08-03-2012
|
#11
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Divân-İ Lûgati't Türk Hakkında Her Şey

*Türk dil ağacı
Divan'da Türkler Üzerine Geçen Hadisler

Divan-u Lügat‘te iki yerde Türkler üzerine, iki hadis geçmektedir Birisi “Türk dilini öğreniniz, çünkü onların egemenlikleri uzun sürecektir ” anlamında, birisi de “Yüce Tanrı, benim Türk adlı ordum vardır, onları Doğu’da oturttum Kızdığım ulusun üzerine onları saldırtırım” manasındadır Bu hadislerin her ikisi de sağlam hadislerden değildir; binlerce hadis uydurulmuş olduğu için İslam bilginleri hadis işinde çok titiz davranmışlardır; bu yüzden hadis işi geniş bir bilgi hâlini almış Gerek hadislerin çeşidi, gerek ağızdan ağıza söyleyenlerin hayatları ve ahlakları hakkında birçok kitaplar yazılmış, usuller ve ölçülere göre bu iki hadis Peygamberimize değin varmayan yapma hadislerdendir
Şüphesiz bunları Kaşgarlı kendisi uydurmuyor; o da başkalarından aldığını söylüyor Divandaki hadisler hususunda sözü İstanbul Üniversitesi Ordinaryüs Profesörlerinden sayın hocamız Bay Şerafeddin’e bırakıoyrum “Hadis kitaplarında böyle bir söz mevcut değildir Mahmut Kaşgarî bunu, Buhara imamlarından itimada şayan bir zattan ve Nişaburlu diğer bir imamdan işittiğini söylüyorsa da bunlardan hiçbirinin adını bildirmiyor ve aynı zamanda “eğer bu hadis sahih ise ki bu baptaki mes’uliyet o iki zata aittir” demesi ile kendisinin de bu hadisin doğruluğuna kail olmadığını oldukça açık ir surette göstermektedir İkinci hadise gelince: Mahmut Kaşgarî bu hadisi “(…)”nın ahır zaman ahvalini bildiren kitabında Peygamberimizden rivayet etmiş olduğunu söylemektedir

Divan-ı Lügati’t Türk’ten Dörtlükler
"Alp Er Tunga Sagusu"
Alp Er Tonga öldi mü
İsiz ajun kaldı mu
Ödlek öçin aldı mu
Emdi yürek yırtılur
Ödlek yarag közetti
Ogrı tuzak uzattı
Begler begin azıttı
Kaçsa kah kurtulur
Ulşıp eren börleyü
Yırtıp yaka urlayu
Sıkrıp üni yurlayu
Sıgtap közi örtülür
Ödlek arıg kevredi
Yunçıg yavuz tavradı
Erdem yeme savradı
Ajun begi çertilür
Bilge bögü yunçıdı
Ajun atı yençidi
Erdem eti tmçıdı
Yerge tegip sürtülür

"AŞK"
Karahanlı Türkçesiyle  
Könglüm angar kaynayu
İçtin angar oynayu
Keldi manga boynayu
Oynap meni argarur
Bardı közüm yarukı
Aldı özüm konukı
Kanda erinç kanıkı
Ümdi udin odgurur
Üdik mini komıttı
Sakırç manga yumıttı
Könglüm angar emitti
Yüzüm mening sargarur
Kördi meni emleyü
Baktı manga imleyü
Kadga köngül tumlıyu
Kadgu meni turgurur
Türkiye Türkçesiyle  
Gönlüm coşar kaynaşır,
Evde onunla oynaşır;
Gelip üstüme nazlaşır,
Oynayıp beni yoruyor
Gitti gözüm ışığı,
Aldı benim ruhumu,
Nerede acep şimdi,
Gözüme uyku girmiyor
Sevgi beni coşturdu,
Keder bende toplandı,
Gönlüm ona meyletti,
Yüzüm benim sararıyor
İlâç gibi beni gördü,
Gözü ile selâm verdi,
Birden içim donup kaldı,
Keder beni durduruyor
"TÜRK"
Karahanlı Türkçesiyle  
Kaçan korse anı Türk
Budun anga aydaçı
Mungar tegir ulugluk
Munda naru keslinür
Türkiye Türkçesiyle  
Görünce bir Türk
Şöyle söyler halk:
Bundadır ululuk,
Bundan gayrıda yok

Divan-ı Lügati’t Türk’ten Beyitler
"Aşkla İlgili Beyitler"

Üdik otı tutunup öpke yürek kagrulur
Özüm mening budursın otı anıng çaklanur
Aşk ateşi tutuşunca ciğer yürek kavrulur;
Benim özüm bıldırcın, onun aşk ateşinde döner

Köngli köyüp kanı kurıp ağzı açıp katgurar
Sızgurgalır üdikler essiz yüzi burkurar
Gönlü yanar, kanı kurur; ağzını açıp güler;
Aşktan erimek üzredir, vah yazık, yüzü solar

Kizlep tutar sevüglüg adrış küni belgürer
Başlıg közüg yapsama yaşı anıng savrukar
Gizleyip durduğu aşk, ayrılış günü anlaşılır;
Yaralı gözü kapama, onun yaşı savrulur

"Hikemî Beyitler"
Erdi uza erenler erdem begi bilig tag
Aydı öküş öğütler könglüm bolur angar sag
Geçmişte vardı erenler, erdem beyi, bilgi dağdı;
Söylediler çok öğütler, andıkça gönlüm sağaldı

Bardı eren konuk körüp kutka sakar
Kaldı yavuz oyuk körüp evni yıkar
Gitti misafiri uğur sayan erler Kaldı
kötüler, hayal görse evin yıkar

Algıl öğüt mendin oğul erdem tile
Boyda ulug bilge bolup bilging ula
Ey oğul, benden öğüt al, erdem dile;
Halk içinde ulu bilge ol, bilgin yayıla

Öç kek kamug kişining yalmguk üze alım bil
Edgülüküg ugança eliging bile telim kil
Öç, herkesin insan üzerindeki borcudur, bil;
İyiliği elin yettiği ölçüde çok kıl

Körklüg tonug özüngke tatlıg aşıg adınka
Tutgıl konuk agırlıg yadsun çavmg budunka
Güzel giyimi kendine, tatlı aşı başkasına;
Konuğa itibar et, yayılsın ünün buduna

Kışka itin kelse kah kutlug yay
Tün kün keçe alkmur ödlek bile ay
Kışa hazırlan gelse de kutlu yaz,
Tükenir zaman ve aylar geçmekle gece gündüz

Erdem tile ögrenüpen bolma küvez
Erdemsizin ögünse engmegüde enger
Erdem dile, öğrenerek olma mağrur,
Erdemsiz ögünse de imtihanda şaşar

Kut kıvıg birse idim kulmga
Künde ışı yüksepen yokar ağar
Kut devlet verse Tanrım kuluna,
Her gün işi yükselip yukarı çıkar
|
|
|