08-04-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İzdivac..!
c- Evlenmede Mehir
Evlenilecek her kadına mehir vermek esastır Hiçbir kadın, mehirsiz olarak evlenemez Bu, yüce Allah'tan kadına verilmiş olan bir haktır Kadınlar, mehir isteme ve istedikleri kadar mehir alma hakkına sahiptirler
Evlenecek erkek, bunun bilincinde olarak kadınla evlenir Mehir istediğinden dolayı hiçbir kadın kınanamaz Mehir dolayısıyla kadını kınamak, yüce Allah'ın emrine ve hükmüne karşı tavır almak ve bu hükümden hoşlanmamaktır
Hiçbir kadın mehirsiz olarak kendisini erkeğe hibe edemez Kur'an'da, bir kadının ancak peygambere kendisini hibe edebileceği; mü'minlere böyle bir hibe yapılamayacağı bildirilmektedir
"  Bir de kendisini (mehirsiz olarak) Peygambere hibe eden ve peygamberin de kendisini almak isediği mü'min kadını, diğer müminlere değil sırf sana mahsus olmak üzere (helal kıldık) Biz, eşleri ve ellerinin altında bulunanlar hakkında, mü'minlere yapmalarını gerekli kıldığımız şeyi bil(dir)dik ki, sana bir zorluk olmasın Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir " (33 AHZAP, 50)
Mehir, kadına verilen sosyal bir güvencedir Bu nedenle, bunun miktarının tesbiti, birinci derece kadına aittir Kadın dilediği kadar mehir istemekte serbesttir Mehrin, kadınlara verilen bir hak olduğunu şu ayetler ortaya koymaktadır
"Kadınlara mehirlerini hak olarak verin; eğer kendi istekleriyle o (mehrin) bir kısmını size bağışlarlarsa, onu da afiyetle yeyin " (4 NİSA, 4)
"Bir mehir kestiğiniz takdirde, henüz dokunmadan onları boşarsanız, kestiğinizin yarısını (verin) Ancak kadınlar vazgeçer yahut nikah bağı elinde bulunan erkek vazgeçerse başka Sizin affetmeniz takvaya daha yakındır Aranızda birbirinize iyilik etmeyi unutmayın Şüphesiz Allah, yaptığınızı görür " (2 BAKARA, 237)
"Bir eşin yerine başka bir eş almak istediğiniz takdirde, onlardan birine (evvelki eşinize) kantarlarca mal vermiş olsanız dahi verdiğinizden hiç bir şeyi geri almayın İftira ederek ve açık günaha girerek verdiğinizi alacak mısınız? Nasıl alırsınız ki, birbirinize geçmiştiniz ve onlar, sizden sağlam teminat almışlardı " (4 NİSA, 20-21)
Mehrin kısıtlanmasını istenmenin doğru olmadığını, şu örnek göstermektedir Hz Ömer(r anh) bir gün kadınlara, fazla mehir talep etmemelerini öğütler Kureyşli bir kadın Hz Ömer’e hitaben: "Ya Emir-el mü'minin, Allah'u Teala'nın: 'Bir eşin yerine başka bir eş almak istediğiniz takdirde, onlardan birine kantarlarca mal vermiş olsanız dahi verdiğinizden hiçbir şeyi geri almayın  (4/20) ayetinde buyurduğunu işitmediniz mi?" diyerek Halife'ye itiraz eder Bunun üzerine Hz Ömer (r anh) sözünü geri aldığını ifade ederek tevbe eder
Mehir konusunda bir sınırlama olmamasına rağmen, evliliğin kolaylaştırılması için Rasulullah(as)'ın bazı tavsiyeleri de olmuştur Ancak bu tavsiyeler, hiç bir şekilde bir emir olarak değil, bir tavsiye olarak alınmıştır
Rasulullah(as): "Mehrin en hayırlısı ehven olanıdır " buyurmuştur Bu hadis, mehrin, evlenmeyi güzelleştirmesi ve zorlaştırmaması için ifade edilmiştir
Mehir, ziynet eşyalarından olabileceği gibi, hayvan cinsinden, menkul ve gayri menkul mallardan da olabilecektir
Mehir, genel olarak nikah akdi sırasında tesbit edilir Buna Mehr-i Müsemma denir Mehir nikah akdi sırasında ödenmesine Mehr-i Muaccel; nikah akdi sırasında ödenmeyip daha sonra belli vadelerde ödenen mehre ise, Mehri Mueccel adı verilir
Nikah akdi sırasında belirlenmeyen, ancak daha sonra kadının yakınları tarafından, kadının iyiliği için takdir edilen mehre de Mehr-i Misil adı verilmektedir
|
|
|