Prof. Dr. Sinsi
|
Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..
Dikkat - Bu Yazılı Belgesel Gezgin Bir Kızın Notlarından Yola Çıkılarak Hazırlanmıştır  Yıllar Öncesinde Yaşanan Büyük Kazanın Yol Açtığı Yıkım Açıkça Anlatılmaktadır  Bu Belgeseli Okuyarak Çernobille İlgili Daha Çok Bilgiye Şahit Olacaksınız  
Yazar - Elena Filatova
Websitesi - http://www elenafilatova com
Çeviri Kendisi Tarafından Yapılmıştır  
Resimler yazarın websitesinden alınmıştır bazıları tarafımdan seçilerek düzenlenmiştir  
Hayalet Kasaba - Takdim
Adım Elena Bu sitenin sahibiyim, ve satacak hiçbir şeyim yok Sahip olduğum tek şey, motosikletim ve içimdeki merak ve hız canavarının beni götüreceği her yere gidecek mutlak özgürlük Yazarı tarafından bu sitenin bakımı yapılmaktadır, ama internet trafiği yoğun olduğunda site ara sıra açılmayabilir

Motosikletle Gezmek  
Hayatım boyunca motosiklet kullandım ve yıllar içinde birkaç farklı motosiklete sahip oldum Mükemmel bir motosiklet arayışım bir Kawasaki Ninja'yla bitti; 147 beygir gücünde, bir kurşun kadar hızlı ve uzun yolculuklar için konforlu bir motosiklet
Çok seyahat ederim ve favori güzergâhım Kiev'in kuzeyine, evimden 130km uzakta olan Çernobil'in 'Ölü Bölge'sine doğrudur Neden mi favorim? Çünkü orada boş yollarda uzun gezintilere çıkabiliyorsunuz
Oradaki tüm insanlar bölgeyi terk etmiş ve doğa çiçek açmış Güzel ormanlar ve göller var
Kamyonlar veya ordu araçları tarafından kullanılmadığı yerlerde yollar hâlâ yirmi yıl öncesinde oldukları gibi duruyor, tabi nadiren de olsa filizlenecek bir çatlak bulan otlar hariç Zaman yollara zarar vermiyor, yani tekrar normal trafiğe açılana kadar oldukları gibi kalabilirler   Birkaç yüzyıl sonra

Röntgen
Yolcuğuluğumuza başlarken, radyasyon hakkında birkaç ufak şey öğrenmeliyiz Oldukça kolay, radyasyon seviyesini ölçtüğümüz aletin adı Geiger sayacı Sayacı Kiev'de açarsanız saatte 12-16 mikroröntgen civarı ölçecektir Rusya ve Amerika'nın tipik bir şehrinde 10-12 mikroröntgen ölçecektir Çoğu Avrupa şehrinin ortasında ise saatte 20 mikroröntgen ölçer
1000 mikroröntgen 1 miliröntgene eşittir ve 1000 miliröntgen 1 röntgene eşittir Yani 1 röntgen tipik bir şehirdeki ortalama radyasyon seviyesinin 100000 katıdır 5 saatlik bir süreçte 500 röntgenlik bir doz insanlar için ölümcüldür İlginçtir ki, bu dozun ancak iki buçuk katı bir tavuğu öldürebilir ve yüz katından fazlası da bir hamamböceğini
Bu tür bir radyasyon seviyesi artık Çernobil'de bulunmuyor Patlamadan sonraki ilk günlerde, reaktörün etrafındaki bazı yerlerden saatte 3000'le 30000 röntgen arası bir değer yayılıyordu Reaktördeki yangını söndürmek için gönderilen itfaiyeciler bölgedeki gama radyasyonundan dolayı kızarmıştı Reaktörden kalanlar çelik ve betondan dev bir lahde gömüldü Bu yüzden bölge seyahat etmek için nispeten güvenli sayılır, tabii yoldan ayrılmadığınız ve yanlış yerlere gitmediğiniz sürece    
