Konu
:
Atatürk’E İzmir Suikastından Başka İzmir’De Bilinmeyen Bir Suikast Girişimi
Yalnız Mesajı Göster
Atatürk’E İzmir Suikastından Başka İzmir’De Bilinmeyen Bir Suikast Girişimi
08-03-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Atatürk’E İzmir Suikastından Başka İzmir’De Bilinmeyen Bir Suikast Girişimi
A
tatürk’e
İ
zmir
S
uikastından
B
aşka
İ
zmir’de
B
ilinmeyen
B
ir
S
uikast
G
irişimi
Atatürk’e bildiğim kadar ufak veya büyük çaplı 14-15 defa suikast girişimi olmuştur
Bunların en ünlüsü veya diğer anlatımla bilineni İzmir suikastıdır
Zanlıların İstiklal Mahkemesinde yargılandığı ve ağır cezalar aldığı İzmir suikastı davası aslında Türkiye’de bir anlamda ittihatçılığın tasfiye edildiği dönüm noktasıdır
Bizim bugün yazacağımız Gazi’ye suikast girişimi bugüne kadar olanlardan farklıdır
Yine İzmir’dedir
Ama Karşıyaka’da annesinin mezarının başında
Hem de kadın kıyafetine girmiş bir erkek tarafından olduğunu halen yaşayan bir tanıktan 1911 doğumlu Zehra Dinçer’den öğreniyoruz
Çünkü şuana kadar bu olay ile ilgili ne başka tanık ne de gazetelerden her hangi bir haber bulabildik
Bulamamızın nedenini de yazacağım
Önce Zehra hanımla ilgili kısa bilgi: Zehra hanım Dağkızılca köyü 1911 doğumlu
Aslında 1913 doğumlu
Sonra 2 yaş büyütmüşler
Dağkızılca o tarihlerde nahiye
Köy nüfus defterinde 11 haneye kayıtlılar
Babası 1883 doğumlu Çömezzade Hüseyin Efendi
Köyün ileri gelenlerinden
Hem farklı kişiliği hem de güçlü ekonomik yapısı ile
Seferberlikte Rus cephesinde çarpışmış
Cumhuriyet dönemi Ali Fethi beyin (Okyar) partisi Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın önde gelen temsilcilerinden
Düşünün İzmir valisi Kazım Dirik Paşa ta İzmir’den kendisine bu faaliyetinden dolayı Dağkızılca’ya gelip partiden (SCF) ayrılması için tehdit ediyor
Babası Çömezzade Hüseyin Çömez
Onu başka yazımda yazacağım
Bu konuda da elimde tanık kayıtlar var
Dönem tek parti dönemi
Bana rahmetli Sabri Fidan Çavuş ve halen yaşayan olaya tanıklık eden Hulisi dede anlattı
Hüseyin Çömez 04 Mayıs 1941 de vefat etmiş
Annesi ise Kadriye hanım
Torbalı 1898 doğumlu
Ailesi İzmir’de oturuyor
Konak’a kayıtlı
Yakın akrabası Torbalı’nın eski muhtarlarından Mehmet Kemal
Yani bu günkü Tarhan’lardan
Kadriye hanımın ailesi İzmir Karşıyaka’da oturmuş
Zehra Hanım Annesinin Kucağında
Fotoğrafından da anlaşılacağı üzere çok modern ve alımlı , güzel bir hoş hanım
Yunan işgalinde Hüseyin beyin evini Yunan askerleri yakıyor
Zehra hanım babasına ve köylüye Yunan askerlerinin yaptıkları işkenceleri ve dayak fasıllarını ve sahibi olmayan genç kızların Yunan subay ve askerlerine nasıl karılık yaptırdıklarını ağlayarak anlatıyor
Baskıdan İzmir’e kaçmışlar
Konak tarafında “Urukmuş Sokağında” ev tutmuşlar
İzmir’in işgalindeki çektikleri eziyeti anlatıyor
Hele hele şalvar giyen kadınlara Yunan askerinin şalvarının içine kedi atarak kadınları oturtup kaldırarak kedinin bacaklarını ve hayalarını nasıl tırmalarken askerlerin zevk alan gülüşmelerini acı acı anlatıyor
Ve ekliyor
“Yunan kardeşliğini isteyenler gelsin bana sorsun!
