Yalnız Mesajı Göster

Kayıp Diller Ve Sırları

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kayıp Diller Ve Sırları



Kayıp Diller Ve Sırları



Fotoğraf: Sinan Anadol


Gagavuzlar, bugün Moldova Cumhuriyeti’nde, Gagağuzeli Özerk Devleti’nde, Kuzeydoğu Romanya’da ve az sayıda Ukrayna’da yaşayan, Hıristiyan bir Türk topluluğudur Dilleri tehlike altındadır Gagavuz sözcüğü, 1260 yılında kardeşine karşı taht savaşını kaybederek Bizans’a iltica eden Anadolu Selçuklu Sultanı ll İzzettin Keykavus’un adından geliyor Moldova’danın kimi köylerinde çobanlık yapan Gagavuzlara da rastlanıyor



İnsanlığın on binlerce yıllık bilgi hazinesi, yok olan dillerle birlikte kayboluyor Gezegenimizin doğasının korunması, Türkiye’de ve tüm dünyada dilleriyle birlikte kültürel çeşitliliğin sürmesine bağlı

Yalova’nın bir dağ köyünün ormanındaydık “Ne zaman bu yolları yaptılar, buraların eski tadı kalmadı be kızım,” diye söyleniyordu Saadettin Amca yürürken Dile kolay, tam 75 yıldır burada yaşıyordu “Biz çocukken bu ormanda saatlerce yürür, burada yaşayan her ağacı, her canlıyı tanırdık Şimdi hale bak! Bir yerden araba yolu geçti mi, artık orayı unutacaksın zaten İnsanın girdiği yerden hayır gelmiyor

Bir yandan sohbet ederken, bir yandan da yolda karşımıza çıkan meyve ağaçlarının başında durup tatlarına bakıyorduk Topladığım böğürtlenler yüzünden morumsu renge dönmüş parmaklarımla tanımadığım bir ağaca dokunup sordum:

-Bu ne ağacı?
Cevap vermeden önce bir an duraksadı Saadettin Amca
-Hımm Şey, ‘‘totori çuhuli’’ işte Şaşkın bir ifadeyle bakakalmıştım
-Totori tuçili mi?
-Hayır, totori çuhuli
Daha gırtlaktan çıkarıyordu sözcükleri, tam uygun bir harfle karşılayamadığım sözcüklerdi
-Totori çuhuli, Lazcada bir armut çeşidi
Nasıl desem, asma kabağı gibi uzun ve büyük bir ağacın meyvesi gibi, armut demek Böylece konumuz ormandan geçen yoldan, Lazcaya gelmişti işte Saadettin Amca devam etmişti: -Lazcada armut çeşitleri saymakla bitmez ki kızım, niye şaşırıyorsun?

Haçaçuri çuhuli, puçuri çuhuli, kalam sapi tçuhuli, mektasi çuhuli, dundu çuhuli, ceronori çuhuli… Daha bu aklıma gelenler, armutların yarısı bile değil Hepsini görünce tanırım ben, adlarını da iyi bilirim ama Türkçede tam aynısını söylemek zor oluyor

-Bu köyde herkes Lazca biliyor mu?
-Tabii buradaki herkes Laz, hiç kimse yok dışarıdan köyde Biz kahvede hep Lazca konuşuruz Ama gençler anlasalar da, pek iyi konuşamıyorlar Okulda Türkçe konuştukları için unutuyorlar Lazcayı




Fotoğraf: Cüneyt Oğuztüzün


Henüz kapsamlı bir çalışma ve karşılaştırma yapılmamış olsa bile, iki dil arasındaki benzerliklerden yola çıkarak Hemşince ile Ortaçağ Ermenicesi arasında yakınlık kuran, az sayıda Avrupalı dilci var Türkiye’de Artvin’in Hopa ilçesindeki Laz köyleri içinde kalan Kemalpaşa köyünde yoğun olmak üzere, Borçka ilçesi ve Batı Marmara’nın çeşitli yerlerinde konuşuluyor Buradaki Hemşinliler, tıpkı Rize’deki Hemşinliler gibi kendilerinin yüzyıllara dayalı ayrı bir Müslüman halk olduğunu kabul eder Yalnızçam Dağları’ndaki Bilbilan Yaylası’na çıkan Hopa Hemşinlileri at yarışına meraklı olduklarından şenliklerde at yarışları da yapılıyor ve yarışlara Artvin’in diğer yöreleri ve Ardahan taraflarından katılanlar da oluyor




-Daha neler vardır kim bilir Lazca söylenip Türkçe söylemesi zor olan değil mi Saadettim Amca?
-Olmaz mı kızım! Nena, gurişi nek’na ren!
-Ne demek o?
-Dil, yüreğin kapısıdır

O gün Kurtköy’ün ormanında sadece eski günlere ait anıları değil, artık gençlerin konuşmayı bıraktığı, öğrenmeye değer bulmadığı dillerin zenginliğini de hatırlamıştım Zaten o Laz atasözü her şeyi özetlemiyor muydu? Dil yüreğin kapısıdır…







Dilbilimciler 1992 yılında Tevfik Esenç’in sesini almak üzere Hacı Osman köyüne akın ediyordu, çünkü Esenç vaktiyle Kuzeybatı Kafkaslar’da konuşulan Ubıhçanın bilinen son konuşanıydı Esenç’in ölümüyle Ubıhça da soyu tükenmiş diller listesine katıldı Tam 81 ünsüz, 3 ünlüden oluşan sıra dışı ses dizgesiyle Ubıhça ünsüz sayısında dünya rekorunu uzunca bir süre elinde tutmuştu

Tevfik Esenç kendi toplumunda tek başına üstlendiği, yaşayan bir dilin son temsilcisi olma görevini dünyanın farklı yerlerindeki birçok insanla paylaşıyordu aslında Kuzey Amerika yerli dillerinden Kupenyo dilinin son konuşanı Roscinda Nolasquez 1987’de 94 yaşında, Vapo dilinin son konuşucularından Laura Somersal da 1990’da ölmüşlerdi Onların ölümleri bile gelecek tehlikenin boyutlarını anlamaya yetmemişti






























Alıntı Yaparak Cevapla