Yukarıdaki harita ölü bölgedeki yolculuğumuzu gösteriyor Radyasyon toprağa karışmış; elmalarda, mantarlarda duruyor Asfalt tarafındansa tutulmuyor, bu da bölgede yolculuk yapmayı mümkün kılıyor
Kontrol noktalarındaki dosimetreli(alınan radyasyonu ölçen alet) adamlarla hiç problem yaşamadım Onlar konunun uzmanları, ve aracınızda radyasyon bulurlarsa, aracınıza kimyasal bir yıkama uyguluyorlar Tabii radyasyonla alakası olmadığı halde, 'uzmanların' bana kimyasal yıkama uygulamak için mazeret uydurdukları birkaç seferi saymıyorum
25 Nisan 1986 Cuma akşamı, Çernobil-4'teki reaktör ekibi, ertesi gün için, elektrik enerjisi kesildiğinde, türbinlerin daha ne kadar süre dönerek güç üretebileceğini öğrenmek için bir test hazırladılar Bu tehlikeli bir testti, ancak daha önce de yapılmıştı Hazırlıkların bir aşaması olarak, otomatik kapatma güvenlik mekanizmaları dahil bazı kritik kontrol sistemlerini devre dışı bıraktılar
Kısa süre sonra, 26 Nisan gecesi saat 1:00'da, soğutucu suyun akışı yavaşladı ve güç yükselmeye başladı
1:23'te, öperatör reaktörü kapatmak için harekete geçti ancak önceki hataların birbirini tetikleyen etkileri keskin bir güç yükselmesine neden oldu, bu da 1000 tonluk reaktör kapağını havaya uçuran büyük buhar patlamalarına
211 adet kontrol çubuğundan(reaktörde uranyum ve plütonyumun kendini fisyonlarayarak kontrolden çıkmasını önlemek için nötronları yakalayan cihaz) bazıları eridi Ardından sebebi hâlâ uzmanlar arasında bir tartışma konusu olan ikinci bir patlama yanan radyoaktif yakıt merkezinin(nükleer tepkimenin gerçekleştiği reaktör kısmı) parçalarını fırlattı ve içeri hava girmesine sebep oldu İçeri giren hava içerideki birkaç tonluk grafit izolasyon bloklarını tutuşturdu
Grafit bir kez yanmaya başladığında söndürmek neredeyse imkansızdır Söndürme işlemi 9 gün sürdü ve helikopterlerden 5000 ton kum, bor, dolomit, kil ve kurşun atıldı Radyasyon o kadar şiddetliydi ki o cesur pilotların çoğu hayatını kaybetti
Radyasyonun çoğunu atmosfere yayan şey grafit ateşiydi Atmosferdeki bu radyasyon binlerce mil uzaktan bile ölçülebiliyordu
Bunlar affedilemez tasarım hatalarıydı
Kazanın sebepleri insan hatası ve kusurlu teknolojinin vahim bir bileşimi olarak tanımlandı Andrei Sakharov şöyle diyor, "Çernobil'deki kaza, sistemimizin modern teknolojiyi yönetemediğini göstermiştir "
Sovyet adalet geleneği doğrultusunda kazanın olduğu vardiyada çalışan birkaç kişi suçları ayırdedilmeksizin hapsedildi Vardiyadan 25 kişi öldü
Radyasyon Çernobil Bölgesi'nde 10000 yıl boyunca kalacak, ancak insanlar 600 yıl sonra -300 yıl daha fazla ya da az olabilir- bölgeye yeniden yerleşebilir Uzmanlar o vakte kadar en tehlikeli elementlerin yeteri kadar kaybolacağını -ya da tüm dünyanın havasına, suyuna, toprağına karışacağını- öngörüyorlar Eğer hükümetimiz bir şekilde gerekli araştırmayı yapacak parayı ve siyasi iradeyi bulabilirse, belki de kirliliği daha erken etkisizleştirecek ya da temizleyecek bir yol bulunabilir Aksi takdirde, bizden sonraki kuşaklar radyasyonun tolere edilebilir bir seviyeye düşmesini beklemek zorunda kalacak En düşük bilimsel tahmin bile 300 yıl öngörüyor, bazı bilim adamlarıysa sürenin 900 yıl kadar uzun olacağını söylüyor
