Yalnız Mesajı Göster

Konuralp Antik Kent | Düzce

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Konuralp Antik Kent | Düzce



Antik Şehir:
Prusias Ad Hypium | Kieros
(Konuralp)







Düzce'ye baglı Konuralp beldesinde yer alan antik sehrin tarihi, milattan önce 3 yüzyıla kadar dayanıyor Konuralp ilk olarak tarih sahnesine Hypios adı ıle çıkıyor Dogudan batıya uzanan, Küçük Melen ve Tabak Çayları yakınında, ovada son bulan bir tepenin üzerine kurulan kasabanın adı Hypios'dan sonra Kieros olarak anılmaya başlamış

Kieros'un tarihi de tam olarak aydınlatılamamıstır Mariandynlere ve Herekleia Devleti'ne karşı harekete geçen Bithynler, krallari 1 Prusias (MÖ283 - MÖ183)'in eliyle Sangarios'un doğusundaki Kieros'u zaptettiler

Buraya Bithyn kolonisi yerlestirerek kısa zamanda eskisine göre daha bayındır hale getiren 1 Prusias, sehri bir çok abidelerle süsledi ve tahkim ettirdikten sonra ismini de degiştirdi Böylece Kieros MÖ 2 yüzyil sonlarında tarih sahnesinden çekildi Burasi Kralın adına izafeten Prusias ismini aldı Bursa ve Gemlik'deki diğer Prusias şehirlerinden ayırt edilmek için bu yeni kente Prusias Pros Hypios, yani Melen Kenarindaki Prusias adi verildi





Prusias Pros Hypios, MÖ 74 yılına kadar Bithyn hakimiyetinde yaşadı Kral, 4 Nikomedes, Philopater zamanında, siyasi çalkantılara maruz kaldıBüyük Pontus Kralı Mithridates'in diger Bithynia şehirleri gibi Prusias Pros Hypios'u istila ederek Pontus hakimiyetine soktu Bithynia Krali Nikomedes ise ölmeden önce krallığını Romalılar'a vasiyet yolu ile birakti MÖ 74'den sonra, Roma hakimiyeti başladı Bu devrede Prusias Pros Hypios, Latin kültürünün tesiri altında kaldı Merkezi Nikomedia olan Bithynia Pontus eyaletinin şehri olarak ve Prusias ad Hypium adiyla yaşayışına devam etti

Ekonomik hayatın Roma Çağı boyunca canlı olduğu, hemen hemen bütün devlet reislerine ait paralardan ve mimari eserlerden anlasilmaktadir Sehrin sembolü olan Tanriça Tyche heykeli ve bu gün Tabak Çayi yataginda toprakla kapanmaya yüz tutan Roma Köprüsü, 3 kemerli ve 10 metre boyundadir Prusias ad Hypium'un ilk çaglarina ait surlardan ise belirli bir iz kalmamistir





Roma Devri, 395'de sona ermiştir Özellikle, imparatorluğun her yerinde olduğu gibi Prusias'da da dini akımların mücadelesi görüldü Zira Hiristiyanlik önce gizli, sonra açikça, eski ve Roma dini inançlarina meydan okudugu gibi mağlup etmeyi de basarabilmisti Roma Devri'nin sonlarina doğru, bilinmeyen sebeplerden dolayi Imparator 1 Teheodosius (378-395) 384 ve ya 385'de Paphlagonia ve Bithynia Eyaletleri'nden bazi ;şehirleri alarak, bunlarla oğlu Honorius'un adını verdiği Honorius Eyaletini kurmustu Yeni düzenlemede Prusias ad Hypium da bu eyaletin sınırları içinde önemli bir şehir mevkiini koruyabilmisti 535 yilina dogru Prusias (Konuralp), Claudiopolis'ten sonra bölgede ikinci önemli şehir oldu Konuralp'de bulunan Hac isaretli mezar mermerleri de bu devre ait arkeolojik kalıntılardandır 395'de Büyük Theodosius öldü ve Roma Imparatorluğu resmen Doğu ve Batı olmak üzere ikiye bölündü Bu dönemde Prusias ad Hypium da Dogu Roma Imparatorluğu sınırlarında kaldı zce, Osman Gazi'nin beyliği sırasında Türk hakimiyetine katıldı Orhan Gazi'nin mahiyetinde Geyve, Alp Suyu, Karacebüs hisarlarını fetheden Konur Alp, Akçakoca ve Abdurrahman Gazi, Bizans devrinde Regio Tarsia adı verilen Akova'ya akınlara basladi Konuralp, Bolu topraklarına karşı bir sefer düzenlemis, Düzbazar'i ele geçirdikten sonra da, simdi yeri hala belirlenemeyen Uzunca-Bel'de Bizanslılar'la iki gün vuruşmayarak beklemiş ve arkasından son darbeyi vurmustur