” Tüm anlatımları İzmir Karşıyaka’daki evinde sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alıyorum
İzmir’e Türk askerlerinin girişine, Konak’taki valilik konağına şanlı bayrağımızın çekilişine ve işbirlikçilerin ev ev toplanıp asılmalarına tanık olmuş
Zehra hanımın işgal anılarını ayrı bir yazımda sizlere sunacağım
İşgal sonrası babası köye döner
Zehra hanım ise zaman zaman Karşıyaka’da bulunan teyzelerinde kalmaktadır
Teyzelerinin evi Atatürk’ün annesinin mezarının çok yakınındadır
Evin su ihtiyacı Gazi’nin annesinin mezarının bulunduğu camideki çeşmeden karşılanmaktadır
İşte Atatürk’e suikast girişimine bundan dolayı tanık olmuştur
Ben kendisi ile görüşürken bu olay ortaya çıktı
Aslında konumuz babası ve Yunan işgali ile ilgili bilgi almaktı
Bizi kızı Kadriye hanım karşıladı
Yanımda da eşim Hatice hanım var
Ben tanık olduğu olayı duyduğumda önce yaşlılık haline bağladım
İlerleyen saatlerde tekrar tekrar sordum
Her seferinde bana kelimesi kelimesine aynı şeyi anlattı
Görüşmenin olduğu 23 Mart 2008 tarihinden bu güne kadar bu olayla ilgili başka tanık veya hatıra veya o günkü gazetelerden tarama sureti ile haber aradık
Ne yazık ki şuana kadar bulamadık
Üniversitede ders veren konunun uzmanı öğretim üyesi Prof
hocalarımdan ve yine öğretim üyesi Doçent arkadaşlarımdan yardım istedim
Onlarda konuya eğildiler
Ama sonuç yok
Konu önemli olduğu için bu bilginin de kaybolmasını istemedim
En sonunda bu konudaki şu an iddia biçiminde olan ancak bana göre doğruluk payı çok yüksek olan olayı yazarak en azından kayıt altına almak istedim
Belki ileride bu konuda belge veya anı veya diplomatik rapor ortaya çıkabilir
Şimdilik bir şey iddia etmek zor
Ancak tüm sorumluluğu üstlenerek bu konuyu yazayım dedim
Yine tekrarlıyorum
Tüm sorumluluk bana ait ve bu konuda hiçbir iddiam yok
Atatürk’e İzmir’de suikast olayı ile ilgili kısa bilgi: Gazi’nin yaptığı devrimleri engelleyemeyenler kendisini İzmir’de suikastla ortadan kaldırmayı planlarlar
Olayı inkılap tarihi derslerinde öğretiriz
Aslında bu suikastı Ankara’da planlamışlar
Ancak Milli Mücadelenin önde gelen komutanlarının haberi oluyor
Bunu engelliyorlar
Ama hükümete ve Gazi’ye haber vermiyorlar
Bu komutanlar cumhuriyet sonrası Gazi’ye muhalif grup
İzmir İstiklal Mahkemesinde bunların yani komutanların yargılanmasının nedeni bu
Suikastı ihbar eden motorcu Giritli Şevki bir ara Torbalı’da yaşamış
Rahmetli Deveci Salih Tünaydın amcanın anlatımları hala görüntülü kayıt arşivimde
Burada gasp ve adam öldürme olaylarına karışmış ve kaçmış
Sarı Edip efe de işin içinde
Yaşlılardan dinlemiştim
Ancak Zehra hanımın tanık olduğu suikast girişimi bu suikasttan farklı
Şimdi Atatürk’ün Zehra hanımın anlatımı ile 12-13 yaşlarında olduğu döneme İzmir’e geldiği tarihlere bakalım
Yani 1925 ile 1926 yıllarında Gazi İzmir’e 3 defa geliyor
İlki 11 16 Ekim 1925 arasında
2
gelişi o ünlü İzmir suikastı dönemi
16 Haziran - 10/11 Temmuz 1926
3
gelişi 1930 yılına rastlıyor
Demek ki eğer doğru ise 1925 veya 1926 yılları içinde olması gerekiyor
Ancak kesin tarih saptamak veya tespit etmek zor
Çünkü gününü hatırlamıyor
