08-03-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk'ün Mektupları Ve Şiirleri
Atatürk ve Fahrettin Altay

Miralay Fahrettin(Altay) Bey’e Mektubu ( Sivas 8 Aralık 1919 )
Muhterem kardeşim,
Şemsettin Beyden sonra Hüseyin Beyin de Sivas'a gönderilmesi suretiyle kardeşlik bağlarını kuvvetlendirmek hususunda ishar buyurulan samimiyete teşekkürlerimi arz eylerim, Şemseddin Bey son günlerin geciktirdiği müzakere ve kararlar hakkında siz biraderlerine malümat arz eylemiştir
Hüseyin Beyde Suriye ve Ermenistan Fevkalade Komiseri iken İstanbul yolu ile Paris sulh konferansına giden François George Piqueau'nun Heyet-i Temsiliye'ye katılmak üzere Sivas'a gelmesindeki sebebi izah edecektir Bu buluşmaya ait bir hülasa şifre ile takdim edildiği gibi bir sureti de Hüseyin Beyle takdim edilmiştir İtalya'nın İstanbul Fevkalade Komiseri Mösyö Malis evvelce bazı mütalaalarını mektupla bildirdiği gibi bu defa da Sivas'a hususi bir memur göndererek iki taraf için bir anlaşma zemini araştırmaya başlamıştır İngilizlerin Erzurum Kars havalisindeyken tanıştığımız ve sonradan Harbiye Nazırlarının daveti üzerine Londra'ya giden Kaymakam Rovlson bu defa İstanbul'a dönmüş ve görüşmek üzere Sivas'a gelmek istediğini Trabzon'daki mümessilleri vasıtasıyla bildirmiştir Rovlson Londra'ya hareket edeceği sırada Erzurum'da veda etmek üzere görüşmüş ve "avdetimde daha müsait şartlar dahilinde görüşebileceğimizi ümit ederim " demişti İstanbul umumiyetle Şarkta İngiliz siyasi memurlarının Türkleri tanımakta ve Trakya hakkında takip ettikleri siyasette yanlış yola gittiklerini ve bunda İstanbul muhiti ile Osmanlı Hükümet merkezinin zararlı amil olduklarını ilave etmişti
Amerika Tahkikat Heyeti Reisi General Harbord ile Sivas'ta uzun uzadıya vuku bulmuş olan görüşmemizde müşarünileyhin ve Şarkta bulunan bütün Amerikalıların lehimizde olduğu anlaşılmış ve sonradan alınan mevsuk malümattan Harbord raporunun lehimizde yazıldığı anlaşılmıştır Yalnız, Amerika ahalisi senelerden beri aleyhimizde işittikleri propagandanın tesirinden kolaylıkla kurtulamayacakları itiraf olunmuştur
Avrupalıların Türkiye hakkındaki niyetleri memleketimiz üzerinde azami derecede ve daimi emin bir surette menfaatlerinin temini merkezindedir Menfaatlerine uygun zemini hazırlamak ve temin etmek için dayanmak istedikleri sebep ve bahaneler: Osmanlı Hükümetinin aczi ve azınlıkların korunması için teminat
Toplanacak olan Meclisi Mebusan, millete dayanır, vakur ve azimli bir vaziyet alırsa, millet ve vekillerine cidden mesnet olabilecek tam birlik gösterirse, mahvolmaktan kurtulabileceğimize emniyetim vardır
Milletimizi mevcut ters ve zararlı cereyanlar arasında kuvvetli bir bütün halinde tutabilmek her şeyden evvel zat-ı biraderleri gibi kıymetli hamiyetli kumandan arkadaşlarımızın himmet ve fedakarlıklarına bağlıdır
Mülkiye memurlarının başında bulunanlarının ekseriya mütelevvin olduklarını tecrübe göstermiştir İşlerinde en hamiyetli olanlar bile daima askeri kumandanlara uymaktan başka bir şey yapmamışlardır
Teşekküre ve hamde şayandır ki bugün istisnasız tekmil kolordu kumandanları arkadaşlarımız büyük bir iyi niyetle kurtuluşu noktasında fikirlerini birleştirmiş ve milleti müşekkel bir hale getirmek için alicenabane ve azimkarane bir surette çalışmaktadırlar
Benim ve elyevm beraber bulunan Rauf Bey, Bekir Sami Bey gibi arkadaşlarımızın pek dikkatli olarak çalıştığımız esaslı nokta, bütün mesaimizin, arkadaşlarımızın düşüncelerine mutabık ve milli umumi efrarın muhassalasına uygun olmasıdır
Buna rağmen Hüseyin Beyin, yolda bazı kimselerden bizim hiçbir vakit hatır ve hayalimizden geçmemiş ve geçmeyecek olan zararlı fikirler propaganda edildiğini söylemesi cidden teessürümüzü mucip oldu
Mesela, diktatörlük gibi  Bu fikrin ne kadar manasız olduğu izan erbabınca kolaylıkla takdir olunur Bir de bu hususta zerre kadar şüphe ve tereddüte düşen namus ve hasiyet erbabı için Heyet-i Temsiliyeye fiilen dahil olarak işbirliği etmek ve davranışları kontrol etmek daima mümkündür
İstanbul'da bulunan yüksek zevatın serbest olanları, Ahmet İzzet Paşa vesaireyi devam ettim Fakat bu gibiler hayatını tehlikeye koymak istemez, huzur ve rahatını feda edemezse ne yapılır?
Memleket ve milletin içinde bulunduğu elim şartlar, sonumuz hakkındaki karanlık ihtimaller bir an vicdan huzuru ile dönüşülecek olursa milli vahdeti, çalışmamızdaki ahengi bozacak ve kıl-ü kale sebebiyet verenler hakkında ne hüküm verilmek lazım geleceği kendi kendine anlaşılır
Heyeti temsiliye yakında Kayseri, Kırşehir üzerinden Ankara'ya ve oradan da Eskişehir yakınında Seydigazi'ye gidecektir Bu intikali henüz mahrem tutmaktayız Maksat, Eskişehir'den temin olunacak mebusların toplanmasına temas edebilmektir Oraya intikal edecek Heyeti Temsiliye'ye, yeniden her liva mebuslarından Heyeti Temsiliye azası olarak davet olunacak birer mümessil ile takviye olunacaktır Muvakkat bir toplantı ve kısa bir fikir danışmasından sonra Heyeti Temsiliye bir kısım azasıyla orada kalacak, geri kalanlar İstanbul'a gidecektir Oralara geldiğimizde yakınlığı hasebiyle zat-ı ali-i biraderleriyle de müşerref olmayı temenni ederim
Refet kendiliğinden İstanbul'a gidivermiş Cephenin bir an evvel deruhtesi hakkındaki bildirileri üzerine kendisine yazdım, hatta habersiz İstanbul'a gidişini biraz da tenkit ettim
Hürmetle gözlerinizden öper ve diğer arkadaşların selam ve muhabbetlerini takdim ederim kardeşim "
M Kemal 
Atatürk ve Afet İnan

