Yalnız Mesajı Göster

En Tehlikeli 10 Havaalanı

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

En Tehlikeli 10 Havaalanı



Princess Juliana Uluslararası Havaalanı




Pilotun uçağın tekerliğini, kısalığı nedeniyle pistin tam başına koyması, bu yüzden de Princess Juliana Uluslararası Havaalanı’na çok alçaktan yaklaşması gerekiyor


Hollanda’ya bağlı Sint Maarten’in başkenti Philipsburg’un 15 kilometre kuzeybatısındaki Princess Juliana Uluslararası Havaalanı, 1942’de faaliyete geçtiğinde toprak bir pistti

İnsanların neredeyse 10 metre üzerinden geçen 400 tonluk dev Jumbo Jet’in fotoğrafını ilk defa gördüğümde içimden “mutlaka fotoğraf hilesi var” dediğimi çok iyi hatırlıyorum Aslında meydanın meşhur olmasını sağlayan da bu; büyük gövdeli uçakların pistin kısalığı yüzünden çok alçak yaklaşmak zorunda olması Uçak, pistin tam başına tekerlek koymayı başarmak zorunda Tekerlekler yere dokunduğu andan itibaren de pilot uçağı durdurmak için elinde ne imkân varsa vakit kaybetmeden kullanmalı

Her beş metrede bir görülen ikaz tabelalarına aldırmayan turistler, Simpson Lagünü’ne doğru kalkışa hazırlanan uçağın kulakları sağır eden bir gürültüyle tam gaz vermesiyle, tel örgülere sımsıkı tutunmalarına rağmen kendilerini yerde buluyor




Gustav III Havaalanı






Fransa’nın denizaşırı topraklarından Saint Barthelemy’de bulunan Gustav III Havaalanı’na yaklaşan bir uçak, önce Fourchue Adası üzerinde bilgi vermek zorunda Daha sonra küçük bir kayalık olan Pain de Sucre üzerinde 460 metrede (1500 feet) olduğunu bildiren pilot, Calvaire Tepesi’ni nirengi noktası alarak alçalmaya başlıyor

Zirvesinde bir rüzgâr torbası bulunan tepenin tam üzerine geldiğinde pistin ancak küçük bir kısmını görebilen pilot, bu andan itibaren uçağın düşük hızla yaklaşmasını sağlamalı Burnunu aşırı derecede aşağı vererek yaptığı dalış hareketinde eğer pist başına inemeyeceğine kanaat getirirse bir an bile kaybetmeden inişten vazgeçmeli







St Barthelemy, Fransa’nın denizaşırı topraklarından biri Burada bulunan Gustav III Havaalanı, oldukça kısa bir piste sahip Pilotun zamanında durması çok önemli, yoksa uçak pist sonundaki St Jean Plajı’na girebilir



Pas geçme kararı veremeyen, inişi 650 metrelik pist başına gerçekleştiremeyen ve soluğu pist sonundaki St Jean Plajı’nda alan pilotların hikâyelerini kaza raporlarında bulmak mümkün

Pistin plaja, yani aşağıya doğru yüzde 3’lük eğimi de işi ayrıca zorlaştırıyor Bu eğim yüzünden pilot kendisini olduğundan daha yüksek irtifada görme eğiliminde Son yaklaşma sırasında yine türbülans ve aşırı yan rüzgarlarla boğuşmak zorunda olan pilotun, inişi garantiye alınca bu kısa pistte uçağı durdurmak için frenlere tam olarak asılması gerekiyor




Cebelitarık Havaalanı




Cebelitarık, İber Yarımadası’nın güneyinde İngiltere’ye bağlı bir kent; dört şeritli karayolunun kestiği havaalanıyla da ünlü


Cebelitarık Havaalanı sadece üzerinden geçen dört şeritli karayolu ile ünlü değil Güneyden esen rüzgârların Şeytanın Kulesi (Devil’s Tower) adı verilen küçük tepecik yüzünden yarattığı son derece tehlikeli türbülans ve sert rüzgârlar da pilotların korkulu rüyası

Bu küçük fakat olağanüstü stratejik kara parçası yüzünden İspanya ile İngiltere arasında yüzyıllardır devam eden anlaşmazlık, havaalanına inişi daha da zorlu hale getirmiş







Cebelitarık’ta bir başka tehlikesi de fren sistemi zamanında kullanılmadığında uçağın soluğu denizde alması


İniş yapmak için batıdan yaklaşan pilotun işi, İspanya hava sahasına girmesi kesinlikle yasak olduğu için çok riskli Uygulanması gereken yaklaşma prosedürleri oldukça zor ve karmaşık Diğer uluslararası meydanlara göre daha kısa olan piste (sadece 1829 metre) iniş için pilotun alçak yaklaşması şart Eğer pilot yüksek yaklaşır, fren sistemlerini zamanında devreye sokamazsa meydanın sonunda bulunan denizde soluğu alabilir





Alıntı Yaparak Cevapla