08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Modern Sanatta Bir Muamma | Primitivizm
Modern Sanatta Bir Muamma
Primitivizm
Mask
Kwakiutl - British Columbia
Museum für Völkerkunde, Berlin

İlk olarak Nouveau Larousse Illustré'de (1897-1904) karşımıza çıkan "Primitive" (ilkel) sözcüğü, burada güzel sanatlarda ilkellerin taklit edildiğini belirtmek üzere kullanılır; buna ilaveten 14 yüzyıl öncesi İtalyan ve Flaman Sanatı da primitif olarak değerlendirilir Demek ki "ilkel", "henüz yetkinliğe ulaşmamış" anlamında kullanılmaktadır önceleri Peki sonra ne olur? Colin Rhodes'un, Primitivism and Modern Art adlı kitabında terim, coğrafi olarak Orta ve Güney Afrika, Amerika ve Okyanusya'yı tanımlar ancak bu kadar değil; Avrupa'nın primitif tanımı içine köylü nüfusu, çocuklar ve akıl hastalıklarını da dahil ettiğini belirtir Rhodes Pek sağlam bir şey olarak görülmemektedir anlaşılan "primitivizm"
Tanrıça Kawe (Figür) – Nukuoro - Caroline Adaları
Auckland Enstitüsü ve Müzesi, Auckland, Yeni Zelanda

O halde bu pek de sağlam olmayan şey neden sanat alanında 1890'larda Sembolizm'den 1940'ların Soyut Dışavurumculuğu'na dek kesintisiz olarak sürmüş ve 1960 sonrasında da moderne karşı çıkış anlamında kullanılmıştır? Herbert Read'in "Modern Sculpture"da belirttiği gibi salt egzotik bir üslup olarak mı görülmelidir modern sanatta primitivizmin kullanılmasının nedeni yoksa antropologlara mı kulak verilmelidir? Eş deyişle primitivizmin altında yatan estetik kaygılar mıdır yoksa özellikle de sözlük anlamı açısından bakıldığında emperyalizmi meşru kılmaya mı yaramıştır primitivizm?
Mask
Dan - Ivory Coast / Liberia
Özel Koleksiyon

Primitivizm üzerinde ne zaman düşünülmeye başlanmıştır? Şüphesiz, sanat içerikli bir terim haline geldiğinde Bu görevi ilk olarak Amerikan üstlenir 1938'de Goldwater, bunu başlık olarak "Primitivism in Modern Painting" adlı kitabı için kullanır Primitivizm ve primitif insanlar arasındaki karışıklık genel terimlerle önlenmeye çalışılır Genel eğilim, Batı sanatında primitif aramaların olduğunu ve Avrupa dışı sanatın yaban olduğunu kabul etmektir
Müzikal enstrüman (Figür) - Pere Zaire
Antwerp Etnografya Müzesi

Bize yön veren, antropologların, bu insanların primitif mi (ilkel) yoksa yaban mı olduğu sorusunu tartışmaları olmuştur bir anlamda B Malinowsky, ilkel-uygar ayrımı yaparak ilkellerin maddi ve manevi alanda ürettikleri her şeyi biyolojik ihtiyaçlarına indirger Ona göre, ilkellerin zihinsel ihtiyaçları yoktur ve dinlerinin, toplumsal yapılarının altında da onların bu birincil ihtiyaçları denebilecek olan biyolojik gereksinimleri yatar
Levi-Strauss buna karşı çıkar ve yarasa türlerini adlandırabilen bir kabile örneğini vererek bunun salt birincil ihtiyaçlar için öğrenilemeyeceğini öne sürer
Huon Peninsula (Figür)
Papua Yeni Gine
Serge Brignoni Koleksiyonu, Bern

Malinowski gibi Levi Bruhl de meseleye fonksiyonel anlamda yaklaşır ve ilkellerin zihinlerinin pre-lojik olduğunu, onların Aristoteles mantığının özdeşlik ilkesine uymadıklarını söyler Ne demektir bu? "İlkel" bir insan kendini, mensubu olduğu klanla özdeşleştirerek "sen kimsin?" sorusuna "ben bir kırmızı papağanım" yanıtını vermektedir Malinowski'nin dilinden konuşacak olursak Aristoteles'in A=A'sına, özdeşlik ilkesine uymamaktadır bu durum Ancak Malinowski ve diğer fonksiyonal antropologların atladıkları bir şey vardır ki bunu Levi Strauss ortaya koyar Strauss, fonksiyonal antropologların özdeşlik ilkesi diye direttikleri konuya metafor kullanımını örnek vererek karşı çıkar Tıpkı bizim rakıyı aslan sütü olarak tanımlamamız ya da futbolculara aslanlar benzetmesi yapmamız gibi onlar da metafora başvurmaktadır
Kifwebe Maskı - Songye Zaire
Özel Koleksiyon

Peki Strauss'un bu görüşü fonksiyonalistleri tatmin etmiş midir? Kuşkusuz, hayır Kazanan taraf fonksiyonalist antropoloji tarafı olur; çünkü fonksiyonalistlerin tavrı pekala emperyalizmi meşru kılmaktadır
Bu yaban ya da ilkel nitelendirmeleri bugüne dek tartışmalı bir biçimde gelmiştir gelmesine fakat bu gibi ayrımlar 19 yüzyıl sonu 20 yüzyıl başındaki sanatçılar için pek bir şey ifade etmemiştir Onlar Batı sanatında yüzyıllardır süren geleneği yıkmak adına yararlanmışlardır bu "ilkel" ya da "yaban" insanın ortaya koyduklarından Sanat eseri diyemeyeceğim çünkü bu örnekler sanat eseri değil; ya klanın sembolü, ya ata kültüyle ilişkili bir totem, ya fetiş ya da büyü amaçlı törenlerde giyilen başlıklar, takılan maskeler, vs
|
|
|