Yalnız Mesajı Göster

Kayıp Diller Ve Sırları

Eski 08-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kayıp Diller Ve Sırları





Fotoğraf: Sinan Anadol


Gagavuzların toplam nüfusları 250-300 bin arasında
Dış görünüm, çehre ve lehçe daha ziyade Anadolu’daki Yörükleri andırıyor


Bugün bilim insanlarının Kuzey Kutup iklimi konusunda İnuitlerden, deniz kaynaklarının kullanılması konusunda Büyük Okyanus adalarında yaşayanlardan, hayvanlar hakkında Kayapolardan, topografya konusunda Tuvalılardan öğrenecekleri çok şey vardır Ne yazık ki şimdi diller yok olurken bu bilgi de unutuluyor Bir dilden bir başkasına geçilirken, dilde kültürel olarak ayırt edici olan ne varsa, mesela bitki ve hayvan varlığına ilişkin sözcük dağarı, bunların hepsi yitiriliyor Hem de bir daha asla yeri doldurulamayacak üzere Bu bilgilerin yok olması, dünyadaki ekosistemlerin korunmasında yararlı olabilecek bilgilerin yaşatılması açısından da ölüm kalım sorunlarına yer açacaktır Yerli dillerde saklanan bilginin toprak kullanımı, deniz teknolojisi, hayvancılık, değişik yaşam çeşitleri gibi çeşitli konulara yönelik ölçülemeyecek değerde bakış açılarını sakladığını biliyoruz

Dilsel ve Biyolojik Çeşitlilik









Kültürel çeşitlilikle biyolojik çeşitlilik birbirinden ayrılamaz Yani bu demek bakımından en zengin ülkeler, aynı zamanda biyolojik olarak da aynı zenginlikte olan ülkelerdir

En büyük dilsel ve biyolojik çeşitlilik, dünya nüfusunun yüzde 4’ünü oluşturan, fakat buna karşılık dünya dillerinin yüzde 60’ını konuşan yerel halkların yaşadığı bölgelerdedir Bu da demek oluyor ki biyolojik ve dilsel çeşitliliğin korunması aslında yerli halkların yazgısına bağlıdır Fakat ne yazık ki yerli halkların da çoğu tehlikededir

Dillerin tehlikeye düşmesinin türlerin oluyor ki dünyada dil çeşitliliği tehlikeye düşmesiyle birlikte gitmesi tesadüf değildir Bu tehlike aslında dünyamızın karşı karşıya olduğu çok daha büyük bir tehlikenin habercisi gibidir Dillerimizde, bütün insanların birikmiş bilgeliğinden oluşan zengin bir kaynak yatmaktadır Her dil yaşayan bir müze, dünyaya açılan yeni bir penceredir Geleneksel bilginin insanlık için değeri ne yazık ki maddi bir getiri sağlamadıkça bilinmiyor Oysa ABD’deki reçeteli ilaçların dörtte bir kadarı yağmur ormanlarında yetişen bitkilerden üretiliyor

Alıntı Yaparak Cevapla