Yalnız Mesajı Göster

Başkentler Başkenti Yeditepe İstanbul (Türkiye)

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Başkentler Başkenti Yeditepe İstanbul (Türkiye)





"Orada, Tanrı ve insan, doğa ve sanat hep birlikte, yeryüzünde öylesine mükemmel bir yer yarattılar ki, görülmeğe değer"

Bir koluyla Asya'ya, diğeriyle Avrupa'ya uzanarak iki kıtayı da kucaklayan kenti Lamartine böyle tanımlıyor




Başkentler başkenti olarak bilinen, önce Roma, ardından Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu ve kıtalara hükmederek büyük barış coğrafyaları yaratan, Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapan İstanbul, geçmişin ihtişamını gururla korurken modern bir geleceğe doğru ilerlemektedir

Boğaz Köprüsü



İstanbul'daki çeşitlilik ziyaretçileri büyülemektedir Müzeleri, kiliseleri, sarayları, camileri, pazar yerleri ve doğal güzellikleri bitmez tükenmez nüanslar sunmaktadır Boğazın kıyısında şöyle bir arkanıza yaslandığınızda, grupta kızaran renklerin karşı sahildeki evlerin pencerelerine yansımasını seyrederek, yüzyıllar öncesinde, insanların bu olağanüstü yeri neden seçtiklerini birden anlar ve İstanbul'un, dünyanın merkezindeki şehir olduğunu hissedersiniz


İstanbul, Avrupa ile Asya kıtaları arasında köprü görevi gören, bunların birbirine en çok yaklaştığı iki uç üzerinde kurulmuş bir şehirdir Bu uçlar Avrupa kıtasında Çatalca; Asya kıtasında ise Kocaeli; güneyden Marmara ve Bursa, güneybatıdan Tekirdağ ve kuzeybatıdan Kırklareli ile çevrilidir Şehrin adını aldığı ve Haliç ile Marmara arasında kalan yarımada üzerinde bulunan asıl İstanbul 253 km², bütünü ise 5712 km² 'dir Marmara denizindeki Adalar da İstanbul iline dahildir

İstanbul Havadan Görünüm


İstanbul çevresinin bitki örtüsü, Akdeniz iklimi bitkilerini andırır Bölgede en çok görülen bitki türü makidir Bu bitkiler uzun ve kurak bir yaz mevsimine kendini uydurmuştur Fakat iklimin özelliği dolayısı ile tepeler çıplak değildir Yer yer görülen ormanlık alanların en önemlisi kentin 20 km kuzeyindeki Belgrad Ormanı'dır


Belgrad Ormanları





Yaz ayları genellikle sıcak geçen, kış aylan bölgeyi etkisi altına alan sistemlere bağlı olarak fazla soğuk geçmeyen İstanbul, Akdeniz ikliminin özelliklerini taşıyor görünse de, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'nın etkisiyle farklı özellikler taşır Kış aylarında Karadeniz'den gelen soğuk-kuru hava kütlesi ile Balkanlardan gelen soğuk-yağışlı hava kütlesinin özellikle Akdeniz'den gelen ılık ve yağışlı güneyli hava kütlelerinin etkisi altındadır Bütün ilde Karadeniz'in soğukça yağışlı (poyrazlı) havasıyla Akdeniz'in ılık (lodoslu) havası birbirini izler İlde yaz-kış, gece-gündüz arasında büyük ısı farkları görülmez

Riva


İstanbul ilinde büyük akarsu yoktur En büyük akarsu, aynı zamanda Kocaeli Yarımadası'nın da en büyük suyu olan Riva çayıdır Boğaza dökülen suların en önemlileri Küçüksu ve Göksu dereleridir

Bunlardan başka Haliç 'e dökülen Kağıthane ve Alibey Dereleri, Küçükçekmece Gölüne dökülen Sazlıdere, Büyükçekmece Gölüne dökülen Karasu Deresi, Terkos Gölüne dökülen Trança Deresi, İstanbul İlinin belli başlı akarsularıdır

Küçüksu




İlde küçük fakat önemli üç göl vardır Bunların üçü de Avrupa yakasındadır Denizden ayrılmış olan Terkos Gölünün suyu tatlıdır Kentin suyu buradan sağlanır Marmara Denizi kıyısında bulunan Küçükçekmece (11 km²) ve Büyükçekmece (16 km²) Göllerinin suları denizle temasları olduğu için tuzludur


