08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Senin Yaşın Aşka Tutmuyor Sevgilim..
Senin yaşın aşka tutmuyor hiç gelme  
Bükülmüş dudaklarına bükülmüş sözler büyük kaçar
on santim daha   uzasan başın göğe çarpacak
göğsün diyordum göğsünden sözediyordum Sen  
Sen ölmeden beş dakika önce düştün
Mandallarından savrulup uçan beyaz bir gömlek gibi  
Havada uçarken ölüp savrulan beyaz bir kelebek gibi  
Hay aksi dengesini kaybeden bir cambaz gibi
virajı alamayıp,şarampole yurvarlanan arabalar gibi 
Aklıma ilk gelecek bir şey gibi
düştün!
Düşüşün bir rüyaydı
Düşüşün yarım kalacak bir rüyaydı gecelerden bir gece 
Gecelerden bir gece aşkın üstüne yürüdün
Delikanlı bir yanın vardır karanlıkta ;
şöyle sert, şöyle naif, şöyle öfkeli!
Senin yaşın aşka tutmuyorum çocuğum, hiç gelme  
Açıkta kalırsın
Aşk insanı acıktırır
Aşk insanı bir ölüme susatırsa aşk diye anılır
Senin mahallende aşk masallara giremez
Masala giren aşk çıkamaz o mahallelerde!
Masalların aşkına, benim aşkıma,
Allah aşkına
Senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim, lütfen gelme  
Bana ayak bastığın gün
Aşk herhangi bir gün olarak katılır haftaya
salı ile çarşamba arasında bir yere aşk,
her koşulda eğlenceli;
aşk, istedi mi sereserpe!
Yüzünde derin mi derin, kuşkulu, canavar bir gülümse  
Yırtarsın, kapatırsın, vurur deviremezsin
sevgilim  
Sen bu aşkta dolap çeviremezsin!
Açıkta kalırsın
Aşk insanı acıktırır
Aşk insanı bir ölüme susatıyorsa aşk diye anılır!
Yüzünde derin mi derin, kopkoyu, yapış yapış bir gülümseme  
Senin Yaşın Aşka Tutmuyor Sevgilim
Lütfen Gelme!
|
|
|