Osman Gazi, Düzce Pazari (yani ovayi) ve Bizans Prusias'ini, Konur Alp'in yönetimine verdi 14 yüzyilin ilk çeyreğinden itibaren bu bölge Konur Alp ili ve kisaca Konrapa diye anilmistir







Konuralp’teki Tarihi eserler

Antik Tiayatro

Prusias ad Hypium antik kentindeki 40 Basamaklar olarak bilinen antik tiyatro, İS 1 yya kadar bu yöreye hâkim olan Prusias döneminin sanatsal zenginliğini gösteren eserlerden birisi





Günümüzde sahnesi yıkılmış, oturma kademeleri ise yarı yarıya yok olmuş olan antik tiyatro, tepenin üst kısmına yaslanmış Bu nedenle, yarı daire planlı olması gerekirken, yarı dairenin iki ucu yanlardan kesilmiş, oturma kademeleri daireden daha kısa bir şekil almış





Güneye bakan tiyatronun uzunluğu 100 m, genişliği 74 m Beyaz, sağlam ve o yöreden çıkartılan, kalkerli taşlardan yapılmış





Çevresinde birçok yazıt bulunuyor Üst kısımdaki oturma kademelerinin yarısı iyi korunabilmiş Aslanpençeleri ile süslenmiş oturma kademelerini bölümlere ayıran yedi merdiven bulunuyor

Sahne binası büyük dikdörtgen şeklinde olan tiyatronun sağda ve solda bir koridora açılan kemerli geçitleri ile orkestranın bulunduğu bölüme geçiliyor Kemerlerden yalnızca en sağdaki, yarı daire şeklinde ve örtülü olanı bugüne kadar ayakta kalmış





Sahnenin oturma sıraları önünün sonradan devşirme ya da tiyatronun kendi mimari elemanları ile yükseltilmiş olması, gladyatör ya da vahşi hayvan kavgaları için kullanılmış olabileceğini düşündürüyor Sahnenin önündeki üç büyük kemerli kapıdan ise sadece biri sağlam olarak duruyor Cephede korniş altında büyük harflerle yazılı Yunanca kitabenin ise küçük bir parçası bugüne dek muhafaza edilebilmiş







Atlı KapıKöprü, surlar, su kemerleri dönemin izlerini taşırken, şehir merkezinin güneyinde Düzce’den gelen ana caddenin sağında Antik Tiyatroya uzanan dar bir yol üzerinde Atlı Kapı olarak anılan bir kapı bulunuyor





Sokağa da adını veren Atlı Kapı’nın ikinci defa kullanılmış olan yerel taştan yapılmış büyük bir lentosu bulunuyor





Üzerinde at tasviri ve Yunanca bir kitabe bulunan taşın bir Prusias vatandaşı tarafından annesine mezar kitabesi olarak yapıldığı sanılıyor










Bereket Tanrıçası Tyche ve Roma imparatoru
Antonius Pius’un büstü

İS 2 yyda yapılmış olan bereket tanrıçası Tyche’nin 2,60 m yüksekliğindeki heykeli ile birlikte, üzerinde 10 satırlık kitabesi bulunan heykel kaidesi 1931 yılında bulunmuş ve günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor




Bereket Tanrıçası Tyche



1991 yılında Konuralp’in güneyindeki bir tarlada Roma İmparatoru Antonius Pius’un da (İS 138- 161) büstü bulunmuş Büst, Konuralp müzesinde sergileniyor Sarafiye Mevkii’nde bulunan ve İS 3 yya ait mermer çocuk heykeli de İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne gönderilen eserler arasında

