Yalnız Mesajı Göster

4*4 Lük Şehir (44) | Kayısı Kenti Malatya | Tarihçesi Tanıtımı

Eski 08-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

4*4 Lük Şehir (44) | Kayısı Kenti Malatya | Tarihçesi Tanıtımı







Doğanyol:


Osmanlı İmparatorluğu zamanında şimdiki Adıyaman ilinin Kâhta ilçesine bağlı olan Doğanyol, daha sonra Elazığ iline, Cumhuriyetten sonra da Malatya iline bağlanmıştır İlçe Malatya'ya 120 km mesafede olup, ilçenin doğusunda Diyarbakır ilinin Çüngüş ve Çermik ilçeleri, batıda Pütürge ilçesi, güneyde Adıyaman ilinin Gerger ilçesi, kuzeyde Elazığ ilinin Sivrice ilçesi ile komşudur

İlçenin yüzölçümü 233 km2 dir

İlçenin tarihi çok eskiye dayanmasına rağmen kayda değer tarihi eser bulunmamaktadır









Kale:

İlçe Malatya'ya 33 km uzaklıktadır

Doğusunda Elazığ, batısında Malatya il merkezi, kuzeyinde Karakaya Baraj Gölü sahası ile Elazığ ilinin Baskil ilçesi, güneyinde Pütürge ilçesi bulunmaktadır




(Baskil)




İlçe; iklim bakımından kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir özellik göstermektedir Malatya merkezine göre kışları daha ılıman geçmektedir Nüfusunun tamamı tarımla uğraşır Özellike de kayısıcılıkla uğraşan halk az da olsa hayvancılık ile uğraşmaktadır, ilçede okuma yazma oranı 1980'de %79, 1985'te %83, 1994'de %86 olarak tesbit edilmiştir








Arkeolojik çalışmalarla Kale köyünde 1 adet Kale kalıntısı ve eski Pilot köyünde (Karakaya Baraj Gölü'ne su tutulmadan önce) yapılan kazılar sonucu çıkarılan eserler mevcut






Kuluncak:

İlçenin adı, kuytu bir alanda olduğu için kuytucak kelimesinden geldiği sanılmaktadır Daha sonra Kuluncak olarak değişmiştir Önceleri Darende ilçesine bağlı bir kasaba olan Kuluncak, 20 Mayıs 1990 tarihinde ilçe statüsünü almıştır




(Kuluncak genel görünüm)





İlçenin yüzölçümü 681 km2'dir İlçe Malatya'ya 110 km uzaklıkta olup, 1270 metre rakımındadır

İlçede temel ekonomik gelir, tarıma dayalı bahçecilik, az da olsa hayvancılıktır Coğrafi bakımdan dağlık ve engebeli olması sebebiyle arazi azdır Bu sebeple son yıllarda büyük şehirlere göç akımı hızlanmıştır, geçim kaynaklarının en önemlileri tarımdan elde edildiği için ekonomik yapısı toprağa dayalıdır Çevrede Kuluncak'a yakın yerlerde Krom, Demir, Çinko, Bakır elde edilir İlçede el sanatlarından biri olan halıcılık gelişmiştir




(Kuluncak-Alvar)




İlçede tarihi yer olarak Mehmet Halife türbesi, halk arasında Siyahi baba olarak bilinen türbe, Çiritbelen köyünde Leylek denilen kaybolmaya yüz tutmuş tepe üzerinde bulunan türbe ile Alvar köyü ilçe merkezi arasında romatizma hastalıklarına şifalı olduğu söylenen hamamı sayılabilir








Merkez:

Sanayi tesislerinin ve Malatya Ovası'nın burada bulunması nedeniyle nüfusun büyük bir kısmı burada yaşamaktadır




(Malatya Belediye Binası ve Yeni Camii Gece Görünüm)




İlde nüfusun en yoğun olduğu ilçe Merkez ilçedir İlçe topraklarının büyük bir bölümünü oluşturan Malatya Ovası ilin en önemli düzlüğüdür Fırat'ın kollarından biri olan Tohma ile ona karışan birçok büyük-küçük akarsu ovayı sular Ovanın sulanan kesimlerinde şeker pancarı, tütün, sebze, meyve ve tahıl üretimi önemli oranda yapılır Yaylalarda hayvancılık yapılır Son yıllarda besicilik gelişmeye başlamıştır









