08-03-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Resim Sanatında Akımlar
KinetikSanat

Kinetik heykel / çeşme Naum Gabo ,
At Guy's ve St Thomas Hastanesi Londra , İngiltere
Hareket olaylarını inceleyen bilim dalıdır 20 yy ’da Amerika’da doğmuş olan Op’art duran ya da hareket halinde bulunan objelerin retina ile algılanması olayı denemelerini konu edinen bir sanat türüdür Optik deyimi hareket olayını da kapsamaktadır Böylece kinetik-optik deyimi birbirine yakın anlamda kullanılmaktadır Kinetik sanat büyük ölçüde optik özellik göstermektedir


Alexander Calder
Rotterdam/Hollanda
Önceleri fizik ve kimya dallarında hareketle ilgili olayları tanımlamak için kullanılan kinetik sözcüğü 1945’ten sonra sanatçıları ilgilendirmeye başlamış, ışık ve hareket, plastik ve görsel sanatların tasvirinde estetik öğeler ve ifade araçları olmuştur 1960’ta kinetik, sanat kronolojisinin yayınlanışıyla sanat dilinde yer etmiştir

Aula Magna, Las Nubes 1953,
Universidad Central de Venezuela, Caracas, Venezuela
Arkaik sanatların hareketsiz, blok gibi görünen heykelleri zamanla ve sanat anlayışlarına göre hareketlendirilmiş, barak sanat aşamasında hareket ve ışık temel sanatsal ifade öğeleri sayılmıştır Bernini’nin Apollon ve Daphne, Prosperina’nın kaçırılması, daha sonraları Carheaux’un La Danse’i, Rude’ün Marseillaise gurup heykellerinde hareket, ifadenin tümüyle bütünleyici elemanları olarak değerlendirilmiştir Fütürist resim ve heykel sanatçısı Baccioni tümüyle hareket algısı veren mekanda tek fom sürekliliği adlı bronz heykelini, hareket olayını somutlaştırmak için yapmıştır


Josef Albers-Le Tamanoir (1963)
Rotterdam, Hollanda
Bauhaus, Rus Konstrüktivistleri, De Stilj hareketi ve daha yakın dönemlerden Alexandre Calder bu akımın kaynağını oluşturmaktadır Kinetik sanat ilk kez konstrüktivistlerce ortaya atılmış ve bu sanat düşüncesini Pevsner ve Gabo kardeşler manifestolarında şöyle savunuyorlardı “Sanatın Mısır’dan gelme bin yıllık yanılgısından, sadece statik ritimlerden oluşabileceği yanılgısından kendimizi kurtarmalıyız Çağımızın duyarlılığının ana biçimi olarak, sanatın en önemli unsurlarının kinetik ritimler olduğunu bildiriyoruz ” İlk kinetik heykel bu anlayışla 1920’de N Gabo tarafından yapılan “kinetik heykel: Yükselen ve Duran Dalga” dır


Josef Albers-Têtes et Queue (1965)
Berlin, Almanya
1930 öncesi kinetik sanat özellikleri sayıca çok azdır “GELECEKÇİLİK” akımı sanatçıları dinamik harekete dayalı bazı yapıtlar üretmiş, BALLA ve Fortunata Depero (1892-1960) dönen, dağılan, dönüşen, yok olan ve yeniden görünen üç boyutlu nesnelerden söz etmekle birlikte bunları daha çok “mekanik tiyatro”da kullanmışlardır


Saygı Meydanı'na (1965)
ARCHIPENKO’nun ahşap, cam, tel, ve metal kullanarak gerçekleştirdiği heykelleriyle LAURENS’in “parçalanabilen”yapıtlarında bazı hareketli parçalar bulunmakla birlikte, bunların hiçbirinde hareket bir estetik öğe olarak kullanılmamıştır Bu anlamda en erken kinetik sanat örneği, DUCHAMP’ın Bisiklet Tekerleği (1913) yapıtıdır DELAUNAY’ın Diskler (1912-1913) dizisi GABO’nun Kinetik Konstrüksiyon No-1’i (1920), TATLİN’in III Entegrasyonal Anıtı Projesi (1919)’de hacim yaratan kinetik örneklerdir


Josef Albers (1938)
Hirshhorn Müzesi ve Heykel Bahçesi
1920’lerde MOHOLY – NAGY ‘nin elektrikli makine aracılığıyla ışık etkileri yarattığı yapıtları ve RODÇENKO’nun konstrüksiyonları, 1940 öncesi kinetik sanatın önemli örnekleridir Hareketi estetik ve anlatımsal öğe olarak kullanma eğilimi ancak 1940’larda ivme kazanmıştır Dadacılık ve Gerçeküstücülük ile Yapımcılık’tan kaynaklanan sanatçılar “kinetik” kavramını işlemeye başlamıştır İtalyan sanatçı MUNARI 1930’larda “kullanışsız makineleri tasarlamış, 1940’larda da kinetik nesneler gerçekleştirmiştir 1950’erde Fransız sanatçı Pol Bury (d-1922) istendiği zaman döndürülebilen” hareketli düzlemleri ile (Plans Mobiles) hareketi anlatım aracı olarak kullanılmıştır


Jean Tinguely
Heureka in Zürich
Kinetik sanat 1960’larda gerek ABD’de gerek Avrupa’da yaygın anlatım türlerinden biri haline gelmiştir İngiltere’de MARY MARTIN (1907-1969) ALTINORAN gibi matematik kuralarıyla biçimlendirdiği yapıtlarında hareketi doğal ışık aracılığıyla elde ederken, kocası MARTIN hareketli nesnelerden yararlanmıştı


Jean Tinguely(1965)
Israel Museum, Jerusalem
Fransız sanatçı MORELLET ile Arjantin’li LE PARC da yapıtlarında özellikle bilimsel ilkelerden hareket etmişlerdir Öte yandan TİNGUELY ve TAKIS gibi deneysel sanatçılarda hareketli yapıtlarıyla ünlenen kişilerdir


Jean Tinguely- Fasnachts
Brunnen in Basel
Bu dönemde Avrupa’nın bir çok önemli sanat merkezinde kinetik sanatın irdelendiği grup sergileri açılmıştır Bu yapıtların çoğunda çok çeşitli malzeme ve tekniklerden yararlanıldığı, hatta bilgisayarın bile kullanıldığı görülür Kimi örneklerde hareket yavaş, kimilerindeyse gözün izleyemeyeceği kadar hızlıdır Düzenli olan kadar, rastlantısal olanda vardır


Robert Delaunay (1912)
Hamburger Kunsthalle
1970’lerin yeni estetik arayışları içinde hareketin yene anlamlar kazanması yumuşak, zarif, ritmik, tekdüze, düzensiz vb gibi sıfatlar yüklenmesi kinetik sanat örneklerinin çeşitliliğinin artmasına katkıda bulunmuştur


Robert Delaunay (1911)
Chicago Sanat Enstitüsü
Kişilerin katılması ile değişik mekanlarda yapılan ışıklı denemeler sanal gösterileri sayılabilmektedir Laser ışınlarıyla uzayda yapılan ışık düzenlemeleriyle 20 yy’ın son aşamasında sanata verilen değişik anlam belgelenmek istenmektedir

Robert Delaunay Simultaneous (Zıtlıklar: Güneş ve Ay )
City New York- Modern Sanat Müzesi

|
|
|