Konuralp’in batısındaki Tepecik nekropolünde 1937 yılında bulunan İS 1 yya ait lahiti ise Konuralp Müzesi’nin bahçesinde görebilirsiniz Mermerden yapılan bu eser 120 m yükseklik, 122 m genişlik, 247 m uzunluğa sahiptir







Mermer Köprü





Konuralp’in batısından geçip, Efteni Gölü’ne dökülen Tabak Deresi üzerindeki mermer köprünün bu gün yalnızca 10 mlik üç kemeri görülebiliyor

Köprü mimari bir özelliğe de sahip: Beyaz mermer bloklardan ve hiç harç kullanılmadan yapılmış





Mermer Köprü’nün, 50 yıl önce inşa edilen yeni köprünün yapımına kadar kullanıldığını da biliyoruz

Ancak yarısının, ne zaman ve nasıl yıkıldığı konusunda kesin bir bilgi yok Yarısı yıkılmış olmasına rağmen bugün bile taş yapısı bozulmamış

Akçakoca yolu üzerinde sürdürülen yol genişletme çalışmaları kapsamında dere üzerine yapımına başlanan ikinci köprünün kazıları sırasında tarihi mermer köprü de çevresi açılarak gözler önüne çıkartılmış






Su Kemerleri

Şehrin eski su tesisatından kalma 11 tane istinat ayağı, su kemeri ile antik tiyatro ve akropol tepesi, Kasım Köyü yolu üzerindeki tepeler üzerinde hala sağlam olarak duruyor Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su kemeri, moloz taş ile yapılmış

Su kemeri kimi kaynaklara göre Osmanlılar dönemine, kimi kaynaklara göre ise daha eski dönemlere ait olarak belirtiliyor










Surlar

Roma, Bizans ve Osmanlı dönemine ait surlar



Bugün, Roma çağına ait olan kale duvarlarından hiç bir kalıntı görülmüyor Ancak, İS 253-268 yıllarında İmparator Gallienus zamanına ait sikkede, Prusias-ad-Hypium’un iki kuleli şehir kapısının tasviri, bize Roma dönemindeki kale ve kuleler hakkında bilgi veriyor Bizans çağı surlarının 200 mlik bir kısmı ise hala ayakta Bu surlar, Akçakoca yolu kenarında, antik köprünün bulunduğu yerin tam karşısından başlayarak Hamam Sokağı’na kadar devam ediyor Evlerin bahçelerinde kalan surların bir kısmı bugün kimi yerde evlerin temelini kimi yerde de bahçe duvarlarını oluşturuyor




Atlı Kapı’dan itibaren, surlar bir süre daha güneydoğu istikametine doğru devam ediyor ve kare şeklinde bir kule ile son buluyor

Kale duvarları, birbiri üzerine konan kitabeli sunaklar, kaideler, tiyatroya ait oturma kademeleri ve büyük bloklarla yapılmış Bizans dönemine ait olan surların büyük bir kısmı yarı yarıya toprak altında kalmış Diğer tarafta şehrin yüksek kısmında, akropolde, Osmanlı dönemine ait surlar bulunuyor








Heykeller

Konuralp’den çıkarılıp 1901’de İstanbul Arkeloji Müzesi’ne alınan diğer heykeller de Vatikan’daki Lateran Müzesinde bulunan Sophocles heykeli tipinde, kumaş katları sade giyimli bir erkek heykeli ile Helenistik dönemin izlerini taşıyan bir tipin Roma Çağı’nda (İS 2 yy) yapılmış bir kopyası olan oturan mermer kadın heykeli

1949 yılında Konuralp’in, Sarafiye Mevkii’nde bulunan ve İS 3 yya ait Mermer Çocuk heykeli de yine İstanbul Müzesi’ne gönderilen eserler arasında Milo Venüsü tipinde Venüs heykelciği, mermerden yapılmış ve sandalını çözen Afrodit heykeli, İS 2yya ait çok sayıda küçük plastir başlığı, duvarlar önünde; zırhında çelenk tutan iki zafer ilahesi ile bir Roma İmparatoru’nun zırhlı heykelinin parçaları da bölgeden çıkan önemli eserler arasında Roma dönemine ait rahip heykeli, tahtında oturan Kybele heykeli hakkında bilgi bulunmuyor

Küçük çapta olan heykeller, Konuralp Bölgesi’nde tesadüfen ortaya çıkarılmış






Alıntı Yaparak Cevapla