Şimdi gelelim Atatürk’e bilinmeyen suikast girişimine
Zehra Dinçer’in teyzelerinin evi Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanımın mezarına yakındır
Zehra Hanımın teyzesinin ailesi evin su ihtiyacını mezara yakın olan camideki çeşmeden saglamaktadır
Atatürk o devirde herkesin yakından görmek istediği büyük kurtarıcıdır
Zehra hanım resmi olarak 1911 doğumlu
Ancak gerçek doğumunun Çanakkale Savaşından 2 ay önce olduğunu söylüyor
Yani 1914 veya 1915 yılı olması gerek
1914 yılını kabul edersek olayın 1926 yılında olması gerek
Çünkü 12 yaşında olunca öyle olması gerek
Şimdi Zehra Dinçer’in anlatımına dönelim
Elimdeki ses kayıtlarında hiçbir değişiklik yapılmadan çözümü verilmiştir
Açıklama gereken yerler parantez içinde verilmiştir
” Çocukluk
Teyzemin evi Atatürk’ün camisinin altındaydı
(Zübeyde hanımın gömülü olduğu camiyi kast ediyor)
Her gün su alıyorduk biz camiden
Duyduk Atatürk gelecek diye
( O dönemde Atatürk yerine Gazi Paşa sıfatı kullanılmaktadır
Gazi yerine benimsenen Atatürk kelimesi kullanılmaktadır
) Ben caminin kapısına oturdum
(Tarif ettiği yer cami duvarının sağ tarafı)
Halılar serildi
Kolonyalar döküldü yollara
Ondan sonra taksiler geldi ,geçti
Geldi geçti
Tam kapının önünde taksi durdu
Atatürk taksiden indi
Bir kalktım
Bacağına bir sarıldım Atatürk’ün
Bacağına sarıldım
“Sen bizi bıçaktan kurtardın “ diye bağırı bağırı verdim
Atatürk zorlan ayağını çekti, aldı
Annesinin mezarını (mezarın etrafını ) üç kere dolaştı
Elinde bir demet çiçek
Tam çiçeği korkan (annesinin mezarının üstüne ) bir bağırmak koptu emme
Erkeğin biri zar giymiş çocuğum
(Zar: çarşaf demektir
Halen yaşlılar tarafından kullanılır) Buraya iki tane bomba koymuş ( Tarif edilen yer koltuk altı bölgesi) Atatürk’e bomba atacakmış
Yakalıyorlar buna
Yakalıyorlar adamı
Elinde bombaları alıyorlar
Atatürk kaçtı
Biz kaçtık oradan
Ertesi gün tellal bağırdı
Zar giyilmeyecek
Zarlar çıkacak diye
Ondan sonra baş örtüsü örtünüldü
Zar çıktı
Bu sefer ne oldu? Atatürk zarı yasak etti dediler
Haklı değil mi ? Zehra Dinçer ninenin anlattıkları böyle
Anlatıma göre suikastı yapan kişi çarşafa giymiş bir erkek
Koltuk altına bomba saklamış
Ve son anda fark edilip yakalanıyor
Bu kişinin bir örgüt bağlantısı var mıydı yoksa ferdi bir hareket mi olduğunu kim di kimin nesiydi bilmiyoruz
Dönem tek parti dönemi
Basında sansür var
Gazetelerde bu olayın yer almaması belki bundan olabilir
Dönemi yaşayan kişilerin anılarında belki de yazılmadı
Bir de olay çok kısa bir süre içinde oluyor
Yani birkaç dakika içinde
Zehra nine şuan tek tanık
O dönemi yaşayan tanık ta bulmak neredeyse mümkün değil
Çünkü o an Atatürk’ün yanında olanların hepsi rahmetli
Belki ileride günlük veya anıları çıkarsa bu bilgi desteklenir
Bu araştırmanın hazırlanmasında benimle bilgilerini ve özel fotoğraf arşivini paylaşan sayın canlı tarih Zehra Dinçer’e, kızı sayın Kadriye Dinçer’e , eşim Hatice Çetin’e buradan teşekkür ediyorum
Bu araştırma yazısının ileride yapılacak olan akademik çalışmalara ışık tutması dileği ile
Kalın sağlıcakla
Necat ÇETİN
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul