08-04-2012
|
#13
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsanlığın 40 Görkemli Hazinesi
 
Kartaca

Tunus
Fotoğraf: Özcan Yüksek
Kartaca, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne 1979 yılında girdi Günümüzde Tunus sınırları içinde yer alan Kartaca’nın, IÖ 9 yüzyılda Fenikelilerce kuruldugu tahmin ediliyor Akdeniz kıyılarında, savunulması kolay bir yarımada üzerinde bulunan kent deniz ticareti sayesinde kısa sürede zenginlesti Roma’yla IÖ 2 ve 3 yüzyıllarda üç kere savasan Kartaca sonunda yenildi ve tamamen yıkıldı Bir süre bos kalan kent IÖ 29 yılında yine Romalılarca koloni haline getirildi ve Afrika eyaletinin merkezi yapıldı Tekrar insa edilen ve Akdeniz’de yıldızı yükselen Kartaca, imparatorlugun en önemli üçüncü kenti oldu Modern Tunus kentinin bir dıs mahallesi olan Kartaca, yeni yapılarla iç içe geçmis durumda Bu yüzden günümüze fazla sayıda eser kalmıs degil Yine de Caesar (Sezar) zamanında nüfusu 700 bine kadar yükselen kentin ihtisamını günümüze tasıyan kalıntılar bulmak mümkün
 

Antonin Kaplıcaları, Roma’da türünün en büyük örneklerinden biriydi; aynı zamanda karısık bir suyolu sistemine sahipti Antik konutlar, yeraltı sarnıçları, tapınaklar, tiyatro Kartaca’nın diger kalıntıları arasında Birsa Tepesi’ndeki müze de kentin arkeolojik geçmisi hakkında fi kir veriyor Kartaca 705 yılında Arapların eline geçti ve yeni kurulan Tunus kentinin gölgesinde kaldı Kentteki daha yeni tarihli yapıların en dikkat çekici olanı Fransızların yerel mimari üslupla yaptıgı St Louis Katedrali
 
İstanbul Tarihi Yarımada
Türkiye
Fotoğraf: Hakan Öge
Kara ve denizden surlarla çevrili, 1440 hektarlık tarihi yarımada, “sur içi” olarak da tanımlanır Yerlesik ilk insan topluluklarına iliskin buluntulara, Yenikapı mevkiinde hâlâ devam eden kazılarda ulasıldı Neolitik döneme (IÖ 6300 ile 5800) tarihlenen bu yerlesim, denizin bugünkü seviyesinin 6 3 metre altında Bu önemli kesif, yarımadanın zaman içinde fiziki olarak da degistigini gösteriyor Yarımadayı bir kent devleti yapan topluluk, Komutan Byzas öncülügünde birinci tepeye yerlesen Megaralılar
 

Yaklasık IÖ 660’ta kurdukları Byzantion, iki denizi birbirine baglayan suyolu üzerinde bulunmanın ticari ve askeri avantajını kullanarak büyüdü Kent IÖ 146’da Roma Imparatorlugu’na baglandı; birinci yüzyılda 70 hektara ulastı Roma Imparatoru Septimus Severus (193-211) yönetiminde yerlesim, yarımadanın ikinci tepesine de yayıldı Imparator Constantinus 324’te yerlesimi tüm Roma’nın baskenti ilan etti ve ona kendi ismini verdi Tarihi kentin son sınırını Bizans Imparatoru II Teodosius’un (408-450) yaptırdıgı surlar çizdi Yarımada, 1453’teki fetihten sonra bu kez Osmanlı tahtını agırladı ve merkez olma özelligini korudu Bu dönemde de Osmanlı sanatının basyapıtlarıyla süslendi Kültürlerin bulustugu Istanbul, UNESCO’nun listesine 1985’te girdi Listede Türkiye'den sekiz yer daha bulunuyor: Göreme Milli Parkı, Divrigi Ulu Camii, Hattusa, Nemrut Dagı, Pamukkale, Ksanhos-Letoon, Safranbolu, Troia
 
Merv
Türkmenistan
Fotoğraf: Fatih Pınar
Ipek Yolu güzergâhında, bir vaha üzerinde kurulan Merv, tarihin en bahtsız sehirlerinden biri Bugün zengin bir geçmisin izlerini tasıyan kalıntılardan ibaret olan bu sehir, bir dönem Büyük Selçuklu Imparatorlugu’na da baskentlik yapmıstı Tarihçi Ibn Haldun, bugünkü Türkmenistan’ın güneyinde bulunan Merv için “Güneyinde daglar ve dogusunda çöl vardır” der Sahname yazarı Firdevsi de sehri Efrasiyab’ın kurdurdugunu söyler Büyük Iskender tarafından fethedilen sehir daha sonra Partların eline geçmisti ve antikçagın sonuna kadar Sasaniler tarafından yönetilmisti Sasanilerin son kralı 651’de burada öldürülmüs, Merv Müslüman Arapların eline geçmisti Selçuklular devrinde büyük gelisme gösteren sehir Cengiz Han’ın demirden yumrugu altında un ufak oldu
 
Merv, 1409’da Timurlulardan Sahruh tarafından yeniden kuruldu ama 18 yüzyıl sonunda Buhara emiri, halkı buradan kovdu Halksız kalan sehir de tarihe karıstı Merv’de yapılan kazılarda üç ayrı yerlesim tespit edildi ama ortaya henüz çok fazla bir sey çıkarılamadı Üç yerlesimin en eskisi Gâvurkale’nin kurulusu, Büyük Iskender’in komutanı I Antiochos’a isnat ediliyor O devirden sadece sur duvarlarının kalıntıları görülebiliyor Ikinci yerlesim Sultankale, Selçuklu devrinde muhtesem abidelerle donatılmıs Simdi o abidelerden sadece Sultan Sencer’in türbesi ve sur duvarları ayakta
  
|
|
|
|