Yalnız Mesajı Göster

Tefsir Dersleri...

Eski 08-04-2012   #133
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tefsir Dersleri...




Beşinci Hüküm: Esirden Fidye Olmak Caiz Midir?



Fakihter esirden fidye almak hususunda birkaç görüşe ayrılmışlardır:


1- Hanefİlere göre esir mal İle fidye veremez Düşman taraflara da satılamaz Çünkü böyle bir durumda yine müslümanlara karşı savaşacak*tır Fakat düşman elindeki müslüman esirle değiştirilmesi İmam Muham-med (ra) ve Ebu Yufus (ra)'a göre caizdir Ebu Hanife (ra) ise esirin müs*lüman bir esirle de değiştirilemeyeceği görüşündedir


2- Cumhura (Şafiiler, Malikiler ve Hanbeliler) göre, esirleri fidye karşılığı serbest bırakmak caizdir


HcnefiİETİn delilleri:


1- «(Ondan) sonra İse ya İyilik (yapın) yahut fidye (alın)» âyeti, «Haram olan o ayfar çıktığı zaman artık o müşrikler), onları nerede bu*lursanız öldürün» (Tövbe: 5) âyeti ve «Kendilerine kitap verilenlerden ne Allaha, ne ahiret gününe- inanmayan, Allah ve peygamberinin haram etti*ği şeyleri haram tanımayan, hak dinini din olarak kabul ötmeyen kimselerle zelil ve hakir kendi el(ler)iyle cizye verecekleri zamana kadar muharebe edin» (Tövbe: 29} âyetîyle neshedilmiştir Bu nesih hususu Mücahid (ra)'-den nakledilmiştir


Katade: «Bu âyet Enfal Süresindeki «Onun İçin eğer bunları harbde muhakkak yakalarsan onlar(a yapacağın ceza) ile arkalarında (ahdi boza*cak) kimseleri de ürküt» (Enfal: 57) âyetiyle neshedilmiştir»


Tevbe Suresi en son nazil olan surelerdendir Son nazil olanlar önce nazil olanları fıkıh usulünden bilindiği gfbl neshederler O zaman müşrik*lerin öldürülmesi yacibtir Ancak kadınlar, çocuklar ve birde cizye vermeyi kabul edenler Öldürülmezler


2- Esirlerin ne karşılıksız, ne de fidye karşılığı serbest bırakılma*ları caizdir Çünkü esirlerin serbest bırakılmaları İslama karşı müşrikleri kuvvetlendirir Halbuki bize, yeryüzünü küfür ve şirk pisliğinden temiz*lememiz emredilmiştir


3- Bedir Savaşında alınan esirlerle İlgili hükümler neshedilmlştir Aynı zamanda Bedir esirleri hususunda Resulullah (sav)'ı ikaz edici «Hiç*bir peygamberin ağır basıp (harb edip) zaferler kazanıncaya kadar (mu-harlb düşmandan) esirler alması (vaki) olmamıştır Siz geçici dünya malı*nı arzu ediyorsunuz Halbuki Allah ahireti (daha çok ahtret sevabını ka*zanmanızı, ahlreti düşünmenizi) teter Allah azizdir, hakimdir» (Enfal: 67) âyeti na2il olmuştur Bedii oCierİ hakkındaki hükmü, fidye almanın ce*vazı hususunda deliî almak caiz değildir


4- Resulullah (sav)'ın Hudeybİye Anlaşmasındaki, «Onlardan (müş*riklerden) bize kim gelirse» hadisi de delil alınamaz Çünkü bu İslâmın başlangıcında idi Bu hadisin hükmü de neshedilmiştir


Resulullah (sav), müşrikler arasında yaşamayı yasaklamıştır Çünkü «Her kim müşriklerin arasında yaşarsa o, İslâm nimetinden çıkar» [6] buyurmuştur


Cumhurun delilleri:


Cumhur, esirden fidye alınmasının caiz olduğuna aşağıya Özetle aldı*ğımız delillere dayanarak hükmetmişlerdir:


1- NIhayet onları mecalsiz bir hale getirdiğiniz zaman artık bağı sıkı tutun (Ondan) sonra İse ya h/İHk (y°pın), yahut fidye (alın)» âyeti Bu âyeti kerime esirlerin karşılıksız veya karşılıklı olarak serbest bırakıl*malarına kayıtsız şartsız cevaz vermektedir Buna göre imam, esirleri is*terse karşılıksız olarak, isterse fidye olarak salıverir, İsterse de köle eder