Ben 300 olacağını düşünüyorum ama insanlar benim bu tahminimi genellikle iyimser buluyor

Eğer bitkiler konuşabilseydi, bu ağaç, hikayesini dinlemek istediğim biri olurdu İkinci Dünya Savaşı sırasında bu bir darağacıydı Naziler bu ağacı partizanları(Müttefik kuvvetlere destek için gerilla savaşı veren silahlı halk gücü üyeleri) asmakta kullanmıştı Sonraları partizanlar hainleri bu ağaçta astı Adaletsizliklerin bir anıtı olarak ayakta kalmıştı Kazadan sonra iki olayın anıtı ve Çernobil trajedisinin sembolü haline geldi Daha sonra ağaç yıkıldı ve yerine parlak alüminyum bir ağaç konuldu Belki de ölmeyen şeylere adanmış bir mabet olarak, kitlesel aptallık gibi  
Hatırlıyorum 
Ukrayna dilinde Çernobil bir çiçeğin adıdır, pelin çiçeği Bu kelime buranın insanlarını korkutur Belki de bunun sebebi İncil'in Vahiy bölümünde Pelin çiçeğinden kıyamet alameti olarak bahsetmesidir  
8:10 Üçüncü melek borazanını çaldı Gökten, meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştü
8:11 Bu yıldızın adı Pelin'dir Suların üçte biri pelin gibi acılaştı Acılaşan sulardan içen birçok insan öldü
Ayrıca, Ukrayna dilinde sözcüğü bölerseniz, "chorno" siyah, 'byl' acı demek Birine Çerni'ye gittiğimi söylediğimde aldığım en iyi cevap, 'Delirdin mi? oluyor
Babam insanların göremedikleri, hissedemedikleri, koklayamadıkları ölümcül bir şeyden korktuğunu söylerdi Belki bu, o sözcüklerin, ölümün kendisinin iyi bir tarifi olduğundandır
Babam nükleer fizikçi ve beni birçok konuda eğitti Gittiğim yerden çok, motosikletimin hızı konusunda endişeli
Çernobil'e yolculuklarım bir parkta yürüyüşe çıkmak gibi olmasa da, risk kontrol altında tutulabilir Bazen tek başıma geziyorum, bazen de motosikletimin arkasına bir yolcu alıyorum Ama asla başka bir araçla birlikte gitmiyorum çünkü başka bir aracın önümden gidip toz kaldırmasını istemem
1986'da hâlâ okula giden bir kızdım ve radyasyon seviyesi Kiev'de yükselmeye başladığında babam bizi bir trene bindirip büyükannemin evine yolladı Büyükannem 800km uzakta yaşıyordu, ancak buna rağmen babam bunun bizi eriyen nükleer santralin etkilerinden koruyacak kadar uzak olduğundan emin değildi
Gücü elinde bulunduran komünist hükümet kaza hakkında sessiz kaldı Hükümet Kiev'de halkı kıymetli işçi bayramlarının kutlamalarına katılmaya zorladı ve bu sırada insanlar yabancı radyolardan ve kazada ölenlerin yakınlarından kazanın haberlerini almaya başladılar Gerçek panik kazadan 7-10 gün sonra başladı İlk on gün boyunca, konu hala bir devlet sırrıyken, korunmasız olarak çok yüksek seviyedeki radyasyona maruz kalanlar ve bölgenin hiçbir şeyden kuşkulanmamış ziyaretçileri ya öldüler, ya da ciddi sağlık problemleri yaşadılar
|