08-04-2012
|
#6
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Akdenizde Bir Afrikalı | Tunus
BİZERTE

Milattan önce yaklaşık 1000 yıllarında Fenikeliler tarafından kurulan kent, daha sonra Kartaca ve Roma İmparatorluklarının egemenliğine girdi 647 yılında Emeviler tarafından fethedildi 1557 yılında Türk amiral Turgut Reis şehri Osmanlı Devleti topraklarına katmasıyla şehirde 324 yıl sürecek Türk hakimiyeti başladı Bu dönemde kent, Türk denizcilerin Sicilya, Malta ve güney İtalya'ya yönelik akınlarda istifade ettikleri üslerden biri oldu 1881 yılında Tunus topraklarının Fransa tarafından ele geçirilmesiyle Bizerte de Fransız yönetimine girdi
Fransız yönetimi sırasında önemli bir donanma üssü haline gelen Bizerte, Tunus'un 1956 yılında bağımsızlığını ilen etmesine rağmen Fransız denetiminde kalmaya devam etti ve Tunus ile Fransa arasında önemli bir ihtilafa dönüştü Tunus ve Fransız silahlı kuvvetleri arasında zamana zaman önemli çatışmalara sahne olan kent 15 Ekim 1963'te Fransızlar tarafından Tunus'a terkedildi
Tunus şehrine 65 km uzaklıkta olan bu en kuzey sahil şehri devasa asma köprüleriyle gemilerin ülkenin bu önemli limanına girişini sağlar
Romalılar’ın Hyppo Diarrhytüs olarak adlandırdırğı bu ÅŸehir,stratejik bir konuma sahiptir EÅŸsiz doÄŸal bir barınak olan Bizerte,Romalılar,Bizanslılar,Araplar,Türkler,Ä °spa nyollar e Fransızlar zamanında da ekonomik ve askeri bakımdan stratejik bir rol oynamıştır Her zaman canlılığını koruyan bu ÅŸehrin Medinası çok iyi muhafaza edilmiÅŸ
Medina,camileri,çarşıları,kahve ve restoranlarıyla,eski limanı balıkçı tekneleri ve balıkçıları ile benzersiz bir atmosfer yaratmaktadır Balık pazarı mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır Åžehrin iki kısmı bulunmaktadır,ÅŸehrin modern kısmı Fransızlar tarafından inÅŸa edilmiÅŸ ve genelde ticaretin yoÄŸun olduÄŸu kısımdır Arap atmosferinde olan eski ÅŸehir ise daha çok el sanatların yapıldığı,sanatkarların yoÄŸun olduÄŸu bir labirenttir Bizerte’nin küçük kalesi bugun müze olarak kullanılmaktadır Bizerte ilginç mimarisi,güneyindeki İchkeul gölü,kuzeyinde plajları ve ÅŸehri çevreleyen palmiye aÄŸaçları ile tam bir doÄŸa harikasıdır
 
TABARKA-AİN DRAHAM

Tabarka sırtını Khoumirie tepelerine dayamış,mercanları ve meşe ağaçları ile ünlü küçük bir balıkçı limanıdır
Zengin bir tarihe sahip olan Tabarka’nın ilk çaÄŸlarında , Frigyalılarla, Romalılara ait kalıntılara raslanmaktadır Tabarka koyunu korumak maksadıyla Cenevizliler tarfından yapılmış bir kale vardır Uzun kumsalları ve her yıl düzenlenen caz festivallerriyle turistlerin gözdesidir

Ain-Draham,dinlenmek isteyenler için de ideal bir mekandır Babouche BoÄŸazı’na giderken Haamma Bourguiba termal istasyonu, antik çaÄŸlardan beri astım hastalarına ÅŸifa dağıtmaktadır
Ain-Draham’ın yukarılarına doÄŸru çıkıldığında kırmızı çatılı evler dikkat çeker,buraya insanlar yazın sıcaığında serinlemek için, sonbaharda yaban domuzu ve bıldırcın avı için gelmektedir

Bulla Regia,Chemtou,Dougga ,birer Roma ÅŸehri olana kadar uzun süre Berberliler’in yaÅŸadığı günümüzün ise kültür hazineleridir
 
DOUGGA

Dougga eski bir Roma yerleÅŸim merkezi olup Roma İmparatorluÄŸu’nun antik kalıntılarını bulabileceÄŸiniz bir ÅŸehirdir Ülkede en iyi korunmuÅŸ ÅŸehir olarak gösteriliyor Hamamları, tapınakları ve tiaytrosu olan Dougga zengin üzüm baÄŸlarına sahiptir Åžehrin önemli yapıları, Capitoline Tapınağı, tiyatrosu ve Cyclop Hamamı’dır

















|
|
|