2- Mevzumuz âyet muhkem âyetlerdendir ve onda nesih yoktur Eğer tki âyet İle ayrı ayrı amel etmek mümkünse nesihten söz edilemez Bu mevzudakl âyetlerin hepsinin hükümlerini toplayarak ayrı ayrı amel etmek mümkündür Çünkü, «Haram olan aylar çıktığı zaman artık o müş*rikleri, onları nerede bulursanız öldürün» {Tövbe: 5) âyeti müşriklerle karşılaştığımızda onları öldürmemizi emretmektedir Eğer esir olarak eli*mize düşerlerse, «(Ondan) sonra ise ya h/lllk (yapın), yahut fidye (alın)» âyetinin hükmü ile amel ederek ya onları iyilik olarak karşılıksız veya fidye karşılığı serbest bırakabiliriz


3- Resulullah (sav)'tn bedir esirlerini mal karşılığı serbest bırakmış, malı olmayanlara da, hürriyetleri karşılığı on müslüman çocuğa okuma yazma öğretmelerini emretmiştir Bu hüküm Resufullah (sav)'ın bu fiili ha*disi ile de sabittir


4- İbnl Mübarek'in Imran bin Hüseyin'den rivayet ettiği, «Sakif ka*bilesi ashabı kiramdan İki kişiyi esir almışlardı Resulullah (sav)'m as*habı da Sakif kabilesinin bir parçası olan Beni Amr bin Sa'sa'dan bir kişiyi esir almışlardı Resulullah (sav) esirler arasında dolaşırken o esir Resulul-lar (sav)'a, «Ben niçin hapsedildim?» dedi Resulullah (sav), «Sen arkadaş*larının cürrnü İle hapsedildin» buyurdu O, «Ben müslümanım» dedi Re-sututlah (sav), «Eğer sen kendine malik olduğun zaman müslüman olduğu*nu söyleseydin kurtulurdun» buyurdu Resululfah (sav) giderken o esir arkasından, «Ben acım Bana yemek verin» diye çağırdı Resulullah (sav) «Bu senin ihtiyacındır Elbetteki karşılayacağım» buyurdu Resulullah (sav) daha sonra bu esiri Saklflerin esir aldığı İki sahabi İle takas etti» hadisi [7] Bu hadis, esirlerin değiştirilmesinin caiz olduğuna delalet eder


5- Müslim'in İmran bin Hüseyin'den rivayet ettiği aynı hadis


6- Müslim, İyas bin Seleme'den, o da babasından rivayet etmiştir:


«Biz Ebubekir (ro) ile bir savaşa gittik Ebubekir (ra) başımızda amir*di Savaştan döndüğümüzün sabahı Resulullah (sav) İle karşılaştık Bana «Ebubekir (ra)'ln sana ganimetten fazlalık olarak verdiği kadını bana hibe et» buyurdu «Ya Resuluiloh, ben onu çok beğendim Henüz el de sür*müş değilim» dedim İkinci gün Resulullah (sav) yine, «Ya Selem», o ka* dini bana hibe et» buyurdu Ben de, «Sana hibe olsun ya Resulültah» dedim Allah (cc)'a yemin ederim ki ben onun elbisesini bile açmış değil*dim Resulullah (sav) bu kadını alarak Mekke'de esir düşen müslümanlar karşılığında fidye olarak gönderdi ve onları esaretten kurtardı» [8]


7- Cumhur şu akli delille de görüşünü Isbat etmektedir: Bir müs-lümanı kurtarmak, bir kafiri öldürmekten daha hayırlıdır Çünkü müslü-mana hürmet etmek gerekir Ondan faydalanmak da mümkündür Esirin ladesi ile ondan gelecek zarar ise müşriklerin azob ve fitnesinden kurta*rılan bir müslümanın menfaati karşılığıdır Bu zarar İle menfaat karşılaştı-rıldığında menfaat dona galip gelecektir Çünkü bir müslümanı müşrikler-den kurtararok onu Allaho ibadet etme imkanına kavuşturmak hiçbir şey*le değiştirilmeyecek bir fazilettir


Saydığımız bu deliller, ister mal, ister esir olarak olsun müşriklerden fidye almanın cevazını ortaya çıkarmaktadır !_


