kim sana bir kere selam verirse ben ona on kere selam veririm İster misin?» dedi » [45]
2- Resulullah (sav), «Kıyamet günü halkın yanımda en evlası, dün*yada iken bana encok salat getirendir » buyurdu [46]
3- Resulullah (sav), «Cimri'o kimsedir ki, onun yanında benim adım anılır da bana salat getirmez » buyurdu [47]
AHahım, salatını, rahmetini, bereketini elcilerin efendisi, muttakilerin imamı, efendimiz Hz Muhammed'e, onun aline ve ashabına kıl Muhakkak ki sen Işitici ve dualara İcabet edicisin [48]
Âyetlerdeki Şer'i Hükümler
Birinci Hüküm: Rasulullah’a Salat Ve Selamın Okunuş Tarzı Nosıt Ol*malıdır?
Peygamber aieyhisseîatü vesselama selat okumanın slgası hakkında yine onun sünnetinde birçok şekiller varid olmuştur Müminler de ona salat ve selam okumanın çeşitli suretlerini zikretmişlerdir Salat ve selam şekillerindeki bu ihtilaf, salat ve selamın özel bir şekilde yapılmayaca*ğını göstermektedir Resululloh (sav)'a tazim ve sena edilsin de nasıl olursa olsun
Biz, Resululiah (sav)'a salat ve selam hususundaki rivayetlerden sa*hih olanlarını kısaca aktarıyoruz Bunların tamamını almak uzun sürer Allah (cc)'tan yardım dileyerek bu hususa başlıyorum :
1- Buharı ve Müslim Ka'b bin Ucre'den şöyle rivayet etmişlerdir: «Resulullah (sav)'a, «Ya Resulullah, sana selam vermeyi biliyoruz Fakat nasıl salat edeceğiz?! diye soruldu Resulullah (sav) şöyle buyurdu: «Şöy*le deyin: AHahümme satli ala Muhammedin ve alâ ali Muhammed Kema sallayte alâ İbrahİme, Inneke hamîdün mecîd AHahümme bank alâ Mu*hammedin ve alâ ali Muhammed Kema barekte alâ ali İbrahime inneke hamîdün mecîd (Allahim, İbrahim'e ve onun aline salat ve selam ettiğin gibi Muhammed'e ve aline de salat ve selam eyle Muhakkak sen hamîd ve mecîdsin AHahım, ibrahim'i ve alini mübarek eylediğin gibi Muham-
'med'i ve alini de mübarek eyle Sen hamîd ve mecîdsin )»
2- İmam Malik (ra) İmam Hanbel (ra) Buharı ve Müslim Ebu Hâ-mid es-Samldî'den şöyle rivayet etmişlerdir: «Ashabı kiram, «Ya Resulul*lah, sana nasıl salat getirelim?» dediler Resulullah (sav), «Allahümme salü alâ Muhammedin ve ezvacihi ve zürriyetihi Kema salleyte alâ İbra*hime inneke hamîdün mecîd deyin » buyurdu »
3- Ebu Said el-Hudrî (ra)'den şöyle rivayet edilmiştir: «Resulullah (sav)'a «Sana selam vermeyi biliyoruz Fakat nasıl salat getireceğiz?» dedik Resulullah (sav), «Şöyle deyin: Aiiahümme salü alâ Muhammedin abdike ve resulüke Kema salleyte alâ İbrahime ve barik alâ Muhamme*din ve alâ ali Muhammedin Kema barekte alâ İbrahime fil alemine İnne*ke hamîdün mecîd » buyurdu »
4- Müslim, Tirmîzî ve Nesaî, Ebu Mes'ud el-Bedri (ra)'den şöyle rivayet etmişlerdir; «Biz Sa'd bin Ubâde (ra)'nin meclisinde otururken Re*sulullah (sav) geldiler Beşir bin Sa'd (ra) Resulullah (sav)'o, «Allah (cc) bize sana salat getirmemizi emretti Sana nasıl salat getirelim?» diye sordu Resulullah (sav), sanki hiçbir şey sorulmamış gibi bir süre sustuk*tan sonra, «AHahümme saili alâ Muhammedin kema saKeyte alâ İbrahime ve barik alâ İbrahime ve barik alâ Muhammedin ve alâ ali Muhammedin, Kema barekte alâ İbrahime inneke hamîdün mecîd deyin» buyur »
Diğer bir rivayette de «Allahümmü saill alâ Muhammedin nebiyyl üm-rnlyyi » şeklinde tarif edilmiştir
Bunlardan başka daha birçok rivayet vardır Fakat bunların sıhhati naklettiklerimiz ölçüsünde değildir Bazı eksiklik ve fazlalıkları da bunlara muhaliftir
Selamın şekli ise, «Esselamü aleyke ya Resulullatutır Yalnız namaz kılarken tahiyyetin İçinde, «Esselamü aleyke eyyühen nebiyyü ve rahme-tullahi ve berekatihü» şeklinde okunur
Selamın manası İse, Resulullah (sav)'ın bütün afetlerden, belalardan ve hastalıklardan kurtulması için duadır
İbni Saib, «Selam (teslim)in manası, peygambere boyun eğmek, mu halefet etmemek, her halükarda onun bütün emirlerini aynen yerine getir*mektir » der
İkinci Hüküm: Allah (Cc)'In Ve Meleklerin Resululloh (Sav)'a Salat Okumalarının Manası Nedir?