Afet İnan’a Mektubu ( Saravona yatı 14 6 1938 )
Afet,
H R Soyak ile, benden mektup beklediğini bildirmiştin Arzun her gün hatırımdadır Şifahen Celal'e (Üner) telefonla bildirmek üzere söylemekteyim Ancak henüz kendim bir şey tespit edemedim
Vazifem şudur: Bence doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış, ilerlemiştir Vakitsiz ayağa kalkmak, yürümek hususiyetiyle burunda yapılan atuşman üzerine gelen kusma neticesi, yapılan istirahatleri hiçe indirmiştir İstanbul'a gelince, Hükümet reyimi almaya lüzum görmeksizin Fissenger'yi getirtti Yeniden tetkik, muayene yapıldık Karaciğeri eski halinden farksız ve karnı birkaç kiloluk birikmiş su ve gaz dolayısıyla şişkin ve defigüre bir halde buldular Şimdilik Temmuz on beşe kadar yeni tiretman ve yeni rejim altında repo apsolüyü (Kesin istirahati) zaruri buldular Bunun esası da yatak ve şezlong istirahatidir Bu müddet sonunda Fissenger tekrar gelecektir Umumi ahvalim iyidir Tamamen iadeli afiyet ümit ve va'di kuvvetlidir Senin için asla merakı ve endişeyi mucip olmamalıdır Serinkanlılıkla imtihanlarını vererek muvaffakiyetle dönmeni bekler ve muhabbetle gözlerinden öperim
İkamet için Savarona'yı tercih ettiler Yat şimdilik saray karşısında demirlidir
Malümun olan devlet işleri için Başbakan ve diğer bakanlar sık sık gelip yatta misafir olmaktadırlar
Nutuk'unu Şükrü Kaya Türkçeye çevirmektedir Matbuata verilecektir
K Atatürk

Atatürk ve Sabiha Gökçen

Sabiha Gökçen’e mektubu ( Ankara 29 6 1929 )
Sabiha'ya
Sanatoryumdan mektubu da aldım Oradaki hayat ve bakımdan hoşnut olduğundan ve doktorların tavsiyelerini çok itina ile takip ettiğinden pek memnun oldum Aldığımız raporlardan anladığımıza göre esasen hastalığın o kadar mühim değildir Sıhhat ve rahatına bildiğin gibi itinada devam edersen az zamanda tamamıyla iyileşeceğin şüphesizdir
Vücudunda her gün topluluğa doğru olacağına şüphe olmayan değişikliği anlamak üzere ara sıra kilonu bildirmekle beraber fotoğraflarını da gönder
Gözlerinden öperim
Gazi M Kemal
* * * * *
Dolmabahçe15 8 1929
Kızım Sabiha'ya,
Sıhhatiniz hakkındaki mektubuna memnun oldum "Zemering"ten istifade etmeni temenni ederim
Gözlerinden öperim
Gazi M Kemal

Kurtdereli Mehmet Pehlivan

Kurtdereli’ye Mektubu ( 12 Kasım 1931 Salı )
Kurtdereli Mehmet Pehlivan,
Seni, cihanda büyük ün almış bir Türk pehlivanı tanıdım Parlak muvaffakiyetlerinin sırrını şu sözlerle izah ettiğini de öğrendim:
"Ben her güreşte arkamda Türk Milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürüm "
Ben, dediğini en az yaptıkların kadar beğendim Onun için senin bu değerli sözünü, Türk sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum Bununla, senden ve sözlerinden ne kadar çok memnun olduğunu anlarsın
Gazi M Kemal
|
|
|