08-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Anla/T
ANLA/T
Kaç zamandır sükut ile sözün ;ses ile sessizliğin kıyısındayım 
Kaç zamandır doğum ile ölümün birleştiği çizgide, gölge olmayı göze almayışımın ayazları soluğumda Yalnızlığın sonbaharları ,kışları geçti avuç çizgilerimden  
Kaç zamandır kalabalık kentlerde bir çocuk telaşıyla kaybolmayı özledim,yüzümü dönerken yüreğimin şehirlerine
Yazdığım ya da yazıya dökemediğim mesnevinin kesişim noktalarında sadece sen vardın 
Kaç zaman kendime giderken hep sende kaldım
Ey Aşk dedim yanan mumun yanağına,bırakma ellerimizi!
Vardan da yoktan da öte sen vardın
Söz yoktu aşk vardı; sükut yoktu aşk vardı;bir vardı sonra yoktu illâ vardı Havada bulut oluyor yağmur olup başlara yağanda sen vardın Belki ellerimiz boştu,gözlerimiz uzakların yadında …
Yakında sen vardın
Şimdi susarken konuşan,konuşurken susan yanlarımda da aşk vardı
O ne güzel bir vardı,birdi ve vardı 
Öyleyse,sukün bezminde devran etmekse alın hattımıza çizilen 
Aşkın lâl rengini anlat bize ey beyaz güvercin 
Senin dilinle anlat bize göklerin derinliğini Bir de kanat çırpmayı anlat, semanın dönen feleklerinde
Lale yi anlat bize ey güllerin ayağına örtülü turap Kendi içini yakmayı ve ihtiraslarından kutulup sevebilmeyi anlat bize
Şerbeti ağyara verip ağuyu yudumlayı anlat bize  Ve öyle öylece,gülümseyebilmeyi anlat
Ve deki faniden sıyrılmanın bekada dirilmenin tek yolu bu 
Aşkı anlat bize,direncini ve vakarını edepten alan aşkı… Bakan kendini mi yoksa maşuğu mu görür,bakan göz sorumludur,gören vebal altında kalır Gördükten gayrı iki toprak testiden geriye bir can kalır
Ateşin dilinden anlat bize,o yakmayan ateşin dili var ya,kem söz çıkmayan dudakların,gönül ilini yıkmayanların dilinden anlat bize,anlat ki tatlı sözlerin zehir,acı sözlerin bal olduğunu bilelim Gülen gözlerin ardında duran perdelerden göster bize yokluğun en büyük hazine olduğunu Göster bize varlık denilen ne varsa bir yalan Bir dokunuşla yüzlere uyumlu maskeleri yırtan,hayırda şerri ,şerde hayrı var eden  Ve idraki kalbimin süveydasına giydiren
Gönülsüz işlerin bir dağ,yolların uzadığını anlat bize,uzakların yılgınlığını yaşayanları değil an içre an yaşayanların dilinden anlat Bir yılın bir an,bir anın bin yıl olduğunu Ve deki:Bu adımı bu yola baş koyanlar atabilir  Ve belki de uzak diye bir yer yoktur aşığa,vuslat ki hercai bir ayrılıkla daim lale nin dibinde arşa doğru boy verir Yer yüzüyle ne alıp veremediği vardır aşığın, o gözlerini ğöğe dikmiş sonsuzluğun nağmesiyle ötelerdedir 
Ey gönül toprağı gözyaşı yağmurlarıyla bahar olan ,söyleyenlerin bilmediği,bilenlerin söylemediği esrarı kalbinde tutan   Öyleyse anlat bize kainatın yaratılmasına sebeb olan ey en büyük ışık ve en gizli aşk,hepten hiçe yol alan ,bu sırra bilemem kaç çarıklı söz eskitenlerin halinden anla/t 
Alıntı: Canan Dinç
|
|
|