Pütürge:

İlk adı güzel yer, istenen yer anlamına gelen (Imrun) Pütürge, bundan 300 yıl önce köy olarak kurulmuş, 1877 yılında bucak haline getirilerek Adıyaman'ın Kâhta ilçesine bağlanmıştır 1892 yılında ilçe olarak mülki taksimatta Elazığ iline bağlanan Pütürge Cumhuriyetin ilanıyla "Malatya'ya bağlanmıştır

Malatya'ya 74 km mesafede olup, yüzölçümü 1181 km2'dir Denizden yüksekliği 1250 metredir

İlçe, arazi olarak engebeli ve sarptır Düz arazi yok denecek kadar azdır İlçe toprakları Fırat Nehri'ne dökülen Şiro çayı’nın geniş vadisinin tabanı ile bu vadi etrafında bulunan dağlık kesimlerden oluşur Yerleşim yerleri dağlık ve tepelik alanlarda yoğunlaşmıştır Bunun için tarıma elverişli arazileri dağ ve tepelerin yamaçlarında bulunmaktadır




(Pütürgede dalında cam üzümü off off olsada yesek )



İlçeye bağlı köylerin tamamında tarım ve hayvancılık yapılmaktadır Bölge halkı gelenek ve göreneklerine bağlıdır

Yine dünyanın 7 harikası olarak bilinen Nemrut Dağı'nın doğu yakası ilçe hudutları içerisinde bulunmaktadır Ayrıca Gerar Kalesi Nan-ı Guni ve Battalgazi ziyareti gibi tarihi yerler vardır







Gezilebilecek Yerler : Şiro Çayına bakan Gerar Kalesi harabeleri, Tepehan'daki han, Ormaniçi köyündeki aslan kabartması, Nan-ı Guni, Battalgazi ziyareti, Kubbe Dağı ile oradaki kaynak, yemyeşil sırtlardaki ve düzlüklerdeki yaylalar, gezilebilecek yerlere örnek verilebilir









Yazıhan:

İlçenin yüzölçümü 618 km2/dir İlçe, yeryüzü şekli itibariyle güneyden kuzeye bir eğim göstermektedir Kuzey tarafından dağlık ve vadilik alanlar, arazinin % 50'sini oluşturmaktadır İlçenin % 50'si yarı sulu düz arazi olmakla beraber tarıma ve yerleşime müsaittir İlçe arazisinin % 6O'ı dağlık, % 40'ı ise tarıma elverişlidir







İlçede tarihi eser olarak Fethiye köyü Hasan Patrik Camii, 1556 yılında Beylerbeyi Abdullah Selamoğlu Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır MÖ'sine ait olduğu kabul edilen İriağaç köyü Ünür mezrası kalesini sayabiliriz










Yeşilyurt:

İlçenin kesin tarihi bilinmemekle beraber Şabandede mevkiinde yer alan Kaletepe'de yapılan yüzey araştırmaları yöredeki ilk yerleşimin 8-9 yüzyılda Bizanslılar döneminde başladığını göstermektedir Bu yerleşimin daha sondaki dönemlerde de gelişerek devam ettiği görülmüştür




(Yeşilyurt Sokakları)




İlçenin gelişmesinde sanayinin büyük bir etkisi vardır İrili ufaklı dokuma ve tekstil, özel sektöre ait fabrikalar mevcuttur İlçenin ova köylerinde kaysı, tütün ve hububat hasadı yapılmaktadır Kırsal kesimlerde ise gözle görülebilir bir göç yaşanmaktadır

İlçe, tarihi ve turizm yönünden oldukça fakirdir Eski eser olarak Osmanlı Tarzı ev ve yapılar olup, turistlik amaçlı hiç bir kalıntı yok denecek kadar azdır Ancak ilçemizin mesire yeri özelliği taşımasından yaz aylarında büyük bir canlılık göze çarpar







Gezilebilecek Yerler : Derme Suyu'nun geçtiği yerlerdeki bahçeler, Gündüzbey kasabası, Kıpılık, Derme Suyu'nun kaynağı olan Pınarbaşı, Kozluk köyü, Şabandede, Davulpınar İnekpınarı, İnek Çayı'nın geçtiği benzersiz vadi, Koru Deresi, Güvercin Pınarı gezilebilecek yerler arasında sayılabilir





Alıntı Yaparak Cevapla