08-03-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
27 Mayıs Ve Gençlik...
27 Mayıs Devrimi'nin Önemi

Bugün 27 Mayıs 1960 Devrimi'nin 48 yıldönümüdür Ve bu devrimin en önemli ürünü 1961 Anayasası'dır
27 Mayıs hareketi, Türk siyasal sistemine ve demokrasi tarihimize en ilerici, demokratik ve hukukun üstünlüğü ilkesini yaşama geçiren bir anayasayı kazandırmıştır
Ancak kimilerine göre 27 Mayıs; antidemokratik, milli iradeye karşı çıkan, sürekli tenkit edilmesi gereken bir askeri darbedir
Bu yargılara varanlar toplumların gelişim tarihini, demokrasinin gelişim sürecini iyi anlayamayan ve özümseyemeyen kişilerdir Bunlar için önemli olan Meclis'teki sayısal çoğunluktur
Ama o sayısal çoğunluk demokratik ilkelere aykırı davranıyormuş, demokrasiyi rayından çıkarıyormuş, Tahkikat Komisyonu gibi demokrasi ile asla bağdaşmayan, hatta demokrasiyi kökünden tahrip eden yasaları kabul ediyormuş  Bunlar, bu kişiler için pek önemli değildir Varsa yoksa sayısal çoğunluktur Oysa demokrasinin özü, sayısal çoğunluktan çok demokrasinin temel felsefesinde yatar Şimdi 1960 öncesi Meclisi'ndeki DP'in sayısal çoğunluğuna dayanarak kabul edilen Tahkikat Komisyonu Yasası'na ve uygulamasına bakalım:
Kısa adı Tahkikat Komisyonu olan yasa 18 Nisan 1960'ta Meclis'te kabul edildi Tahkikat Komisyonu, Meclis'teki DP milletvekillerinden oluştu Bu komisyon adeta erkler üstüydü her türlü karar alma yetkisine sahipti Basına yasak koyuyor, gazeteleri süresiz kapatıyor, binalarına ve matbaalarına el koyuyor, siyasi toplantıları yasaklıyor, istediği kişileri tutukluyor ve bu kararlara karşı hiçbir makamda itiraz edilemiyordu
Böyle bir yasa demokratik herhangi bir ülkede meclisten geçer mi? Böyle bir komisyon demokrasilerde kurulabilir mi?
İşte 27 Mayıs'a karşı çıkan sözde demokrat liboşlar Tahkikat Komisyonu hakkında hiçbir şey söylemezler, sözü dönüp dolaştırıp sayısal çoğunluğa getirirler
27 Mayıs emir komuta zinciri çerçevesinde değil, genç subaylar tarafından gerçekleştirildi Hatta bu genç subaylar Genelkurmay Başkanı'nı tutukladılar 27 Mayıs daha sonraki 12 Mart ve 12 Eylül gibi dış destekli ve soğuk savaşın ürünü bir hareket değildir 12 Mart muhafazakar ve tutucu 12 Eylül 1980 hareketi ise tam anlamıyla karşı devrimcidir Bu nedenle bit üç hareket aynı kefeye konularak değerlendirilemez Bu üç askeri hareketi aynı kefeye koyanlar ya cahildir ya da kötü niyetlidir
Toplumlarda dönüşüm ya tabandan, ya yukarıdan, ya da yandan, yani dış etkilerle olur 1839 Tanzimat ve 1876 Anayasası daha ziyade Avrupa'nın dayatma ve etkileriyle olmuştur 1908 2 Meşrutiyet bir avuç aydının mücadelesi sonucu gerçekleşmiştir 1921 Anayasası emperyalizme karşı savaş veren Anadolu ihtilalinin ürünüdür ve bir ihtilal anayasasıdır 1924 Anayasası, aydınlanma düşüncesini ve çağdaşlaşmayı Türk toplumuna getirmek isteyen devrimcilerin yaptığı bir anayasadır
27 Mayıs hareketi gençliğin yoğun olarak özgürlükler yönünde harekete geçmesi ve ordunun genç subaylarının birlikte yaptıkları bir atlımdır 27 Mayıs 1960 hareketi halktan da çok büyük destek bulmuştur
27 Mayıs 1960 devriminin önemini Türk toplumunda demokrasiye geçiş yönünde büyük bir değişim ve dönüşüm yapmış olmasıdır 1961 Anayasası, Türk siyasal yaşamında çağdaş ve katılımcı demokrasinin kapılarını açmıştır Çağdaş demokrasinin kurumlarını getirmiştir İşte birkaç örnek
* Anayasa insan haklarına dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışını getirmiştir Cumhuriyetin Laiklik felsefesini ve onların korunmasını anayasanın ilk dört maddesine koyarak sağlamıştır
* Çift Meclis sistemini getirmiştir (Meclis ve Senato)
* Sosyal devlet ilkesini getirerek ekonomik eşitlik yönünde ileri adım atmıştır
* Planlı ekonomiyi öngörmüş, Devlet Planlama Teşkilatını kurmuştur
* Demokrasiyi ve insan haklarını temelden kabul etmiş, hakların ve özgürlüklerin özüne dokunulamayacağını öngörmüştür
* Demokrasinin temeli olan siyasal örgütlenmeyi kabul etmiş ve "Siyasal partiler, ister iktidarda ister muhalefette olsunlar, demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez unsurlarıdır" kuralına yer vermiştir
* Hukukun üstünlüğü ilkesini siyasal ve toplumsal yaşamımıza getirmiş, "yasaların yargısal denetimini sağlayan Anayasa Mahkemesini kurmuştur " Unutulmasın ki Anayasa Mahkemesi demokrasinin güvencesidir Aslında en önemli işlevi çoğulcu demokratik düzeni totaliter akımlardan ve parlamentoda siyasal gücü ele geçirmiş ve çoğunluk diktasına doğru yönelmek isteyen siyasal partilerden korur Rejimi, anayasanın kabul ettiği Cumhuriyetin temel felsefesinden ve çağdaşlaşma yolundan koparıp terse götürmek isteyen siyasal oluşumlardan korur
Henüz feodal yapıyı kıramamış Adaletsiz gelir dağılımını düzeltememiş, bunlara ilave olarak yoğun tarikat örgütlenmesi ile dinsel etkiler altında kalmış bir toplumda 1961 Anayasası gibi ilerici anayasaların oy kaygısı taşıyan politikacılar eliyle yaratılması olanaksızdır
27 Mayıs olmasaydı, 1961 Anayasası da olmazdı Demokratik atılımlar, Anayasa Mahkemesi, hukuk devleti de olamazdı
Toplumların uzun yaşamında böylesi temel dönüşümler yüzlerce yıl başarılamayacak atılımlar ancak 27 Mayıs hareketi gibi ilerici ve demokratik hareketlerle sağlanabilir 27 Mayıs 1960 devrimi, işte bu hukuksal ve toplumsal çerçeve içerisinde değerlendirilmelidir
Alev Coşkun - Cumhuriyet - 27 Mayıs 2008
|
|
|