Esirlerin sırf İyilik için karşılıksız serbest bırakılması ise İmam Ebu Hanife (ra), imam Malik (ra) ve İmam Han bel (ra)'e göre caiz değildir


Esirlerin İyilik olarak serbest bırakılması İmam Şafii (Fa)'ye göre caiz*dir Çünkü Resulü İlah (sav), Yemane halkının ulusu Sümame bin Üsal'l karşılıksız olarak serbest bırakmıştır Bu zat sonradon çok iyi bir müsiü-man olmuştur Bir başka hadiste de Resulultah (sav), «Eğer Mut'am bin Adiyy hayatta olsaydı ve Bedir esirleri hakkında şefaatta bulunsaydı hep*sini serbest bırakacağını» söylemiştir Bu hadis de esirlerin karşılıksız olarak serbest bırakılabileceğine delalet etmektedir


Her iki görüşü ve delillerini değerlendirdiğimiz zaman, bu husustaki en doğru yolun, işi savaş ve esirler hakkında ihtisas sahibi olanlara bı*rakmak olduğunu görürüz Onlar maslahatın İcabına göre hareket etmeli*dirler Şayet esirin öldürülmesi uygun ise öldürülür Uygun görülürse kar*şılıksız, veya mal yahut esir karşılığında serbest bırakılır Maslahatı tak*dir etmek onlara aittir Bu sebebi e müslüman bir kumandanda hikmetli bir siyaset ve basiret bulunmalıdır Görüldüğü üzere Resulullah (sav) esir*leri bazan öldürmüş, bozan takas etmiş, bazan da fidye alarak veya kar*şılıksız olarak serbest bırakmıştır Enfal Süresindeki, «Hiçbir peygamberin yeryüzünde ağır basıp (harb edip) zaferler kazanmcaya kadar (muharib düşmandan) esirler olması (vaki) olmamıştır» âyetinde herne kadar Re*sulullah (sav)'a ikaz varsa da bu o zamanın maslahatı icabıdır Çünkü bu âyet Bedir Savaşından sonra nozll olmuştur Bedir Savaşı ise müslüman-ların ilk savaşıdır O zamanki maslahat öldürmek, mecalsiz bırakmak ve kan dökmek gibi şiddet tarafını rahmet tarafına tercih ettiriyordu Ki, müş*rikler İkinci defa müslümanlarla savaşmayı göze atamasın Müslümanlar yiğitliklerini ortaya koyabilsin Çünkü müşrikler, müslümanların kalblerin-de kendilerine karşı bir merhamet olmadığını görürlerse korkarak bir da*ha savaşmaya kalkışmazlardı İşte Hz Ömer de buna binaen görüş beyan etmiş ve âyet de onun görüşünü teyid eder mahiyette nazil olmuştur


Müslümanların adedi çoğalıp kuvvetlenerek bir devlet halini aldıktan sonra mevzumuz âyet nazil olmuştur Buna göre esirleri salıvermek İslâ-mın zilletine değil, izzetine vesile olur Umumi maslahat savaş hallerinde gösterilir Çünkü «savaş hiledir»




Ayetlerden Alınacak Dersler



1- Mümin İlayı kelimetullah İçin savaşır, Bu sebeble mümin yiğit ve atılgan olmalıdır


2- Düşmanları güçsüz bırakmak için onları öldürmek ve yaralamak lazımdır


3- Islâmda savaş mukaddestir Çünkü savaşın amacı yeryüzünü küfür ve şirk pisliğinden temizlemektir


4- Düşmanı güçsüz bıraktıktan sonra esirlerini öldürmemek, İslö-mın düşmanına karşı da merhametini göstermektedir


5- Esiri karşılıksız veya fidye alarak serbest bırakmak hususların*da esas olan müslümanların maslahatıdır


6- Allah (cc) yolunda cihad, yeryüzünde tek müşrik kalmayıncaya kadar farzdır


7- Allahu taala kafirlerden intikam almaya kadirdir Savaşı mümin*lerin sevaba ve şehadete kavuşmaları için meşru kılmıştır




Ayetlerdeki Teşriî Hikmetler



Allahu taala memleketleri yıkacağım, kadınları dul ve çocukları yetim bırakacağını bildiği halde savaşı emretmiştir Çünkü savaş, azgınlık, zulüm ve düşmanlığı ortadan kaldırmak, zayıfların hakkını korumak İçin zaruri*dir Yeryüzünden gaddar müşriklerin pisliği de ancak savaşla temizlene*bilir


