Konu
:
Yaşanılmamışlığın Azabı
Yalnız Mesajı Göster
Yaşanılmamışlığın Azabı
08-04-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Yaşanılmamışlığın Azabı
Sırtımı dayayıp dertleştim bir ulu çınarla
insanlar dedim neden bu kadar kendinden uzak
Toprağı gösterip güldü acıyla
Bak dedi, kopartılmış yüreğin, içindeki bir azap
Cahilin elinden her gün ölürken doğa
Kâmilin elindeki fidanı kırarlar__
__ evrimsel değişimlerini tamamlayamayanlar
Bazen ellerimizi tutuşturan şey
Isırgan otundaki, bir veda şarkısıdır__
__________Ki ayrılıklara açılır kapılar
Bazen gözlerden dökülürken__
_____________ yaşanılmamışlığın azabı
Yeni hamaklar kurarlar idam sehpalarına,
Meyvelerini talan ettiğimiz insanlık
Başlar yarınlarda çekmeye kendi yüreğinin ipini,
Beyin kıvrımlarında dolanır dururken çare,
Ayaklanır çaresizliğin içindeki arzular,
Son veda zamanına ayarlıdır ayrılıklar,
Korsansız denizlere yol alır iken yüreğin
Beyaz gömleğinin düğümlendiği yerdir göç
Geçersin martıları susmuş denizin öteki tarafına
Yitirmiştir günahlar işlevini___
_________Zaman kaygısı yoktur oralarda,
Gayrı son bulmuştur bir ömür boyu koşuşturma……
şubat 2007
Abdullah Oral
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul