08-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sevmeden Evlenmek...???
SEVMEDEN EVLENMEK  ???
Lafa nerden girip, kime açılsa?
Annesi desen; kalbi var
Söyleyeceği şeyden kadına inme iner herhalde
Babasına hiç açılamaz, ortalığı birbirine katar
"Sen bizimle dalga mı geçiyorsun" olabilir en hafif tepkisi
Utana sıkıla kardeşine çıtlatıyor durumu:
"Ben atacağım bu nişanı "
Haber bomba gibi düşüyor aileye
Annesi, babası, kardeşleri, herkes pek bir beğenip seviyor nişanlısını
Birlik olup adama yükleniyorlar
"Nasıl olur da sevemezsin sen bu kızı?" diye çıkışıyorlar
"Onun kadar iyi, onun kadar güzel, onun kadar sana uygun başka birini nasıl bulacağız? Sen önüne gelen nimeti tepiyorsun "
Adam sus pus
Gerçekten önüne gelen nimeti tepiyor mu?
Karışık olan kafası iyiden iyiye karışıyor
Nişanı atarsa nişanlısına haksızlık yapmış olur mu?
Ama kalbinde zerre kadar bir sevgi hissedemiyor
Nişanlısı güzel mi güzel bir kadın olduğu halde
Kendisini çok sevdiğini gördüğü halde
Daha geçenlerde nişanlısının ona aldığı kravata gözü ilişiyor
Onu alırken nişanlısının hayallerini hayal ediyor
Bir kez bile kendini incitmedi nişanlısı
Bir iyilik meleği olan, insanlığından, safiyetinden hiç şüphe taşımadığı nişanlısını ne özlüyor ne de görünce en ufak bir heyecan duyuyor
Bir kere bile arayası gelmiyor
Elinde telefon, kendini zorluyor
Olmuyor
Bir kere daha zorluyor
Arıyor nihayet
Birkaç laf edip kapatmak istiyor bir an önce
Nişanlısıysa uzun uzadıya düğün hazırlıklarını anlatıyor
Adam en sonunda "nikâhta keramet vardır" darbı meselinden keramet umuyor
Ailesi adamın arkadaşlarını devreye sokuyor
Onlar da söz birliği etmiş gibi, evlenince her şeyin düzeleceğini telkin ediyor
Adam bu umuda sarılarak "gönülsüzce" evleniyor
Kurguladığım bu hikâye üç aşağı beş yukarı şöyle devam ediyor:
Bir yıldır beklediği keramet bir türlü gerçekleşmiyor
Adamın kendine yönelik kızgınlığı içinde birikip patlamalara dönüşüyor
Kendini suçlaya suçlaya yiyip bitiriyor
Kalbi bir türlü ısınmıyor karısına adamın
Yalvarıyor, yakarıyor Yaratıcı'ya
Ağlıyor, sızlıyor
Olmuyor
Karısına içinden ne sarılası geliyor, ne şefkat gösteresi
Yanına yaklaşmasından bile hazzetmiyor
Yatakta sırtını dönüp yatıyor
Karısı ağlıyor, ağlıyor, ağlıyor
"Ben sana ne yaptım, aramızda hiçbir sorun yok Neden bana böyle davranıyorsun?" Adam yutkunuyor
"Sana içimde hiç muhabbet yok Hiç olmadı" diyemiyor
Tüm soruları cevapsız bırakıp önüne bakıyor
Bu hikâyede adamın karısına sevgi hissetmeye gayret edip bunu başaramaması normal mi?
Normal, çünkü kadın erkek arasında olan muhabbet iradi değil
Kalpleri birbirine telif eden, kalpleri birbirine açan yalnızca O
Kimse iradesiyle ben şu kadının ya da erkeğin sevgisini kalbime koyacağım diyemez Adamın "Neden karımı sevemiyorum?" diye kendini yiyip bitirmesi bu yüzden kendine yaptığı büyük bir haksızlık
Adamın bir diğer haksızlığı da karısını sevememesi değil, muhabbet beslemediği halde onunla evlenmiş olması
Evlilikte, iki ayrı insanı bir arada tutacak en önemli bağ, kalplerdeki muhabbet ve kişiliğin içine gömülü olan şefkattir
Kadın ya da erkeğin birbirine şefkatini harekete geçirecek olan da kalpteki muhabbettir İnsan başka varlıklara derin bir sevgi hissedemeden şefkat gösterebilir ama iş karı-koca ilişkisine gelince; şefkati üreten muhabbettir
Adamın muhabbeti olmadığından karısına şefkatini de ortaya koyamamaktadır
Adamın ailesi ve arkadaşları "evlenince düzelir" diyerek, onu evliliğe zorlamakla büyük bir hata yapmışlardır
Bu coğrafyada bu hata çok sık işleniyor
Hâlbuki evliliğin sorunları ne düzeltme gücü var ne kuvveti
Evlilik bizatihi sorunlar yumağıdır (bu evliliğin kötü olduğu anlamına gelmez)
Evlilik kadın ve erkeğin kalbine muhabbet koyamaz
Aksine evlilik muhabbetle kaimdir
Sevmeden evlenen kadın ve erkeklerin evlilikten sonra eşlerini sevmeleri çok çok çok düşük bir ihtimaldir
İhtimallere göre hüküm bina edilmez
Bu yazı, bu tür evlilikler yapmış kadın ve erkeklerin ne yapması gerektiğine dair yazılmadı Buna ancak kişilerin kendileri karar verebilir
Ben sadece kadın ve erkeklerin neden eşimi sevemiyorum suçlamalarıyla kendilerine haksızlık ettiklerinin altını çizmek istedim
Bir de "evlenince seversin"in ne boş bir umut olduğunun
Alıntı: Mustafa Ulusoy
|
|
|