08-04-2012
|
#3
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul'un Semtleri, İstanbul Semt İsimlerini Nereden Alıyor?
Bebek: Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması
Aşiyan: Kuş yuvası Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret'in burada bulunan, Farsçada kuş yuvası anlamına gelen 'Aşiyan' isimli evinden alıyor Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor
Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi'yle anılıyor
Beyazıt: Sultan II Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı
Aksaray: Fatih'in sadrazamı Ishak Paşa, Iç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir Aksaraylılar da semte adlarını verirler
Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor Bunlardan ilkine göre, Islamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt Diğerine göreyse, 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor
Bakırköy: Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14 yüzyılda Osmanlıların eline geçince 'Makriköy' adını aldı 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı
Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor
Çemberlitaş: Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi
Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor
Galata: Gala, Rumca da "süt" anlamına geliyor Bir rivayete göre Galata'nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi Başka bir görüşe göre ise Italyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesi düşünülerek bu isim verildi
Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi 'Emin'lere aitti Semt, adını burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alıyor
Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları,şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü
Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı
Tahtakale: Sözlük anlamı 'kale altı' olan Taht-el-kale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor
Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkânı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması yaptılar Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı
Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve 'Şişçilerin Konağı'nın zamanla değişikliğe uğradığı ve 'Şişlilerin Konağı' hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor
Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı Bundan dolayı semt,Sütlüce olarak anılır oldu
Ahırkapı: Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi
Beşiktaş: 1 Semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde 2 Bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs'ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde
Horhor: Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere, "Buraya bir çeşme yapın baksanıza 'hor hor' su sesleri geliyor" der ve buraya bir çeşme yapılır Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılıyor
Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı
Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor
Feriköy:Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri'den alıyor Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri'nin eşine bağışlanmıştı Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı
Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış
Çatladıkapı: Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı bir verilen kapısı, 1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı
Çıksalın: Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında "çık, salın" denilmeye başlandı
|
|
|
|