08-03-2012
|
#7
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Divân-İ Lûgati't Türk Hakkında Her Şey

S Harfi

Sabanda sandırış bolsa örtgünde irteş bolmas
Saban zamanı sürtüşme olursa, harman zamanında dövüş olmaz
Sabın sagrakka tegir
Sözle, tatlı dille sürâhiye erişilir
Saçratgudın korkmış kuş kırk yıl ayrı yıgaç üze konmas
Tuzakdan korkmuş kuş kırk yıl çatal ağaç üstüne konmaz
Sakak bıçar, sakal okşar
Çene keser, sakal okşar
Sözğe süçünse bulun barır
Lâfa dalan tutsak olur
Sub içürmesge süt ber
Su içirmeyene süt ver
Sub körmekinçe etük tartma
Suyu körmeyince etek toplama
Subuzganda eb bolmas, topurganda ab bolmas
Mezarlıkda ev olmaz, tozlu yerde av olmaz
Sundılaç ışı ermes örtgün tepmek
Harman tepmek çayır kuşunun serçe işi değildir
Süsegen uyka Teñri müñüz bermes
Süsegen öküze Tanrı boynuz vermez

T Harfi

Tabgaç Kannıñ turkusı telim teñlemeyip bıçmas
Çin hakanının ipeği çokdur ama denk getirmedikçe biçmez
Tagıg ukrukın egmes, teñizni kaygıkın bükmez
Dağ kement ile eğilmez, denizin önü kayıkla kesilmez
Tag tagka kabuşmas, kişi kişiğe kabuşur
Dağ dağa kavuşmaz, kişi kişiye kavuşur
Tamu kapugın açar tabar
Cehennemin kapısını açan maldır
Tapug taş yarar, taş başıg yarar
Emir taşı yarar, taş başı yarar,
Toyın tapugsak Teñri sepinçsiz
Şaman tapınsa da Tanrı memnun olmaz
Tünle bulıt örtense eblûk urı keldürmişçe bolur
Tañda bulıt örtense ebge yağı kirmişçe bolur
Akşam üstü bulut kızarırsa ev halkı çocuk doğmuş gibi olur,
Tan vakti bulut kızarırsa eve düşman girmiş gibi olur
Tünle yorub kunduz sebnür, kiçikde eplenip ulgayu sebnür
Geceyle yola çıkan gündüzün sevinir, küçükken evlenen yaşlanınca
sevinir
Tütün kopursa işlenür
Dumanı kaldıran islenir
Tütüşmeginçe tüzülmes, tüpirmeğinçe açılmas
Dövüş olmayınca düzen düzülmez, tipi olmayınca hava açılmaz
Tuzun birle uruş, utun birle tireşme üsterme
Yumuşak başlı kişi ile vuruş alçak kişi ile iddialaşma, direşme

U-Ü Harfi

Ula bolsa yol azmas, bilig bolsa söz yazmas
İşâret olsa yol şaşırılmaz, bilgi olsa söz uzamaz, yayılmaz,
Ulugnı uluglasa kut bulur
Ulu kişiyi ululayan, devlet bulur
Uluk yağırı ogulka kalır Bk: Keriş …
Atın omuz başındaki yara oğula kalır
Uygur yıgaç uzun kes, temür kısga kes
Ey Uygur, ağacı uzun kes, demiri kısa kes
Üri kopsa oguş alkışur, yağı kelse imrem tepreşür
Gürültü kopsa hısım, akraba koşuşur, düşman gelse halk debreşir, yer yerinden oynar

Y Harfi

Yablak tıllıg beğden kerü yalñus tul yeğ
Kötü dilli beyden yalnız dul kadın yeğdir
Yagıñ erse kerek yundakı tegir
Düşmanın hücum edip gitse bile atının fışkısı kalır
Yağını aşaklasa başka çıkar
Düşman küçümsenirse başa çıkar
Yakadaki yalga gali eligdeki ıçgınur
Yakandakini yalarken elindeki gider
Yalksa yeme yağ eyğü, köyse yeme kün eyğü
Bıksa bile yağ iyi, yaksa bile gün iyidir
Yalñuk meñgü tirilmez, sınka kirüb kirü yanmas
Kişi ebediyen diri kalmaz, mezara giren geri dönmez
Yitükliğ anası koyun açar
Kaybetdiği nesneyi anasının koynunda arar
Yogurkanda artuk ayak kösülse üşiyür
Ayak yorgandan dışarıya uzatılırsa üşür
Yunt başın yularlab keñeldi
At başını dâimâ yularlayıp tedbîr al
Yunt kazısı yağ
Yağın iyisi atın karnından çıkan yağdır
Yurt kiçük bolsa angut bedük ur
Delik küçük olsa da tapayı yamayı büyük vur
Yüpüşlüğ kelin keyeküni yapaş bulur
Yüz görümlülüğü çok olan gelin, güveyiyi yavaş, yumuşak bulur
Yüzge körme erdem tile
Kişide yüz güzelliği değil fazilet ara, dile
|
|
|
|