Küçükçekmece Gölüne Gece Bakışı






Tarihçe
İstanbul, yerleşim tarihi 300 bin, kentsel tarihi yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi 1600 yıla kadar uzanan Avrupa ile Asya kıtalarının kesiştiği noktada bulunan bir dünya kentidir Şehir çağlar boyunca farklı uygarlık ve kültürlere ev sahipliği yapmış, yüzyıllar boyu çeşitli din, dil ve ırktan insanların bir arada yaşadığı kozmopolit ve metropolit yapısını korumuş ve tarihsel süreçte eşsiz bir mozaik halini almıştır Uzun zaman dilimleri boyunca her alanda merkez olmayı ve iktidarda kalmayı başaran dünyadaki ender yerleşim yerlerinden biri olan İstanbul geçmişten günümüze bir dünya başkentidir

Bizans İmparatorluğu Dönemi:

Bu dönem 324 - 1453 yılları arasını kapsadı I Konstantinus şehri ele geçirip Roma İmparatorluğu'nun başkenti yaptıktan sonra, şehir ayrıca Roma'nın doğusunun yönetim merkezi oldu Bu dönemde; yeni bir mimari yapıyla şehir oldukça genişledi 100000 kişilik bir hipodromun yanı sıra, limanlar ve su tesisleri yapıldı


Hipodrom



Konstantinos'un döneminde şehre Nova Roma dese de; 11 Mayıs 330 da şehrin ismi Konstantinopolis oldu Döneminde Dünya'nın en büyük katedral olan Ayasofya 'yı 360'da kuran Konstantin; böylece Roma İmparatorluğu'nun dinini de Hristiyanlık olarak değiştirdi

Bu dönemde İstanbul'un rolü oldukça stratejikti; Avrupa ve Asya arasında bir kapı oldu Bu vesile ile, ticaret, kültür ve diplomasinin yapıldığı bir merkezdi Bu dönemde şehrin ismi "Poli" (şehir) de oldu


Aksaray




476'da Batı Roma'nın yıkılması sonrasında da; Batı Roma İmparatorluğu'ndaki Romalıların büyük bir çoğunluğu buraya göç etti, ve Bizans İmparatorluğu'nun da başkenti İstanbul oldu

Bizans; Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1391'den sonra kuşatılmaya başlandı; en sonunda 29 Mayıs 1453'de Osmanlı İmparatorluğu 'nun himayesine geçti

Bizans'ın son imparatoru Konstantin fetihten önce İstanbul'u çok iyi savunuyordu Suda bile yanan Grejuva, deniz seferlerini zorlaştırıyordu Surların güçlülüğü ise şehre girmeyi %70-80 oranında zorlaştırıyordu Fakat Fatih Sultan Mehmet, zoru başararak yeni bir çağ açtı
İstanbul un fethi, Dünya tarihinde Orta Çağ'ın sonunu simgelemektedir


Boğaz-1870





Osmanlı İmparatorluğu Dönemi


Bu dönem 1453 - 1923 yılları arasını kapsadı 29 Mayıs 1453'de; Osmanlı İmparatorluğu padişahı Fatih Sultan Mehmet 'in 53 gün süren kuşatması sonrasında; İstanbul Osmanlı'nın 3'üncü ve son başkenti oldu

Osmanlının ele geçirmesinden sonra; Topkapı Sarayı ve Kapalı Çarşı 'nın da kurulmasının ardından bir çok okul ve hamam açıldı Dünya'nın ve İmparatorluğun dört bir yanından insanların taşındığı şehirde Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların beraber yaşadığı kozmopolit bir toplum oluştu Bizans döneminden kalan, eski binalar ve surlar onarıldı




1510 yılında; Sultan II Beyazıd; 80000 kişinin çalışmasıyla şehri yeniden kurdu Günümüzde de var olan eserlerin büyük bir çoğunluğu bu dönemden kaldı

Mimar Sinan'ın camileri ve diğer binaları kurduğu Kanuni Sultan Süleyman döneminde; mimari ve sanat konularına önem verildi

Lale Devri döneminde; Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa 1718 yılından itibaren; itfaiye'yi kurdu, ilk matbaayı açtı ve fabrikalar kurdu


Ayasofya





Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyet sonrası 1923-1950 yılları arasında fiziksel atılımlar oldu 1950'lerde Balkanlar'dan göç alan şehirde, bu dönemde şehirleşmede gecekondular ön plana çıkmaktadır 1960'larda ise gecekonduların yanında, apartmanlaşma başladı 1970'lerde ise hızlı nüfus artışı ile konut ve ulaşım sorunları önem kazandı Bu dönemde otomobil sayısının artması ve sonucunda trafiğin artması Boğaziçi Köprüsü'nün yapılmasında etkili oldu ve ulaşımda önemli bir noktaya varıldı

Boğaz Köprüsü







































Alıntı Yaparak Cevapla