Yukarıda da geçtiği gibi salat lügatta dua, meth ve sena manalarına gelmektedir «Onlar, (o teslimiyet ve istlrcoı gösterenler yok mu?) Rabbİn-den mağfiretler ve rahmet hep onların üzerindedir ve onlar doğru yola er-dirîlenlerln ta kendileridir » (Bakara: 157) âyetinde de «salat», temcld ve sena manasına gelmektedir
Bazı alimlere göre Allahu taalanın peygamberine solat getirmesinin manası, onu temcid ve Sena etmesidir Buharı de bu görüştedir En açık olan görüş de budur
Diğer bazı alimlere göre ise, Allah {ccj'ın peygamberine salat getir*mesinden maksat, ona rahmet ve mağfirettir Hasan-ı Basrî (ra) ve Safa bin Cübeyr (ra) de bu görüştedir [49]
Peygambere (sav), meleklerin safat getirmesinden maksat ise, ona dua ve ümmetine mağfiret, taleb etmektir Bütün bu görüşlerden anlaşılı*yor ki peygambere Allah (cc)'ın salatı ile meleklerin salatı ayrı ayrı şey*lerdir «Şüphesiz ki Allah ve melekleri o peygambere çok salat (ve tekrim) ederler » âyetinde salatı ifade eden «yüsellûne» fitlinin çoğul gelmesi de peygambere Allah (cc)'ın salatı ile meleklerin salatımn ayrı şeyler oldu*ğuna delalet etmektedir
Fakat müfessirler bu âyetin tefsirinde ihtilaf ederek ayrı görüşler be*yan etmektedirler:
1- Bazı müfessirlere göre âyetin akışı bir kelimenin hazfedildiğine delalet etmektedir Buna göre âyetin manası, «Muhakkak Allah peygam*bere salat (ve tekrim) eder Melekler de dua eder » şeklinde olur O zaman «yüsellûne» kelimesinin çoğul olması yalnız «melekler»den dolayıdır Al*lah (cc)'ı ifade etmez Bu görüşü bazı kurranın âyetteki «melaiketehu» kelimesini «melaiketühü» şeklinde okumaları da teyid eder
2- Bazı müfessfrlere göre ise, bu âyet hakikat ile meoazı bir ara*da ifade etmektedir Çünkü «salat» keiimesl hakiki manada «dua», mecazî manada da «rahmet» demektir Fahreddin Razi bu görüşü tercih etmiştir [50] İmam Şafii (ra) de bu görüştedir, imam Şafii (ra)'ye göre iki manayı da ifade eden bir kelimeyi her iki manada kullanmak caizdir Buna göre «yüsellûne» kelimesi hem «Allah»a, hem de «melekler»e racidir Çünkü âyetin manası, «Allahu taaia peygambere rahmet eder, melekler de dua ederler » dir
3- Alimlerin bir kısımtna göre de âyetteki «yüseliûne» kelimesi ke*sin bir mecaz ifade etmektedir Yoksa mecazla hakikati birlikte ifade et*memektedir Bunlara göre mecazî manadan maksat Resulııllah (sav)'ın şanına, haline itina etmektir Bu itina ise Allah (cc)'tan başka, meleklerden başkadır Ebussuud, Ebu Hayyan, Zemahşeri ve diğer bazı meşhur müfessirler de bu görüştedir
Ebussuud şöyle der: «Şüphesiz ki Allah ve melekleri o peygambere çok salat (ve tekrim) ederler » âyetindeki «Allahın sakıtı»ndan maksat rahmet, «meleklerin salatandan maksat ise istiğfardır İbnl Abbas (ra), «Allahu taala peygamberine rahmet, melekleri de dua ederler » demiştir (öyleyse bu manaların her İkist de «safat» kelimesinin hakiki manasıdır
Yani onlar Resulullah (sav)'a hayır olanı ve işine uygun olanı yaptıkları gibi onun şerefini izhar ve halini tazime de İhtimam etmektedirler Buna göre Allah (cc)'ın «sakıt»!, rahmet, meleklerin «salat»ı dua ve istiğfgrdır » [51]
Ebu Hayyan da şöyle der: «Allah (cc)'ın peygamberine salatı, meleklerin sakıtından başkadır Madem ki başkadırlar öyleyse nasıl olur da
İkisini bir kelime ifade eder Bunun cevabı şudur: Aralarında müşterek bir nokta vardır ki bu, hayrın ulaşmasıdır Mesela; Allahu taala tarafından rahmet olan Salatın ulaşmasıdır Melekler ise istiğfar ederek hayrın yine
Resulullaha ulaşmasını taleb etmektedirler » [52]
|