Yalnız Mesajı Göster

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı

Eski 08-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı



ANKILOZAN SPONDILIT ~


Spondilit kelimesi belkemiğinin (omurga) inflamasyonu anlamına gelir; ankiloz kelimesi ise iki kemiğin kaynaşarak tek bir kemik haline gelmesi anlamına gelir Birlikte alındığında ankilozan spondilit ifadesi; kronik, sakroiliak eklemin (omurga ile leğen kemiği arasındaki eklem) romatizmal hastalığını ifade eder, ancak diğer omurga kemikleri de iltihaplı eklemlerle kaynaşma gösterebilir (özellikle alt omurga kemikleri) Ankilozan spondilit, spondiloartropatiler adı verilen hastalıklar grubuna dahildir Oldukça nadir görülmesine rağmen ankilozan spondilit son derece önemli bir hastalıktır, çünkü genelde başka her hangi bir sağlık problemi olmayan genç erkeklerde gözlenir

Hastalık gövde, sırt, boyun, kalça, kaburga ve omuzlarda ağrı ve sertliklere (spazmlar) neden olur Omurgalar ve omurgaları destekleyen yapılar kasıldığından dolayı (sertleşme), ankilozan spondilitli hastalarda öne eğik durma eğilimi meydana gelir Zamanla tedavi edilmeyen hastaların omurgaları birbiri ile kaynaşır ve tek bir kemik gibi görünür; son derece sert ve katılaşmış bir omurga meydana gelir Bu durum kolların ve göğüsün hareketlerini engelleyebilir

Ankilozan spondilitiniz varsa özellikle sabahları ve bir süre hareketsizlik sonrası, genelde belinizde ağrı veya sertlik hissedebilirsiniz Ağrılar genelde sakroiliak eklemde başlar ve gittikçe yukarı doğru ilerleyerek boyun omurlarını etkiler Diz ve ayak bileği eklemleri de etkilenebilmekle birlikte genelde omurgalar dışında tutulan eklem sayısı 3 veya 4 ü geçmez Egzersiz yapmak sertleşmeleri azaltır, bu nedenle düzenli egzersiz yapmayan ankilozan spondilitli hastalar gittikçe kötüleşir Kaburgalarla, kaburga eklemleri de hastalıktan etkilenebileceğinden dolayı, hastalar derin nefes alırken veya öksürürken rahatsız olurlar-zorlanırlar

Şikayetleriniz azalma ve artışlar gösterebilir, ancak hastalık kronik ve ilerleyicidir Omurga civarındaki kemikler, eklemler ve diskler hasara uğrar ve kaynaşır, bu nedenle aralıklar daralır Kemiklerde sindesmofit adı verilen çıkıntılar sıklıkla meydana gelir Bu durumda hareketler sırasında aşırı bir ağrı meydana gelir Bel bölgesindeki ağrı ve sertlikler yürüme problemlerine neden olabilir Ancak çoğu durumda hastalık hafif seyreder ve genelde hastalık başladıktan yıllar sonra tanı konur Çok nadiren kalp, akciğerler ve gözler hastalıktan etkilenebilir ve bu durumda ciddi bir tablo ortaya çıkar

Ankilozan spondilitin nedeni bilinmiyor Ancak genetik (kalıtımsal) faktörlerin etkili olduğunu gösteren bulgular bulunmaktadır Hastalık en sık 20-40 yaşları arasında ortaya çıkıyor, bununla birlikte 10 yaşın altında bile görülebiliyor Hastalık 10000 de bir kişide ve genelde erkeklerde gözlenir Erkeklerde kadınlardan 10 kat daha fazladır

Belirtiler

- Sırt, baldır, kalça ve diğer sırt eklemlerinde ağrı ve hassasiyet
- sırt bölgesinde özellikle sabahları belirgin olan ve hareket etmekle azalan katılık ve hareket kısıtlılığı
- göğüs bölgesinde rahatsızlık hissi
- diz, ayak bileği ve diğer eklemlerde şişme ve ağrı
- halsizlik, ateş
- iştahsızlık, kilo kaybı
- gözde inflamasyon
- kambur veya düzleşmiş sırt görünümü

Tanı

Normal muayene ve radyolojik tetkiklerin yanı sıra hastalığın genetik özellikleri bulunduğundan genetik test tanıya yardımcı olabilir Ancak genetik bulguların saptanması tanıyı kesinleştirmez

Tedavi

Tedavinin amacı; eklem ağrılarını azaltmak ve omurgalarda meydana gelen veya gelebilecek hasarları geciktirmek / düzeltmektir

Ağrıyı, sertleşmeleri ve inflamasyonu gidermek için nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçlar kullanılır Bu ilaçlar hastaların normal faaliyetlerine devam etmesine yardımcı olur ve ağrıları azaltır Nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda sulfasalazin veya metotreksat gibi ilaçlar kullanılabilir Ancak bu ilaçların yan etkileri oldukça fazladır ve çok iyi kontrol edilmeleri gerekir

Eğer hastada sinirlerinde bir hasar meydana gelmiş ise veya eklem hasarı çok ciddi ise ameliyat yapılır