İslâm cihadı, öldürmeyi teşvik ettiği halde esirlere karşı muamelede rahmet ve şefkati emretmiştir Savaşırken düşmanın burun ve kulağını kesmek nasıl haramsa, esirlere eziyet ve cefa etmek, yaralıları kendi baş*larına terketmek, kadın ve çocukları Öldürmek de öyle ^haramdır Zira cl-haddan maksat kan dökmek, şehir ve mamure yerleri harab etmek ve ganimet elde etmek değildir Cihadın hedefi insanidir Cihad, zayıfları korumak, zalimlerin zulmünü bertaraf etmek, İslâm davetini temin etmek, böbürlenen ve sapan Kimselere karşı koymak için farz kılınmıştır Nitekim Allahu taala bu hususta, «Onlar (o müminlerdir ki) haksız yere ve ancak «Rabblmlz Allahtır» diyorlar diye yurtlarından çıkarılmışlardır Allah bazı lnsan!an(n şerrini diğer) bazın İle d&fetmeseydl İçlerinde Ailohın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mesctdler muhakkak yıkılıp gtderdi (Dinine) yordrm edenlere elbet Allah da yardım eder Şüphesiz ki Ahoh kavidir, yegane galiptir» (Hac: 40) buyurmuştur


Resulullah (sav) Allah (cc) yolunda savaşanlara tavsiyede bulunur*ken onlara İlkin Allah (cc)'a İtaat etmelerini, düşmanları ile de olsa ahit*lerine sadık Katmalarını emrederdi Müslim Sahih'inde, «Resuluilah (sav) birisini bir ordu veya seriyenin başına komutan tayin ettiği zaman ona muttaki olmasını tavsiye ederdi Askerlerine hitaben de şöyle nasihat eder*di: «Allah (cc)'ın yolunda Allah (cc)'ın İsmi ile savaşınız Allah (cc)'a İman ederek savaşınız Savaşınız fakat taşkınlık etmeyiniz Sözünüzden dön*meyiniz Öldürdüklerinizin burun ve kulaklarını kesip gözünü çıkarmayı*nız Çocuk ve kadınları öldürmeyiniz»


Resulullah (sav)'tan sonra da raşkj halifeler aynı şekilde tavsiyelerde bulunmuşlardır Nitekim Hz Ebubekir Şah'a gönderilen ordunun başında bulunan Üsame bin Zeyd (ra)'e şöyle nasihat etmiştir; «Hıyanet ve taş*kınlık yapmayın Sözünüzden dönmeyin Küçük çocukları, İhtiyarları ve kadınları öldürmeyin Kimsenin kulağını ve burnunu kesmeyin Bağ vs bahçeleri yakıp yıkmayın Meyve veren ağaçlan kesmeyin Yiyeceğinizden fazla koyun, sığır ve deve kesmeyin Kilise ve havralarda yalnız İbadetle meşgul olan ruhbana dokunmayın Onları kendi hallerine bırakın»


İşte İslâm savaşta bile böyle merhametlidir İslâm savaşı mubah kıl*dığı halde ona bir ölçü tayin etmiş, bir sınır çizmiştir Cephede savaşma-yanlar öldürülemezler Savaştan uzak olanları Öldürmek veya onlara teca*vüz etmek haramdır «Hürmetler karşılıklıdır Onun için kim sizin üzerinize saldırırsa sfz de tıpkı onların üstünüze saldırdıkları gibi, ona saldırın (Fa*kat daima) Allohtan korkun ve bilin ki, şüphesiz Allah takva sahipleriyle beraberdir» (Bakara: 194) ve «Sîre harb açanlarla, Allah yolunda siz de doğuşun (müdafa harbi yapın Ancak) aşırı gitmeyin Şüphesiz ki Atlan aşın gidenleri sevmez» (Bakara: 190)


İslâmda savaş cerrahi bir ameliyat gibidir Ameliyatta yaranın dışına taşılamayacağı gibi savaşta da savaşın dışına taşılamaz, savaş dışında kalanlara saldınlamaz Bu yüzden bunlara benzer şefkat ve merhamet Ör*neklerini görmek kimseyi hayrete düşürmemelidir

Alıntı Yaparak Cevapla