Sizin Yapabilecekleriniz

Eğer düzenli postür (duruş) ve solunum egzersizleri yapıyorsanız rahatlıkla normal bir hayat sürebilirsiniz Fizik tedavi ve egzersiz tedavinin temelidir Yapmanız gereken hareketler için bir fizyoterapistten bilgi almanız yerinde olur

Yüzme, sizin için en iyi sporlardan birisidir Sık sık yüzün

Sırtınıza ve belinize yük getirecek hareketlerden ve yaralanmaya neden olabilecek sporlardan uzak durun

Sıcak su banyoları (kaplıcalar) ve sıcak ortamda yapılacak masajlar ağrılarınızı azaltır Uyuma pozisyonunuzu düzeltin Düz bir zeminde sırt üstü ve yastıksız yatın (veya çok ince bir yastık kullanın)

Sigara içiyorsanız kesinlikle bırakın Aksi halde akciğerlerinizin kapasitesi azalacağından son derece güç nefes alıp-verirsiniz

İlerlemiş durumlarda sırt desteği sağlayan aletler kullanmanız gerekebilir

Bu hastalık şu an için tedavi edilemiyor Ankilozan spondilit hayat boyu sürecek bir problem olduğu için onunla yaşamayı öğrenmelisiniz Şikayetleriniz hiç beklemediğiniz şekilde azalıp çoğalabilir, ancak hastalığınızın gittikçe ilerleyeceğini kabul etmelisiniz; bununla birlikte gerekli önlemleri alır ve bakım sağlarsanız hastalığınız ilerlediği halde şikayetleriniz fazla ilerlemeyebilir; daha doğrusu siz onlarla başa çıkmanın yollarını bildiğinizden hayatınızı aşırı etkilemez Arada şiddetli dönemler olabilir, ancak bunların zamanla azalabileceğini unutmayın Tedavi ve bakım sizin normal bir hayat sürmenizi sağlayacaktır


~ ANKSIYETE BOZUKLUKLARI ~


Kişinin sebebini tam olarak ortaya koyamadığı iç sıkıntısı haline anksiyete (bunaltı) adı verilir Anksiyete psikiyatri uzmanına müracaat eden hastalar arasında en sık ve yaygın olarak görülen bir belirtidir Genelleşmiş veya yaygın aksiyete bozukluğu olarak adlandırılabilecek hastalıkta kişi yaşadığı aksiyeteyi korku, endişe, dehşet, kaygı gibi terimlerle ifade edebileceği gibi, sürekli olarak tetikte bekleyiş gerginliği, bilinmeyen ve ayırt edilemeyen bir tehlike veya kötülük duygusu olarak da ifade edebilir

Kisinin yasami boyunca anksiyete bozuklugu geçirme orani % 25 dolayindadir Saglikli kisilerde korku ve kayginin nedeni bellidir Hastalik durumunda ise nedensiz korku ve kaygi duyulur Bu duygulanımlara ilave olarak bazı hastalarda; başdönmesi, ağız kuruluğu, vücudu soğuk kaplaması, irkilme, huzursuzluk, titreme gibi belirtiler de olabilir Bazen de tüm bunların bir karışımı olabilir Fiziksel şikayetleri daha yoğun olan hastalar genelde kaygı, korku ve dehşet duygularını inkar ederler

Hastalik yüksek bir oranda alkol ve uyusturucu madde kullanimi ile gitmektedir Kisiler baslangiçta kaygilarini azaltmak için bu maddeleri kullanmakta, ancak sonra bunlar hastaligin gidisini daha kotu bir sekilde etkilemektedir

Stresle baglantili baska hastaliklar (gastrit, irritabl kolon, gerilim tipi bas agrilari gibi) da buhastaliga eslik edebilmektedir

Baska ruhsal hastaliklarla birlikte bulunma orani yüksektir (saplanti-zorlanti bozuklugu, depresyon,sosyal fobi,panik bozukluk gibi) Bu hastaliklara ilerleyen dönemlerde dönüsebilme olasiligi bulunmaktadir

Kisinin endiseleri nedeniyle çevresindekileri kisitlamasi sonrasinda ailesel ve mesleki sorunlar olusabilmekte ,kisi sosyal ortamlardan uzaklasabilmekte ve ayriliklar,bosanmalar ,eriskin-çocuk uyusmazliklari olusabilmektedir

Ansiyete bozukluklari çesitlidir:
- Panik bozuklugu
- Yaygin anksiyete bozuklugu
- Sosyal fobi ve diger fobiler
- Obsesif kompulsif bozukluk
- Travma sonrasi stres bozuklugu

Endişe duyan, yaşadığı anksiyete belirtilerini ifade eden ve belirgin olarak sıkıntı çektiğini hissettiren hastalar bile altta yatan nedeni tam olarak ortaya koyamayabilirler

Tedavi hekimin oyacağı anksiyete bozukluğunun alt tiplerine göre değişiklik gösterir Tedavide mutlaka gerekli değilse ilaç kullanılmamalıdır Genelde psikoterapi uygulanması daha iyi sonuç verebilir__________________

Alıntı Yaparak Cevapla